CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran teklifin Genel Kurul’daki görüşmelerinde nasıl bir tavır sergileyeceklerini yönündeki bir soru üzerine, "Görüşümüzü demokratik bir şekilde İçtüzüğün verdiği olanakları kullanarak Genel Kurul’da sunmaya devam edeceğiz. Bizim farklı bir tutumumuz olamaz. Milli Eğitim Komisyonu’nda bir hukuksuzluk yaşanmıştır. Bizim Genel Kurul’da, İçtüzüğün bize verdiği hakları kullanmak ve görüşlerimizi medeni şekilde kullanmak dışında hiçbir stratejimiz yoktur" diye konuştu.

Hamzaçebi, 28 Şubat süreciyle ilgili bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulması halinde, komisyona üye verebileceklerini ifade etti. Akif Hamzaçebi, Başbakan Erdoğan’ın bu konuda samimi olduğu kanaatini taşımadığını söyledi.

Hamzaçebi, Türkiye’nin Suriye politikasına ilişkin soruya, "Türkiye, Mavi Marmara olayı ve ’one minute’ ile gerilen İsrail-Türkiye ilişkilerini, Suriye politikasında ABD’nin politikası paralelinde yer alarak telafi etmek istemektedir. İsrail’in özür dilemesini beklerken, Suriye’de ABD’nin yanında yer alarak ABD ve İsrail’den özür dilemektedir" yanıtını verdi.

Akif Hamzaçebi, Merve Kavakçı’nın taleplerinin Başkanlık Divanı’na geleceği yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine de şöyle konuştu:
"Milletvekilliğini hak etmiş biri elbette maaşını da alacaktır. Ancak Sayın Meclis Başkanı, 24. Dönem Parlamentosu açıldığında, milletvekilleri yemin ettiğinde, tutuklu vekiller için ’onlar maaşını alamaz’ yorumunu yapmıştı. Şimdi Sayın Başkan, ’tutuklu da olsa maaşlarını alabilir’ yorumunu yapıyor. Bu yoruma katılıyorum ama Sayın Meclis Başkanı’nın bu yorumu yapmasına dayanak gösterdiği Danıştay kararı iki yıl öncesinin kararı. Yani Parlamento açıldığında bu karar verildi. Sormak isterim; acaba bu süre içinde görüşünüz hangi nedenle değişti? O zaman Danıştay kararını bildiğiniz halde yapmadınız. Hukuka uygun yorumu neden geciktirerek yaptınız?"

AK PARTİ: MECLİS'İN ÇALIŞMASI İÇİN NE GEREKİYORSA YAPILACAK

"Pazarlama stratejisi"

Başbakan Erdoğan’ın, zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran kanun teklifine yönelik toplumsal tepkinin artığını görünce, farkı yöntemlere başvurmaya başladığını ileri sürdü. Erdoğan’ın milli eğitim sisteminin temel bir sorunu olan dershanelerin kapatılacağını söylediğini belirten Hamzaçebi, "Sayın Başbakan’ın bu cümlesi doğru değilidir. Bu cümleler hiçbir zaman gerçekleşmeyecektir" diye konuştu.

AK Parti’nin iktidarda olduğu 10 yıl içerisinde dershane sayısının 2 binden 4 bin 200’lere, dershaneye giden öğrenci sayısının da 600 binden 1,5 milyona çıktığını ifade eden Hamzaçebi, şunları söyledi:

"Bu nedenle Hükümetin dershaneleri kapatması mümkün değildir. Çünkü dershane bir neden değil, bir sonuçtur. Eğitim sistemi yetersiz ise okullar nitelikli eğitim veremiyorsa, çocuklar üniversite kapılarında dökülüyorsa, eğitim sisteminde problem var demektir. Hükümet bir yandan ’dershaneleri kapatacağız’ bir yandan da ’bunları okula dönüştüreceğiz’ diyor. Bunun gerçeklerle hiçbir ilgisi yoktur. Özel dershanelerin okula dönüşebilme olanağı son derece sınırlıdır. Bu, 4 4 4’e karşı oluşan toplumsal muhalefete karşı bir pazarlama stratejisidir."

Hamzaçebi, AK Parti’nin artık iktidar yorgunu bir parti olduğunu ve proje üretemediğini, bu nedenle "eski defterleri" karıştırıp bu hesapları görme peşinde olduğunu iddia etti.