Yapımcıların filmlerini vizyonda ertelememesini temenni ettiklerinin altını çizen Sezgin, şunları kaydetti: "Bugünlerde arka arkaya çıkması gereken performanslı, gişe başarısı gösterecek filmler ertelendiğinde hem seyirci için bir hayal kırıklığı oluşuyor hem de sinema sektörümüzün performansının ciddi anlamda düşmesine sebep olacak kayıplara neden oluyor. Normalde ocak ayı bizim en yoğun olduğumuz, en performanslı dönemimiz. Biz bu ocak ayının gişe başarısını ancak yabancı filmlerle yürütmek zorundayız. Birkaç tane film var şu anda yerli film olarak gösterime çıkması düşünülen ama bu durum yine de bizi yaklaşık yüzde 60, 70'lik bir kayba uğratacak. Bu kayıp, yıl geneline yansıdığında gişe sayısı olarak geçtiğimiz seneleri mümkün değil, yakalayamayız."
Sezgin, sinema salonu işletmecileri olarak vergi ödemelerinden dolayı sıkıntı yaşadıklarını da aktararak, "Bizler, şu an herhangi ticari müessesenin verdiği gelir vergisi, katma değer vergisi (KDV), özel tüketim vergisi (ÖTV) dışında yıllardır uygulanan, eğlence vergisine de sahibiz. Eğlence vergisi 1991'de Bakanlar Kurulu kararıyla kaldırılmıştı. 1997'de tekrar yürürlüğe girdi. Bu vergi, bilardo, bovling salonlarında uygulanan bir vergi türü. Bir de sinemalara uygulanıyor ama sinema salonları eğlence vergisine tabi olmakla beraber, Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlıdır. Demek ki olay sadece eğlence değil, bir kültürdür. Yani diğer sektörlerde olmayan, amiyane tabirle bize uygulanan ceza gibi bir vergidir." şeklinde konuştu.