Şimdi moda öğle tatilinde meme estetiği!

Bu alandaki son yenilikler sayesinde plastik cerrahların elinde şekillenmiş müthiş vücutlara sahip olabiliyorsunuz. Cellest’in kurucusu Plastik Cerrah Tunç Tiryaki ile bunun nereye kadar mümkün olabildiğini konuştuk. Ve öğrendik ki, estetik cerrahideki son tekniklerle ırksal vücut yapıları tümüyle değiştirilebiliyor; düz ve geniş popolu Akdenizli kadına Brezilya poposu, armut biçimindeki Afrikalı memesi yapılıp, kalın beli inceltiliyor, bacaklar sütun hale getirilebiliyor.

Bir kadını ideal ölçülere estetik müdahalelerle getirmek ne kadar mümkün?

Plastik cerrahi artık yavaş yavaş her problemi çözebiliyor hale gelmeye başladı. İki tip kadın vücudu var. Biri androjenik kadın vücudu, diğeri östrojenik kadın vücudu. Androjenik kadın vücudunda omuzlar geniş, kalça dar, bel düzdür. Östrojenik kadın vücudu ise büyük göğüs, daracık bel ve geniş kalçadır. Androjenik kadının belini endoskopik yöntemle daraltabilirsiniz. Bunu küçük bir delikten girip içeriden kruvaze ceket gibi beli sıkar korse yaparsınız. Böylece bel ortaya çıkar. Kalça estetiği de artık çok mükemmel hale geldi. Silikonla Brezilya poposu yapıyoruz. Meme estetiğinde de yeni silikonlarla çok güzel ucu damla şeklinde armut göğüsler yapabiliyoruz.

Artık ‘Çirkin kadın yoktur!’ sözü bir şehir efsanesi değil o halde! Plastik cerrahi nereye gidiyor?

Vallahi kötü gidiyor, biz çıktık mertlik bozuldu!

Peki son gelişmeler neler; mesela popo estetiğinde en yeni yöntemler neler?

Kalçada da yüzde ve göğüste olduğu gibi zaman içinde doku kaybı oluyor ve sarkıyor. Ve biz iki grup hastayla karşı karşıya kalıyoruz: Bir grupta yeterli doku var ama popo aşağı inmiş. İkincide ise yeterli doku yok. Yeteri kadar dokusu olup poposu aşağı inmiş olanlarda; tam omuriliğin ortasından küçük bir delikten çift taraflı bir iğne ile giriyoruz. Bu iğne ve ona bağlı iplikle her iki poponun çevresinden dönüp o dokuları hem ortaya toparlıyoruz, hem de popoyu yukarı dikiyoruz. Bir çeşit popo askılama yapıyoruz. İşin keyifli tarafı bunu kesmeden yapıyorsunuz. Bu sene Amerika’da bu yöntemin dersini vermeye gidiyorum.

Bu size ait bir yöntem mi?

Bu askılamayı ilk geliştiren ve kullanmaya başlayan bir Rus. 10 sene önce bunu kullanmaya başlamış, ama plastik cerrah olmadığı için belli yerlerde kullanabilmiş. Estetik cerrahide bu yöntemi özellikle popoda kullanan benim.

Peki doku kaybı olan popoda yeni yöntem ne?

Bu grupta içeride doku kaybı olduğu için popo sarkıyor. Yeni yöntemlerden biri hazır dolgularla doku kaybını telafi etmek. Macrolane denilen, bir çeşit şeker jölesi olan yeni hazır dolgular var. Bu, yüz için kullanılan organik dolguların vücutta kullanılanı. Avantajı iğnelerle 10 dakikada tık tık enjekte ediyorsunuz. Eriyebilir, organik bir madde bu ve allerji yapmıyor.

Dezavantajı var mı?

Dezavantajı hem pahalı hem de bir sene sonra yok oluyor.

Peki diğer yöntem?

Doku kaybını telafi etmenin bir başka yöntemi de hastanın kendi dokusunu kullanmak. Bunda eskiden çok başarılı olamıyorduk çünkü yağı olduğu gibi alıp o tarafa koyuyorduk, o da eriyordu. Şimdi kök hücreden zenginleştirme dediğimiz tekniği kullanıyoruz. Hastanın kendi yağını alıyoruz ama bir vereceksek iki alıyoruz.

Kalıcılık açısından nasıl bir fark oluyor?

Eskiden koyduğumuz yağın yüzde 10’u kalırken şimdi yüzde 60’ı kalıyor. 300 gram koyarsam 200 gram kalıyor. Süper oluyor. Acayip başarılı ve çok kolay. En büyük avantajı hastanın kendi dokusu, kalıcı olması. Vücudun şeklini değiştiriyorsunuz; basenlerden alıyorsunuz, onu poponun üst kısmına ekliyorsunuz.

Çok doku kaybı olup yeterli yağ olmayanlarda ne yapılabiliyor? Bir de silikon var değil mi?

Üzerine oturulan bölge olduğu için ameliyatı çok zordu; silikonlar sürekli yer değiştiriyordu. Ama son birkaç yıldır Brezilyalılar bu konuda koptular! Brezilyalılar’ın düzenlediği bir kursa gittim, Rio de Janeiro’da popo estetiği hastanesi diyeyim size, orada bir hafta geçirdim. Ameliyatlarına girdim; kurs günü 5 saatte 5 ameliyat gerçekleştirdiler. Çok kolaylaştırmışlar bu işi.

Ne yapıyorlar?

Kullandıkları silikon göğüste olduğu gibi anatomik yani poponun kendi şeklinde. Ayrıca bunu derinin altına değil, popo kasının içine koyuyorlar. O da silikonun istediğiniz yerde daha sağlam ve doğal durmasını sağlıyor.

İz kalıyor mu?

4 santimlik bir iz ama yuvarlağın tam arasından kestiğimiz için görünmüyor. Hakikaten işin kaderini acayip değiştirdi bu yöntem.

Peki fiyatı ne?

Aşağı yukarı göğüs ameliyatıyla aynı.

Göğüse takılan silikonlar mı popoya taktıklarınız?

Şekli tamamen farklı. Daha yassı, kulak şeklinde, poponun kenarlarını boşluklarını dolduracak özel silikonlar var. Zaten ölçüyorsunuz, ona göre silikonu yerleştiriyorsunuz. Jel şeklinde silikonlar bunlar, göğüse taktığımız da öyle. Bıçakla ortadan kesseniz de akmıyor. Koyuyorsunuz, bırakıyorsunuz.

Yaş sınırlaması var mı?

18 yaşından sonra hastanın sağlık sorunu olmadığı müddetçe her yaşta. Aynı göğüs gibi. Neredeyse göğüs gibi oldu bu iş artık.

Bu ameliyatları en çok kimler yaptırıyor?

Herkes! Şöyle söyleyeyim; burası (Levent) çok iş bölgesi, çevredeki kulelerden öğle yemeği arasında gelip göğsünü büyütüp işine dönenler bile var.

Neyle hemen büyütülüyor?

Hazır dolguyla. 10 dakika sürüyor. Göğüse dair her şey de popoya benziyor. Hazır dolgularla büyütebilirsiniz, avantaj 10 dakika sürüyor, dezavantaj eriyor ve pahalı. Yeni tekniklerle çok rahat yapıyoruz, çünkü bu dolguyu yeni tekniklerle aynı silikon gibi kullanıyoruz. Göğüs dokusunun içine vermiyorsunuz dolguyu, tek bir delikten giriyorsunuz, meme silikonunu koyduğunuz yere silikon gibi veriyorsunuz. Orada birikiyor.

Görüntüsü silikon mükemmelliğinde oluyor mu?

Aynı silikon gibi duruyor. Bir başka avantajı da orada bir kapsül oluşturduğu için çok yavaş eriyor. Ama en önemlisi hasta artık istemezse aynı iğneyle girip dolguyu kolayca çekip boşaltıyorsunuz.

Bu dolgunun içeriği ne?

Hyalüronik asit bazlı organik bir jel.

Peki başka ne yöntem var?

Kök hücreden zenginleştirilmiş yağla meme yapmak artık süper. Hastanede yapılıyor, iki saat sürüyor; yağınızı alıyoruz zenginleştiriyoruz, göğüse veriyoruz. 300 gram koyarsak 200 gramı hayat boyu kalıyor. Üstelik bir taşla iki kuş vuruyorsunuz. Dilerseniz hem kalça, hem popo aynı anda çıkıyor. Kilo aldığınızda orantılı olarak büyüyor, kilo verdiğinizde orantılı olarak küçülüyor bu da süper.

Hamilelikte dezavantaj yaratıyor mu?

Alakası yok.

Kanser yapar mı?

Yağla meme büyütmede 40 bin tane vaka var dünyada. Zenginleştirilmiş yağla ilgili de 1000 vaka var şu anda. Japonya’da bu iş kopmuş vaziyette! Bir tane bile bunun yapılıp da kanser olduğu vaka yok. O tartışma zaten bitti. 10 sene sonra Amerika’da geçen şubatta yağla meme büyütme serbest bırakıldı ki Amerikan Cerrahi Derneği çok tutucudur.

Göğüste kanser varsa, o yağ enjeksiyonu tetkiklerde onu görünmez kılar mı?

Bir kere yağı ya da zenginleştirilmiş yağı memenin içine değil, arkasına veriyorsunuz ya da derinin altına. Memeyi büyütmüyorsunuz aslında memenin deri altı yağ dokusunu büyütüyorsunuz. Zaten düzgün bir radyolog bunu kolayca ayırdedebiliyor.

Armut göğüs yaptık, Brezilya poposu yaptık, beli sıktık, peki bacağı düzeltebiliyor musunuz?

Tabii. Kök hücreyle, hazır dolguyla, silikonla takviyeler yaparak düzeliyoruz.

Zor bir ameliyat mı?

Alt bacakta değil. Hele yağlarla takviye çok kolay. Hazır dolguyla yapacaksak ofiste 10 dakikada yapılıyor ve hemen fark ediliyor.

'DIŞARIDA BENİ GÖRÜNCE SELAM VERMEYEN HASTALARIM VAR...'

Estetikte en çok istenenler sıralaması nasıl?

Şu an en fazla yüzle uğraşıyorum. Sıralamada yüz ilk sırada. Çok fazla burun, çok fazla yüz germe, çok fazla askılama, kök hücre yağ enjeksiyonu yapıyoruz. Şimdi mevsim yüz gösterme mevsimi.

Size çiftler de geliyor mu?

Benim en çok hoşuma giden hasta grubu. Çok güzel bir şey; erkeğe saç ekimi yapıyorsunuz, karısına silikon yapıyorsunuz; süper!

Eskiden kadınlar estetik yaptırdıklarını saklarlardı. Bu konudaki anlayış da değişti mi?

Yine saklıyorlar; ama birbirlerinden saklıyorlar. Her tarafı yapılıdır ama arkadaşına “Aman sakın olma” der. En çok karşı çıkanlar onlardır! Biri “Aman sakın estetik yaptırma” diyorsa, bilin ki her tarafı yapılmıştır.

Nedeni kıskançlık mı?

Kıskançlık güdüsünden başka bir mantığı var mı bunu söylemenin?

Size, “Arkadaşıma ne yaptınız bana da onu yapın” diyenler oluyor mu?

Bana çok sormazlar bunu. Çünkü bilirler ki asla hastalara başka hastamızı örnek göstermeyiz. Bu eskiden gelen; Osman Oymak ve öncesi sistemden alışkanlıktır.

Kalabalık bir davette sizi görüp de tanımamazlığa gelen hastalarınız oluyor mu?

Tabii, çok. Sokakta hastalarımıza rastladığımız zaman selam vermeyiz biz.

Neden?

Çünkü bir yere gidiyorsunuz, kadın benimle konuşunca herkes bir dönüp bakıyor, “Neresini yaptırmış acaba” diye. Onun için karşımdaki vermezse ben selam vermem. Çok eğlencelidir bizim iş.

Peki şişmiş yüzler ne olacak?

İnsanlar bundan çok korkuyorlar ama böyle bir şey yok. İyi ve doğru yapıldığı takdirde bu mümkün değil.

SERAL CUMALI-POSTA