Gündem 'Sofralardan beyaz ekmek kalkacak'

'Sofralardan beyaz ekmek kalkacak'

Paylaş
'Sofralardan beyaz ekmek kalkacak'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının, “Ekmek İsrafını Önleme Kampanyası”nın başlaması dolayısıyla TOBB İkiz Kuleler'de düzenlenen törene katıldı. Erdoğan "Artık beyaz ekmeği sofralardan kaldıralım" dedi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Biz tasarruf ettikçe zenginleşen, zenginleştikçe tasarrufu artan bir millet olmak zorundayız" dedi. Erdoğan, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın, "Ekmek İsrafını Önleme Kampanyası"nın başlaması dolayısıyla TOBB İkiz Kuleler’de düzenlenen törendeki konuşmasında, anlamlı ve son derece önemli kampanyayı düzenleyenlere teşekkür etti.

'EKMEK ALIN TERİ'

Kampanyada başarıya ulaşılması, hayırlı sonuçların elde edilmesinin zengin ve yoksul herkes için önemli olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, "İnsanımızın en temel gıda maddesi olan ekmek zengin sofrasının da yoksul sofrasının da vazgeçilmez baş tacıdır" diye konuştu. "Bizler ekmeği kutsal sayan, ekmeği yüksek bir değer olarak kabul eden hatta ’nimet’ kelimesiyle en fazla da ekmeği kast eden bir kültürün mensuplarıyız" diyen Erdoğan, ekmeğin, alın terinin, paylaşmanın, bereketin sembolü olduğunu söyledi.

'NİMETTİR'

Erdoğan, şunları konuştu: "Bizim kültürümüzde, bizim medeniyetimizde, bizim aile yaşantımızda bırakınız çöpe, çöplüğe atmayı yerde görülse ekmek alınır, öpülür ve hatta baştan yüksekte bir yere kurda kuşa nimet olması için konulur. Ekmeği bizim için değerli kılan, mübarek ve kutsal kılan unsur onun bir gıda maddesi olmasından öte, ta Hazreti Adem’den bugüne ulaşmış en temel yaşam kaynaklarımızdan olmasıdır. Onun için bizim ecdadımız zengin de olsa, yoksul da olsa ekmeğe sadece bir sarf malzemesi, bir gıda maddesi olarak değil, bir nimet olarak bakmış ve ona her türlü saygıyı, hürmeti göstermiştir. Bir ülkenin, bir milletin refah, kalkınmışlık düzeyi sadece ürettiğiyle ve tükettiğiyle ölçülemez. Bizim medeniyetimiz, bizim inançlarımız refah ve kalkınmayı böyle gayri insani kavramlarla izah edemez.

Refah ve kalkınmanın sadece üretim, sadece tüketim, sadece maddi ihtiyaçlar etrafında şekillenmesi toplumun ve bireyin insani özelliklerini kaybetmesine yol açar. Refah ve kalkınma bedenin ihtiyaçları kadar ruhun da ihtiyaçlarının temin edilmesiyle olur. Refah ve kalkınma maddi ihtiyaçlar karşılanırken insanın manevi ihtiyaçlarının da karşılanması, ahlakını, edebini, kutsallarını muhafaza edebilmesiyle olur. Sadece kültürümüzdeki ekmek misali bile bizim refah ve kalkınma anlayışımızın en önemli göstergesidir. Biz ekmeğin yalnızca buğdayın una, unun hamura, hamurun pişip ekmeğe dönüşmesi olarak görmeyiz. Biz ekmeği bir gıda olmasının ötesinde mübarek bir emanet, bir nimet olarak da görürüz. Bu anlayışı kaybettiğimiz anda Allah korusun özümüze, medeniyetimize yabancılaşır, işte eleştirdiğimiz diğer kültürlerle aynı seviyeye düşeriz. Hani zaman zaman görüyoruz, ekmeğin fazla kalanıyla dudaklarını silenleri, işte biz bunlardan olamayız. Bizi onlardan ayıran burası."

'VAHİM RAKAMLAR'

Zenginleştikçe israfı artan bir yaşam tarzının ’bizim yaşam tarzımız olamayacağını’ belirten Başbakan Erdoğan, "Biz tasarruf ettikçe zenginleşen, zenginleştikçe tasarrufu artan bir ülke, böyle bir millet olmak zorundayız" diye konuştu. Şu anda dünyada yılda 870 milyon insanın yani dünya nüfusunun yüzde 12,5’inin yetersiz beslendiğine dikkati çeken Erdoğan, "Yılda 10 milyon insan açlık ve yetersiz beslenmeden hayatını kaybediyor. Bu çok acı bir tablo. Ama bu tabloyu çok daha acı hale getiren bir başka gerçek var. Dünyada yılda 1,3 milyar ton gıda israf ediliyor" dedi.

1,3 TON İSRAF VAR

Bu israfın ekonomik değerinin bir trilyon dolar olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti: "Yani bir yanda yılda on milyon kişi açlık ve yetersiz beslenmeden ölüyor diğer tarafta 1,3 milyar ton gıda israf ediliyor. Yılda israf edilen 1,3 milyar ton gıdanın hepsi değil dörtte biri aç insanlara ulaştırılabilse bu ölümler olmayacak ama maalesef ulaşmıyor, ulaşamıyor. Avrupa ve Kuzey Amerika’da kişi başı yıllık gıda israfı 115 kilograma kadar çıkıyor. ABD’de yıllık üretilen gıdanın yüzde 40’ı israf ediliyor. Kanada’da yapılan araştırmalara göre yılda 27 milyar dolarlık gıda israf ediliyor. 27 milyar dolar en fakir 32 ülkenin toplam milli gelirine denk. AB içinde aynı şekilde yıllık 20 milyar dolara yakın gıda israf ediliyor. Bunlar gerçekten çok vahim rakamlar."

NİJER'DEKİ SEFALETİ GÖRDÜK

Geçen hafta Gabon, Nijer ve Senegal’e gittiğini, oralarda halkın arasına karıştığını hatırlatan Erdoğan, "Oradaki sefaleti gördük, açlığı gördük, fakirliği gördük. Bunlardan sadece cüzi bir kısmı oralara ulaşsa oraları ihya eder ve o insanlar o sefalet içinde yaşamazlar ve kendilerini bulurlar. Ama ne yazık ki bu israf anlayışı, tasarrufa dönüşmüyor ve buralara da ulaşmıyor" diye konuştu. "Zaten böyle bir şeyi düşünmek gibi bir durum söz konusu da değil" diyen Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: "Ancak bu geliyor Türkiye’ye, Türk insanına düşüyor. Bunu bizim başarmamız lazım, bu adımı bizim atmamız lazım. Öyleyse biz bu kampanyayı çok büyük bir özenle, önemle ele almamız lazım. Bir tarafta yiyecek bir dilim ekmek bulamayan yığınlar diğer tarafta ise tıka basa doyan, yemediğini de çöpe atan bir kitle var. Hani Tevfik Fikret’in var ya, ’Yiyin efendiler yiyin’ diyor. ’Aksırıncaya, tıksırıncaya, patlayıncaya kadar yiyin’ diyor ya. İşte maalesef böyle bir güruh var. Bu sürdürülebilir bir tablo değildir, bu adil bir tablo değildir, bu kalkınma ya da refah da değildir. Bu hırstır, tamahtır, açgözlülüktür. İşte yaşanan ekonomik krizlerin, çöküşlerin, savaş ve çatışmaların altında da bu adaletsizlik vardır."

İSRAFI ÖNLEMEK İÇİN UĞRAŞIYORUZ

Somali’den Myanmar’a, Haiti’den Nijer’e kadar dünya üzerinde ulaştıkları her yerde bu tür yanlışları ve bunları düzeltme yönündeki çabaları muhataplarına anlattıklarını vurgulayan Başbakan Erdoğan, "Şunu da burada samimiyetle ifade etmek durumundayım; her ne kadar bu tablo çok vahim olmasa da artan zenginlikle birlikte Türkiye’de de israfın boyutları hiç arzu etmediğimiz seviyede büyüyor. Bu israfı daha fazla büyümeden önleyebilmek için çabalarımızı sürdürüyoruz" dedi. Başbakan Erdoğan, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) israf konusunda son derece anlamlı bir araştırma yaptığını, Türkiye’deki durumu ortaya koyduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Bu araştırmadan bazı önemli detayları sizlere açıklamak istiyorum.

Toprak Mahsulleri Ofisi’nin yaptırdığı araştırmasına göre; Türkiye’de günde 25 bin 300 ton ekmek üretiliyor, yıllık ekmek üretimi ise 9,2 milyon ton, 250 gramlık standart ekmek büyüklüğü dikkate alındığında günde 101 milyon, yılda ise 37 milyar adet ekmek üretimi gerçekleşiyor. Bir yılda üretilen ekmeğin parasal karşılığı 26 milyar lira, yani bunu eski rakama vuracak olursak 26 katrilyon. Tüketime baktığımız da günde 24 bin, yılda 8,7 milyon ton, yani günde 95 milyon, yılda ise 35 milyar adet ekmek tüketiliyor. Bunun da parasal karşılığı 24,3 milyar lira, buradan israfın boyutu ortaya çıkıyor. Ülkemizde günde bin 500 ton, yılda 550 bin ton ekmek israf ediliyor, çöpe atılıyor. Adet olarak günde 6 milyon adet, yılda 2 milyar adet ekmek maalesef çöpe gidiyor. Bu israfın ekonomik büyüklüğü ise yıllık 1,5 milyar lira, eski rakam 1,5 katrilyon. Araştırmada ekmeğin nerelerde israf edildiği de ölçüldü. Evlerde alınan ekmeğin yüzde 2,9’u israf ediliyor, lokanta, otel ve benzeri yerlerde alınan ekmeğin yüzde 3’ü israf ediliyor, öğrenci yemekhanelerinde ise israf oranı maalesef yüzde 7’ye kadar yükseliyor. Zenginleşme israfı artırıyor, zenginleşen ülkelerde ekmek çeşitliliği artıyor, ekmek tüketimi azalıyor ama ekmek israfı büyüyor."

BEYAZ EKMEK SOFRADAN KALKSIN


Başbakan Erdoğan, beyaz ekmeğin artık sofralarda kaldırılması gerektiğine işaret ederek, geçen günlerde ilgili bakana "Artık ekmek işinde farklı bir döneme girmeliyiz. Beyaz ekmek denilen ekmeği sofralarımızdan kaldıralım, artık has, samimi buğday unundan ekmek üretelim, bunun yanında kepek oranı yüksek ekmeği sofralarımıza getirelim" dediğini söyledi.
Erdoğan "Yani gıda bunda, güç bunda, kuvvet bunda. Her şeyinden arındırılmış hatta zararlı beyaz ekmek... Niçin biz bunu yapıyoruz? Bizim dedelerimiz, ninelerimiz bu beyaz ekmeği mi yiyordu? Tam aksine buğdayı alıyordu değirmende öğütüyordu oradan elde ettiği unla ekmeği üretiyordu. Şimdi onun adımlarını atıyoruz, inşallah bunu başlatıyoruz, başladı, hızla da bunu yaygınlaştıracağız" diye konuştu.

Türkiye’de ekonominin büyümesine paralel olarak ekmek çeşitliliğinin arttığına, ekmek tüketiminin azaldığına ancak israfın da büyüdüğüne dikkati çeken Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: "2008 yılında günde 5 milyon ekmek israf edilirken, 2012 yılında bu rakam 6 milyon adete çıkmış durumda. Bunlar gerçekten acı rakamlar, bunlar daha fazla büyümeden mutlaka önlemi alınması gereken rakamlar. Çünkü ekmek israfı sadece ekmek israfı anlamına gelmiyor. Tohum, gübre, mazot, su, tuz, elektrik ve benzeri daha birçok israf da ekmekle gerçekleşmiş oluyor. Bir hesaplamaya göre, 1 kilo ekmek için 1,6 litre su harcanıyor. Buna göre, yılda israf edilen 6 milyon ekmek için maalesef 880 milyar litre su boşa harcanmış oluyor. Tabii bir de ekonomik kaybımız var. Yılda ekonomik olarak söylüyorum, ekmek israfının karşılığı olan 1,5 milyar lira ile 162 bin asgari ücretliye maaş ödenebilir, 500 okul, okul eksiğimiz var ya veya 500 yurt veya 500 kilometre bölünmüş yol yapılabilir. İsraf yoluyla ne yazık ki biz bu ekonomik kaynağı çöpe atmış oluyoruz. Bu noktada milletçe bir öz eleştiri yapmak durumundayız, ekmeği alırken, ekmeği bölerken, ekmeği sofrada, masada öylece bırakırken artık bir değil bin defa düşünmek zorundayız."


Milletin sahip olduğu medeniyetin, kültürün ve inançların büyüdükçe israf eden bir millet olmaya asla izin vermeyeceğini vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu: "Bizler bir akarsudan abdest alsak dahi o suyu israf etmekten imtina eden bir geleneğe, bir anlayışa, bir inanca sahibiz. Bu kadar hassas. ’Nasıl olsa akarsu, akıp gidiyor, bol bol al’ hayır, orada bile dikkat edeceğiz. Bir yerlerde dostlarımız, kardeşlerimiz açlıkla imtihan edilirken bizim ekmeği çöpe atmamız asla kabul edilebilir bir şey değildir.

Biz hiçbir zaman o çöp konteynerlerinin içerisinde ekmek arayan insanları görerek yücelen bir ülke olamayız, güçlenen bir ülke olamayız, tam aksine onlar bizi zillet imtihanıyla imtihan etmelidir. Biz ’bu hale nasıl düştük’ bu soruyu kendimize sormamız lazım. Onların olmaması lazım, olmaması için de sadece o insanların karnının doyması meselesi değil atıklar oralarda bulunmaz bilmeleri lazım. Bunu başardığımız anda çok şey hallolacaktır, onun için bu kampanya çok önemli. Bizim muhatabı olduğumuz emir son derece net, yüce Rabbimizden bize gelen bu emir: Ey iman edenler yiyiniz, içiniz ama israf etmeyiniz."

'MUHTAÇ OLMAYALIM'

Başbakan Erdoğan, bugün başlatılan kampanyayı çok önemsediğini vurgulayarak, kampanyanın ciddiyetle, kararlılıkla takip edilmesi ve yürütülmesi gerektiğine işaret etti. Erdoğan, "Aziz milletimizden, vatandaşlarımızdan tüm kurumlarımızdan bu konuda daha duyarlı olmalarını ayrıca rica ediyorum. Zira biz büyüdükçe dejenere olan, bozulan, zenginleştikçe özünden, ruh kökünden uzaklaşan bir millet olamayız, olmamalıyız" dedi.


"Mağluptur bu yolda galip olan" sözünü anımsatan Başbakan Erdoğan, dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olurken, dünyanın en büyük israfçısı haline gelinmesi durumunda galip değil mağlup olunacağını kaydetti. Erdoğan, "Biz inşallah farklı büyüyeceğiz, değerlerimizle büyüyeceğiz. Şunu da asla unutmayalım müsrifliğin sonu, müflis olmaktır, buna dikkat edeceğiz. İsraf iflasa sürükler" diye konuştu. Başbakan Erdoğan, "Allah hiçbirimizi bir dilim kuru ekmeğe muhtaç etmesin" diyerek konuşmasını bitirdi. Erdoğan, daha sonra fuayede bayat ekmeklerden hazırlanan ikramlıkların tadına baktı.

3