Son dönemlerde kendini bakımsız hissediyorsan gel biraz bu konuyu konuşalım

Pandemi süresince pijamamız harici yıkadığımız neredeyse başka bir şey olmadı, kuaförümüzü yolda görsek tanımayabiliriz. Kaşlarımızı kendimiz alıyor, ojemizi kendimiz sürüyor ve sonra çıkartmaya da kendimiz üşeniyoruz. Tüm bunların toplamı bize ne mi getirdi? Dev bir “ben çirkinleştim, kendime hiç bakmıyorum” hissi. Tabii ki gayet normal. Neyse ki bunu değiştirmek için birkaç ipucumuz var, sen de bunları uygularsan bu sorunu çözdük demektir. Duştan çıkar çıkmaz saçlarına besleyici yağlar sürüp cildine yağ ya da nemlendirici sürerek ufak masajlar yapmak için 10 dakika ver kendine. Geri kalan 5 dakika ise cildine masaj yaparak tonik, serum ve nemlendiricini sürmeye gidiyor. Bunu her duştan çıktığında hatırlamak için duşakabinin camına 10+5 yazsan nasıl olur :) Ojelerimizi silip yenisini sürmek ne kadar terapi gibi olsa da asla düzenli şekilde yapamadığımız için tırnak uçlarımızdaki silik ojelerle bizi üzmeye devam ediyor. Eğer her hafta oje çıkarma - törpü - yeni oje sürme ritüelini yapamayacağını düşünüyorsan şeffaf renkte bir ojeyle sadece tırnaklarını canlı ve parlak tutmak bile sana çok iyi gelecek. Uçları açıldı mı derdini de uzaya göndermiş olursun bu sayede. Biraz bu serüvene alışınca da renkli ojelere geçme ve her hafta kendini oje terapisiyle şımartma zamanı :) Gerçekten çok rahatlar, seni kalpten anlıyoruz. Özellikle evde çalışanlar için kendilerini iyi hissettirecek minik bir tüyomuz var; sabah uyandığınızda işe gider gibi hazırlanın. Makyaj ya da afili kıyafetlerden bahsetmiyoruz; saçlarınızı şekillendirin, nemlendiricinizi sürün, dilerseniz çok hafif makyaj yapın ve en rahat elbisenizi giyin. Burada önemli olan pijamanın yarattığı o aşırı konforlu alana biraz müdahale edip kıvrımlarımızı ve ne kadar şık olabildiğimizi hatırlamak :) Gün içinde hiç beceremediysek bile gece yatmadan önce kendimize bir 5 dakikayı çok göremeyiz artık. Önce sizi içtikten sonra gece boyu nemli tutabilecek bir bardak ılık su, sonrasında ayaklarınıza ve topuklarına çabuk emilen yoğun bir krem, ardından ellerinize ve tırnaklarınıza gece boyu onu nemli tutacak güzel bir nemlendirici ve ardından da yoğun kıvamlı bir dudak kremi. İşte bunların hepsi sabah kalktığınızda sizi prenses gibi hissettirmeye yeter. Duştan sonra saçınızı hemen besleyip bir fırça ya da şekillendiriciyle kurutun ister dümdüz yapın isterseniz dalgalı bırakın yeter ki düzenli bir görüntü elde edin ve ta-taa saçlarınızla tekrar ilgilenmeniz gerekmeyen birkaç gün sizin! Duşa girmeden 20 dakika önce kendinizi banyoya atma vakti; kaşlar ve dudak üstleri ne durumda kısa bir kontrol ve epilasyon molasının ardından hızlı bir saç maskesi, ardından duşta akıp gidecek ve sizi hiç uğraştırmayacak bir yüz maskesi. O sırada 10 dakikalık bir Instagram turu yapıp ardından duşa girdiğinizde tüm hafta boyunca sizi iyi hissetirecek bakımlar otomatik yapılmış oluyor. Saç maskesi, yüz maskesi, cildine kremler sürme, kaşlarını alma gibi işlemleri görüp, diğer taraftan yapman gereken işlere bakıp “of ben kendime nasıl bakayım ki!” diye kendini üzüyorsan altın kuralı artık senin de öğrenme vaktin; sen önce kendinle ilgilen, geri kalan tüm işler nasıl olsa yapılır. Gözünde büyüttüğün kişisel bakım seansları gerçekten 15 dakikadan fazla vaktini almayacak, üstelik yaparken kendinle kurduğun o şefkatli bağ sayesinde sana terapi gibi gelecek. Sabah kalkıp erkenden duşa girip üstüne yoga yapıp üstüne sağlıklı bir kahvaltı yapmak zorunda değilsin. Kendine bakmak ve iyi hissetmek senin için böyle işlemiyor olabilir. Bunları yapamadığın için hiç başlamasam daha iyi düşünerek inanılmaz bir kısırdöngünün içine girmen an meselesi. Bu senin hayatın ve kendini mutlu edebilmek sadece senin bildiğin bir sanat. Diğer insanların kıyafetleri, yaşam tarzları, bakımlılıkları seni ilgilendirmesin aksine onların yaptığı şeyleri kendi rutinine katmaya çalışıp kendinle olan bağı iyice zorlaştırmaktan başka bir işe yaramayacaklar. Unutma; sen, sen olduğun için en güzelsin!