Siyaset Emniyet müdürünün yaptığı işgüzarlıktır
Paylaş
Emniyet müdürünün yaptığı işgüzarlıktır

Hükümet sözcüsü Bülent Arınç Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası önemli açıklamalarda bulundu


Bakanlar Kurulu toplantısı sona erdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Başbakanlık Merkez Bina'da yapılan toplantı yaklaşık 4,5 saat sürdü. Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, toplantı sonrası gündeme iliştin önemli açıklamalarda bulundu.

Arınç, Dörtyol Emniyet Müdürlüğü polislerinin, Ak Parti Hatay Milletvekili Hacı Bayram Türkoğlu’nun oğlu ve danışmanı tarafından ellerine numara verilerek teşhis ettirilmelerini hakkında "Emniyet Müdürünün yaptığı işgüzarlıktır. Yapılanlar yanlıştır. Savcı talep ettiyse emniyet müdürü yapacaktır. Ancak doğru şekilde yapacaktır. Sayın Başbakanımız bu konunun incelenmesiyle ilgili talimat vereceğini bildirmiştir.Polislere karşı yapılan bir haksızlığı daha önce de ciddi olarak takip eden Ak Parti'nin bu tasvip etmesi mümkün değildir" dedi.

Bülent Arınç Akdeniz'de düşürülen Türk uçağına ait 9 kritik parçanın denizden çıkarıldığını bildirdi.

Haberin Devamı

KUZEYDE AYRI BİR DEVLET KURULUYOR’, GİBİ HABERLERE İTİBAR ETMEYİN

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Başbakanlık Merkez Bina’da yapılan Bakanlar Kurulu Toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Suriye’nin Kuzeyindeki PYD varlığı ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Barzani ile yapacağı görüşmeyle ilgili konuştu. Arınç, Suriye’nin kuzeyindeki PYD varlığı ile ilgili olarak, "’Irakın kuzeyinde ayrı bir devlet kuruluyor’, ’PYD’nin gücü şu kadardır’ bunlara itibar etmemek gerekir. Ancak biz güvenliğimiz ile ilgili konuları Suriye’de dikkatle takip etmek mecburiyetindeyiz. Ancak ne kadar küçük olursa olsun, biz her konuyu da takip ediyoruz" diye konuştu. Suriye’deki gelişmeleri yakından takip ettiklerini söyleyen Arınç şöyle konuştu:
"Barzaniyle yapılacak görüşme bu olaylar üzerine önceden planlanmamıştı. Ama böyle bir görüşmenin çok etraflıca, diğer konuları da içerecek biçimde yapılması düşünülüyordu. Fakat son günlerde Halep’teki bombardıman başlayınca ve Suriye’nin kuzeyindeki bir takım bölgelerde, bir takım örgütlerin, bayrak açma veya taşkınlık yapma gibi eylemleri sözkonusu olunca bu görüşmenin daha bir ağırlık kazandığını söyleyebilirim. Bu konuda mutlaka görüşülecekler içerisindedir. Ancak basınımızda yer aldığı şekliyle, ’Irakın kuzeyinde ayrı bir devlet kuruluyor’, ’PYD’nin gücü şu kadardır’ bunlara itibar etmemek gerekir. Ancak biz güvenliğimiz ile ilgili konuları, sadece Irak’ın kuzeyinde veya başka bir ülkede değil, şüphesiz Suriye’de dikkatle takip etmek mecburiyetindeyiz. Sayın Dışişleri Bakanımız bu konuda etraflıca açıklamalar yaptı ve Suriye’nin kuzeyindeki bu bölgede sadece bir örgüte bağlı olarak Kürtlerin değil, Arapların da, Türkmenlerin de dağınık olarak yaşadıklarını ve bu olayların münferik birkaç olay şeklinde tezahür ettiğini, güçlü bir siyasi idareyi arkasında taşımadığını ifade etti. Ancak ne kadar küçük olursa olsun, küçük görünürse görünsün, her konu bizim için önemlidir. Biz her konuyu bu önemle takip ediyoruz."

Haberin Devamı

ARINÇ: MALATYA’DAKİ KAVGA, BÜYÜTÜLECEK VAHİM BİR OLAY DEĞİL

Haberin Devamı

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Malatya’nın Doğanşehir İlçesi’ne bağlı Sürgü Beldesi’nde Alevi bir aile ile ramazan davulcusunın tartışmasının ardından yaşanan gerginlikle ilgili olarak, olayın yatıştırıldığını belirterek şunları söyledi:

"Bir defa şunu söyleyelim olay, büyütüldüğü kadar vahim bir olay değil. Vahameti şurada olabilir; gazeteler öyle başlıklar attılar ki Alevi vatandaşlarımıza karşı adeta bir linç kampanyasına dönüşecek bir olaydan bahsettiler. Olayla ilgili bütün bilgiler elimize geldi. Mesele belki bir basit tartışmadan büyüyen, hiç de amaçlanmayan bir yöne doğru giden bir olay. Davulcu davulunu çalarak sahura kaldırmak ister, bir evden itiraz olur, ’çalma, çalmanızı istemiyoruz’ derler. Çok doğaldır. Yani gürültüden korkmuş olabilirler, evde hasta olabilir veya inançları sebebiyle ’kardeşim ben oruç tutmuyorum, benim evimin önünde çalma’ diyebilir. Bunun hiç gayritabii bir hali yok. Bunun üzerine aralarında tartışma olur, bildiğim kadarıyla davulcu çalmaya devam eder. Sonra bu tartışma sırasında davulcuyu darp ederler, evin çocukları ve kişi... Bu darp üzerine ertesi gün davulcu arkadaşlarını toplar ve evin önüne gelir. Bir davul yüzünden bakın neler oluyor. 150 kişiyle gelir, kavga biraz daha büyür. O arada birilerinin bir şey söylediği ifade ediliyor. Bu söylenen doğruysa o kötü bir şey tabii. Valilik intikal eder, Emniyet Müdürleri koşarlar, siyasetçiler koşarlar, giderler mesele yatıştırılır. Mesele yatıştırıldıktan sonra ’hayır niye yatıştı? Bu o kadar ucuz, kolay bir olay değil’ diyenler devreye girerler buradan bir çatışma ortamı çıkarmaya gayret ederler. Ortada olayı toplarsanız bir kavgadan ibaret, kavganın büyümesinden ibaret, kavganın büyümesinden ibaret. Yatışmıştır. Alevi-Sünni kavgasına yol açabilecek bir kıvılcım dahi yoktur. Ama bu olayı ciddi kabul ederek güvenlik güçlerimiz hem bulunduğu Doğanşehir Sürgü Kasabası’nda, hem Malatya’da, hem Türkiye’de buna benzer olayların yaşanmaması için yurttaşlarımızın rahatsız olmaması için gereken her türlü tedbiri de alıyorlar, alacaklar. Medyamızın da bu konuda hassasiyet göstereceğini ümit ediyorum."

Haberin Devamı

HÜRRİYET

Haberin Devamı