Sosyal ağlarda aldatma olayı

Sosyal ağlar sosyalliğin de sınırlarını genişletti. Artık sadece yüz yüze değil, sürekli iletişim halindeyiz. Peki bu iletişimin ne kadarı masum, ne kadarı aldatmaya yönelik? Aşk Doktoru Mehmet Coşkundeniz yazdı... Sosyal ağlardaki arkadaş listemizde yer alan, görmediğimiz, görüşmediğimiz kişilerle konuşmamıza bir çeşit ‘sosyal flört’ adını verebiliriz. Ama sosyal flört ile aldatma arasında ince bir çizgi vardır. Bu çizgiyi belirleyen de sevgilimizin ya da eşimizin sınırlarıdır.Sosyal ağdaki bir arkadaşınıza gönderdiğiniz ve sizin için normal sayılan bir mesaj sevgiliniz ya da eşiniz için rahatsızlık verici olabilir. Arkadaş listenizde sadece karşı cins varsa bu da şüphe çekebilir. Bütün mesele sizin onlarla neyi, ne kadar paylaştığınız. Günlük hayattan, politikadan, spordan konuşmaktan keyif aldığınız kişiler tehlike yaratmayabilir. Ama özel hayatınızı paylaşıyorsanız; eşinizle yaşadığınız sorunları aktarıyorsanız, beklentiniz de farklı yönde demektir. Elbette sosyal ağlardan uzak kalmak içinde bulunduğumuz çağda zor. Ama ölçüyü iyi belirlemek gerek. Şimdi kendinizi test edin: İletişimde bulunduğunuz kişiden sürekli mesaj bekliyor musunuz? Gün içinde sürekli paylaşımlarını takip ediyor musunuz? Telefonla konuşma imkanınız varsa, sevgilinizden çok onu arıyor musunuz? Eşinize ya da sevgilinize karşı cinsel isteksizlik duymaya başladınız mı? O kişiyle cinsellik içeren konuşmalar yapıyor musunuz? Soruların çoğuna “Evet” yanıtı veriyorsanız, yazının başında söz ettiğim o ince çizgiyi aşmışsınız demektir. Henüz bir temasınız olmasa da çok yakında bunu sağlamak için harekete geçeceksiniz. Öyleyse kendinizi frenlemenin zamanı geldi. Sadece düşüncede kaldığı sürece bu tür davranışyar hoş görülebilir. Kimileri buna ‘zihinsel aldatma’ diyor. Eylemler, teşebbüse dönüşmediği sürece pek de sorun yaratmıyor. Buraya kadar henüz ‘aldatmış’ sayılmazsınız. Öyleyse riske atacağınız şeyleri yeniden düşünün. Çünkü, ok yaydan bir kez çıktığında geri dönüşü olmuyor.

HABERİ PAYLAŞ

Sosyal ağlarda aldatma olayı

Cumartesi Postası

Sosyal ağlar sosyalliğin de sınırlarını genişletti. Artık sadece yüz yüze değil, sürekli iletişim halindeyiz. Peki bu iletişimin ne kadarı masum, ne kadarı aldatmaya yönelik? Aşk Doktoru Mehmet Coşkundeniz yazdı...

Elbette sosyal ağlardan uzak kalmak içinde bulunduğumuz çağda zor. Ama ölçüyü iyi belirlemek gerek. Şimdi kendinizi test edin:

İletişimde bulunduğunuz kişiden sürekli mesaj bekliyor musunuz?

Gün içinde sürekli paylaşımlarını takip ediyor musunuz?

Telefonla konuşma imkanınız varsa, sevgilinizden çok onu arıyor musunuz?

Eşinize ya da sevgilinize karşı cinsel isteksizlik duymaya başladınız mı?

O kişiyle cinsellik içeren konuşmalar yapıyor musunuz?

Soruların çoğuna “Evet” yanıtı veriyorsanız, yazının başında söz ettiğim o ince çizgiyi aşmışsınız demektir. Henüz bir temasınız olmasa da çok yakında bunu sağlamak için harekete geçeceksiniz. Öyleyse kendinizi frenlemenin zamanı geldi.

Sadece düşüncede kaldığı sürece bu tür davranışyar hoş görülebilir. Kimileri buna ‘zihinsel aldatma’ diyor. Eylemler, teşebbüse dönüşmediği sürece pek de sorun yaratmıyor.

Buraya kadar henüz ‘aldatmış’ sayılmazsınız. Öyleyse riske atacağınız şeyleri yeniden düşünün. Çünkü, ok yaydan bir kez çıktığında geri dönüşü olmuyor.