Pazar Postası 'Sonradan görmeyim şöhreti sindirirken hatalar yaptım...'
Paylaş
'Sonradan görmeyim şöhreti sindirirken hatalar yaptım...'

İlker Ayrık (37), eğlence dünyasının yeni fenomeni. Star TV'de 'Var Mısınız Yok Musunuz?' yarışmasıyla çiftlere hem para kazandırıyor hem de eğlendiriyor. 'Kaprislerim yok, ama neşeli adamın arızasından korkmak gerek diyor.' Eşi Sanem Hanım 2'nci çocuklarına hamile. “Çoraplarımı salonda çıkarıp bırakmam, Türk erkeği olduğumun kanıtıdır' diyor ve ekliyor; “Dibine kadar hanımköylüyüm!”

RÖPORTAJ: CANAN DANYILDIZ

Haberin Devamı

canan.danyildiz@posta.com.tr

'Var mısınız Yok Musunuz?' İle İlker Ayrık Eğlencesi!

Dünyada da binlerce bölüm yayınlanmış bir program. Bizde Acun Ilıcalı ile zirve yapmış, dönmüş dolaşmış, yine de ölmemiş bir format. Ama İlker Ayrık Eğlencesi'nin altında başka işler de olacak. Star TV'nin eğlence yüzüyüm. Kendi melekelerimizi, güldüklerimizi, eşimizin dostumuzun bizden beklediğini de ekledik. Ailece, eşlerle yarışmak gibi.

Ne gibi değişiklikler var?

Artık bu formatın içinde oyun var. Mavi ve pembe kutumuz var; hem kadın hem erkeği simgeleyen. Cumartesi- Pazar yayın günümüz. Dünyada ilk kez yapılmış bir şey de var; yarışmacı kendi yeteneğiyle 'para ağacı'ndaki 500 bin sayısını artırabiliyor. Kazanacağı 3 oyunla üç adet daha 500 bin ekleyip bu toplam ödül için yarışabiliyor. Bir de otomobil hediyemiz var.

Haberin Devamı

Otomobili ne vakit kazanıyoruz?

Büyük para ödülünü alan çift, kendine yardımcı olan diğer çiftin de otomobili kazanmasına olanak tanıyor. Ayrıca meşhur Hamdi Beyimiz telefonun ucunda yarışmacılara para teklifinde bulunuyor.

İnsanların neyi sevip sevmediğinin kodlarını çözdünüz mü?

Sadece 4 yıldır sunuculuk yapıyorum ama o kadar verimli geçti ki; başarılı olunca çok tecrübeli göründüm.

Ne peki bu kodlar?

Seyircinin ne sevmediğini biliyoruz! Mesela kişisel alanlarına girilmesini sevmiyorlar; ben de girmem. Aslında biraz mahalleden öğrendiklerimle, atadan gördüklerimle sunuculuk yapıyorum.

Samimiyetiniz 10 numara! Popülerlik artınca bunda kayıp oldu mu?

Vallahi tiyatrocu olduğum için kameralardan çok stüdyodaki insanın havasını önemsiyorum. Samimiyete gelince bunun kararını seyirci veriyor.

Kapris durumları nasıl?

Yok yahu! Çok özeniyorum; kulise şunu istiyorlarmış bunu istiyorlarmış! Benim nezaketsizliğe tahammülüm yok.

“Benim borum eşim evde yokken öter”

Ailenizle ilgili sınırlarınız var, hala öyle mi?

Böyle deyince, 'Of ailesiyle ilgili nasıl sırlar var ki saklıyor!' gibi oluyor. Halbuki dünyanın en sıradan ailesiyiz.

Neden aileniz kameralar karşısında değil?

Kadıköy'de yaşıyorum, beni her daim oralarda görebilirsin. Her sade vatandaş gibi terliklerimle kahve içmeye çıkıyorum. Bebek, Cihangir bunlar çok güzel yerler ama uzak! Saklanmak için gitmiyor değilim; Avrupa yakası bana uzak!

Haberin Devamı

Evde kimin borusu öter?

Eşim evde yokken benim borum öter! Ben yokken de Sanem'in borusu öter! Beraber evde olduğumuzda da boruluk bir durum yok; kafa kafaya gideriz. Ben çoğu şeyi ona sorarım; aile olmak da o değil mi? Sanem yeri gelirse beni eleştirir. Kelimelerini çok kibarca seçer, en acı olanı bile çok tatlı söyler.

Evet, ama çoraplarınızı salonda fırlattığınız olurmuş!

Şikayet konusu! Fırlatma demeyelim de çıkarıp kenara koyma o! Türk erkeği olduğumun ispatıdır! Erkek dediğin salonda çorabını bırakır ya! Bak Müjdat Gezen de bırakıyor, şampiyon haltercimiz Halil Mutlu da! O çoraplara laf söyletmem!

Evde kadın işine de el atar mısınız?

İstanbul'a geldikten sonra evlenene kadar 7-8 sene her işi yaptım. Yemekten perde takmaya her şeyi yaparım evde.

Eşiniz ev hanımı mı?

Sanem İngiliz Dili ve Edebiyatı mezunu. Uzun yıllar Vakko'da üretim müdürlüğü yaptı. Şimdi yapım şirketimizde çok büyük sorumluluğu var, içerikle ilgili uluslararası işlerimizi o götürüyor.

Haberin Devamı

Geçenlerde eşiniz için 'İlk kez görüntülendi' diye haberler çıktı!

Çok güldük! İlk kez diye bir şey yok! 3,5 senedir fotoğraf veriyoruz. Ödül törenlerinde, galalarda hep göründük. Başkalarının hayatlarının hoyratça kullanıldığını gördüm, dünyalar güzeli eşimi üzmek istemediğim için geri duruyoruz.

Çok çirkin eşi var da saklıyor durumu değil yani!

Dünyalar güzeli eşim diyorum! Kaldı ki ben onunla evlendiysem o benim için dünyalar güzelidir. Karımı ben seçmişim; niye saklayayım ki! Karnında benim çocuğumu taşıyanı başımda taşırım! Sanem ikinci oğlumuza hamile şu an!

Hanımköylüsünüz!

Evet, dibine kadar hanımköylüyüm! Bu çok iyi bir şey. Zaten dönüp dolaşıp onun dediğini yapıyorsun. Başta yaptığın artistlik de hanımın arkadaş toplantısında meze olur!

Ferit 3,5 yaşında, ilişkiniz nasıl?

Siz babanızı 9 yaşında kaybetmişsiniz... Evet, baba- oğul ilişkisi nasıl bir şey bilmiyorum. Kendimde deneyimleme şansım olmadığı için ben de Ferit'le birlikte yeniden keşfediyorum. Ferit bana baba olmayı öğretiyor. O beni terbiye ediyor. Onun kalbi daha açık, hesapsız kitapsız. Bütün çocuklar gibi...

Haberin Devamı

TV'de olmanızı nasıl karşılıyor?

Doğduğundan beri beni otobüs duraklarından TV'ye kadar her yerde gördü. Asıl ben sonradan görmeyim. Çok sıradan bir hayattan çok ünlü bir hayata geçiş yaptım. An geldi hatalar da yaptım; sindirmek konusunda. Bu değişime ayak uydurmak için çok çaba sarf ettim.

Sanem Hanım evde 3 erkekle ne yapacak?

Acıdım! 3 tane çoraplarını etrafta bırakan erkeğin arasında! Öyle deme, biz onu 3 erkeğin arasındaki prenses gibi görüyoruz.

Ferit kime düşkün?

Galiba anneye. Bizim aramızda tebessüm ettiren bir baba-oğul mesafesi var. Ona koyduğumuz kurallar var...

“Neşeli adamın arızasından korkmak gerek”

Arıza bir tip misiniz?

Arıza bir tarafım vardır; o feci! Damarım tuttu mu... Neşeli adamın arızasından korkmak gerek!

Balıkesir'de büyümüşsünüz, mahalle hayatı çok şey kattı mı?

Evet, 18 yaşına kadar orada kaldım ve insanın karakterinin oturduğu zaman o. Sonradan çok şanslı olduğumu anladım. Esprili bir çocuktum; ama ünlü olmak gibi bir hayalim yoktu. Lisede tiyatroya çıkınca sanatla uğraşmaya karar verdim. Yoksa endüstri mühendisi olmak istiyordum! Kulağa havalı geliyordu.

Özlediğiniz oluyor mu o yılları?

Kalabalık aile olmayı, o hesapsız kitapsız, sade ve neşeli halimizi özlüyorum. Balıkesir'e dönmek gibi bir hayalim yok. Zaten ailem hala orada yaşıyor.

Hayatta çılgın şeyler yapmış, deli biri misiniz?

Bilmem? Kim kendine deli der ki? Deliyim deyip çılgınlık yapmazsın ki! Sana birileri deli derse öyle olursun! Ama bangee jumping yapmaksa mesele; onu bile çılgın bulmuyorum düşün!

“Eğlenirken para kazandırıyoruz”

İnsanlar niye yarışmayı bu kadar çok ister?

Onbinlerce başvuru geliyor. Bu iş eğlenirken para kazanmak! İnsanların TV'den seyrettiği olağanüstü hayatlar var; bu da piyango isteği doğuruyor. En çok duyduğum şey; 'Şunca yıl çalışsam bu parayı kazanamam!'

Siz de yarışır mıydınız para için?

Bilemiyorum; hem evet, hem hayır! Geçen gün Hamdi Bey telefonun ucundan bir para teklif etti; bir çiftimiz 'Ne yapacağım o parayı' dedi beğenmedi; diğeri 'Bir evladım var, bu parayı riske edemem' dedi.

Yarışmacıları programdan önce tanıyor musunuz?

Tanışıyoruz ama samimi olmuyoruz. Bana hep çocuk yapmak için yarışan çiftler geliyor! Ben de 'Çocuk yapmak için arabaya ihtiyaç yok' diyorum!

Daha çok nasıl çiftler başvuruyor?

Valla 18 yaşında manita çiftten 60-70 yaşında yıllardır evli olana değin her tür yarışmacı var.

Kendinizi izler misiniz?

Baktığım bir iki yer var ama tamamını seyretmiyorum. Herkesin hoşlandığı, ama benim seyredince beğenmeyeceğim bir şey varsa onu bozmamak için bakmıyorum.

'Seksenler' dizisinde şarkı söylemişliğiniz var!

Birol'un eşi Burcu Güven, 'Seksenler albümü yapacağız, sana da Selami Şahin'den 'Alıştım Sana Bir Tanem' şarkısını vereceğim' dedi. 'Ben söylerim, sen yayınlar mısın bilmem' dedim. Aylarca salladım.

Tiyatrocusunuz, ses de var, niye?

Sette arkadaşlarla denk geliyoruz; millet 'Ben okudum, sen ne zaman okuyacaksın?' filan diyor. Sonra bir baktım, Burcu benden almış şarkıyı bir arkadaşımıza vermiş. Bu sefer olay çıkardım; bir kıskançlık bende! 10 dakika içinde Burcu'yu aradım ve setten sonra 11'de stüdyoya gittim; 11.30'da şarkıyı okumuştum.

Sizi seven tam seviyor; sevimsiz bulan tam sevimsiz buluyor!

Hangisi daha çok? Sanki sevenler!