“Beni yıpratmak amacıyla kızımın aldığı bir daire üzerinden gazetelere manşetler atıldı. Ben de ‘Şu kadar para verirseniz size veririm’ dedim. Villa falan değil, iki odalı bir ev. ‘Biz o parayı veririz’ dediler. Parayı aldık; şimdi kızım daha güzel bir ev aldı, orada oturuyor. Bir kızım avukatlık yapıyor. Kendisine ilk söylediğim söz şu, ‘Hiçbir CHP’li belediyeden içeri girmeyeceksin.’ Çünkü olur ya girer, hemen iki fotoğraf, ‘Vay efendim şu oldu, bu oldu.’ Çocuklarım da eşim de çok dikkatliyiz. Zaten bizim normal hayatımız da böyleydi.

Çocuklarım ve eşim ağladı

(Şehit cenazesinde linç girişimi) Eşimin, çocuklarımın nasıl ağladığını biliyorum. Biz bunları kamuoyuyla paylaşmadık. Acı her yerde acıdır, kim olursa olsun. Siyaset yıpratıcı bir şey kabul etmek lazım. Ben de siyasete girmeyip normal insanlar gibi caddelerde, sokaklarda gezmek isterdim. Normalde siyasetin bu kadar yoğun olmaması ve siyasetçilerin de kendi yaşamını sürdürebilmesi gerekir. Türkiye’nin hızlı değişen gündemi buna izin vermiyor.

(Seçim kaybedilen geceler) Bir emek vermişsiniz ve sonuç alamamışsınız; elbette çok üzülüyoruz. Ancak siyaset biraz direnme, ısrar kurumudur. Biz seçimlerde ezilen bir sonuç almadık. Beklediğimiz bir sonuç değildi daha iyi bir sonuç alabilirdik. Önümüzdeki süreçte daha iyi bir tabloyu göreceksiniz.

Gençler zenginliğimiz

En genç belediye başkanları bizde. MYK üyeleri yaş ortalaması 48. Çok ciddi bir değişim, dönüşüm var parti içinde. Partinin gençleşmesinin önünü de açtık. Geçmişteki sağ sol kavramlarının üzerine 21. yüzyılın sorunları çözülür mü? Yeni şeyler inşa edemezseniz, topluma beklediğini veremezsiniz. Gelecekten umutluyum, güzel ve dinamik bir Türkiye bekliyorum. Çok büyük bir zenginliğimiz var ama farkında değiliz. Zenginliğimiz gençlerimiz. Siyaset kurumunun bu zenginliği değerlendirmesi gerekiyor.”