Türkiye (Son Dakika) Her şey bu makale ile başlamıştı! Sonunda Cumhuriyet Savcısı oldu…

Her şey bu makale ile başlamıştı! Sonunda Cumhuriyet Savcısı oldu…

Paylaş
Her şey bu makale ile başlamıştı! Sonunda Cumhuriyet Savcısı oldu…

Lise son sınıf öğrencisiyken özel bir üniversitenin bağlı olduğu vakfın düzenlediği makale yarışmasına giren Öznur Kocaman'ın hayatı değişti. Yazdığı 'AB yolunda Türkiye' başlıklı makale ile yarışmada Türkiye birincisi olan Öznur Kocaman, üniversitede başarı burslu hukuk fakültesinde okudu ve savcı oldu.

Özel bir üniversitenin bağlı olduğu vakıf tarafından düzenlenen makale yarışmasına girdi, yazdığı makale hayatının dönüm noktası oldu. Lise son sınıf öğrencisiyken 'Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyelik süreci' konulu bir makale yarışmasına katılan Öznur Kocaman, yazdığı makale ile Türkiye birincisi oldu. Üniversitede başarı burslu hukuk fakültesinde okuyan Öznur Kocaman, savcı oldu.

Haberin Devamı

İKİNCİ GİTTİ BİRİNCİ DÖNDÜ

Sabah gazetesinden İlker Turak’ın haberine göre; Makale yarışması sonuçlarına göre Türkiye 2'ncisi olduğunu ancak ödül törenine katıldığında heyetin yanlış karar verdiğini ve birinci olduğunu öğrenen Kocaman, "Üniversite yönetimi beni okula çağırdı. 'Okulumuzu tercih ederseniz bundan sonraki eğitim, konaklama, yurt dışı eğitim masraflarınızı karşılayacağız, başarı burslu öğrenci olarak sizi alacağız' dediler. Üniversiteye başarı burslu olarak yerleştim. Mezun olduktan sonra avukatlık stajımı yaptım. Avukatlık stajı yaptığım dönemde dahi üniversitenin yurdunda ücretsiz kaldım. Tüm imkanları sağladılar. Stajım bittikten sonra mezun olduğum üniversite 'bizim hukuk müşavirliğimizde çalışır mısın?' diye teklifte bulundu. Belirli bir süre üniversitenin hukuk müşavirliğinde çalıştım. Sonrasında hakim ve savcı adaylığı sınavına girdim, kazandım. İki yıldır da Oltu Adliyesi'nde görev yapmaktayım."

Haberin Devamı

İŞTE 14 YIL ÖNCEKİ O MAKALE

Savcı Öznur Kocaman'ın 14 yıl önce 'AB Yolunda Türkiye' başlıklı yazdığı makaleden bir kesit şöyle:

"Bugün en çok tartışılan konulardan biri AB'nin Türkiye ile olan ilişkisinde samimi olup olmadığıdır. Hatta Türkiye'de bazı çevreler AB'nin Türkiye'yi hiçbir zaman almayacağı, ancak müzakereler sürecinde siyasi konularda taviz koparabilmek içinde hiçbir zaman gerçek yüzünü göstermeyeceği iddiasındalar. Aslında Osmanlı imparatorluğunun sınırlarının önemli bir bölümü bugün AB toprakları arasında yer alıyor. Yani Türk toplumu, zaten yüzyıllarca Avrupa'da çok dinli ve çok kültürlü bir alanda yaşamayı sürdürdü.

AVRUPA'DA OLMAK İLE AVRUPALI OLMAK...

Ancak burada Avrupa'da olmakla Avrupalı olmanın arasındaki farkın altını ciddi şekilde çizilmesi gerekiyor. AB'nin ekonomik boyutu ağır bassa da aynı zamanda bir sosyal ve siyasal birliğin var olduğu tartışılmaz. Peki, AB içinde bunca sorun varken ve bu sorunlar hala bir çözüme ulaştırılmamışken, Türkiye gibi köklü bir imparatorluk geleneğinden gelen güçlü bir devi nasıl sindirebilecek? İşte burada üzerinde durulması gereken nokta AB'nin gelecekte dünya siyasetinde oynamayı düşündüğü roldür. Eğer AB emperyalist bir güç olup sömürge düzeninde pay kapmaya çalışacaksa, Türkiye ile arasında ciddi siyasal sorunlar çıkması olağandır. Çünkü Türk devlet geleneğinde sömürgeye ve emperyalizme hiçbir zaman yer verilmemiştir."

Haberin Devamı