Giriş
Spor yazarları da Şenol Güneş'ten umudu kesti: İstifa bekleniyor
Türkiye Milli Takımı'nda çanlar Şenol Güneş için çalıyor. Uzun süredir eleştirilen Güneş'e her zaman sahip çıkan ve önceki başarılarından ötürü en azından Dünya Kupası eleme grupları bitene kadar takımda kalması gerektiğini söyleyen isimler vardı. Ancak arka arkaya gelen başarısız sonuçlar ve umut vermeyen oyun, Şenol Güneş'i tamamen yalnız bırakmış durumda. Güneş, istifaya yakın. İşte spor yazarlarından bazılarının yorumları...
Türkiye A Milli Futbol Takımı'nda bir kez daha değişim vakti yaklaşıyor. Şenol Güneş'e şu an için Cebelitarık maçında atılan golün ardından "zoraki" giden futbolcular hariç, destek olan neredeyse hiç kimse kalmadı. Duayen spor yazarları da Güneş'e destek vermek bir kenara, istifaya davet etmeye başladı. İşte o yazarların Hollanda maçı sonrası yazdıklarından bazı bölümler:
Şansal Büyüka (Milliyet):
Ben Wembley’de 8-0’lık bozgunu, 5-0‘lık ağır yenilgileri yaşamış bir gazeteciyim... Ama yemin - billah ederek söylüyorum; ezilip, un - ufak olduğumuz maçlarda bile rakip ceza alanında topla buluşmadan ilk yarı bitirdiğimiz bir maçı hatırlamıyorum. Şenol Hoca ve Fatih Terim’i başa koyarak, cümle Türk antrenörleri için söylüyorum... Dünya futbolu tamamen, hızlı, atletik futbola döndü… Maalesef bizim hocalar bu gelişimin gerisinde kaldılar... Takımlarımızı yavaş oynatıyorlar...
Hepsi dostum, arkadaşım, 40 yıldır selamım, sabahım var... Yazarken gerçekten üzülüyorum ama Türk antrenörlerine inancım iflas etti... Bu anlayışla bir yere varamayız... Sadece imtiyazlı bir zümre yarattık... Biz bu futbola sevgimizi, heyecanımızı, tutkumuzu, paramızı, hatta hayatımızı verdik, hayatı bize zehir ettiler.
Attila Gökçe (Milliyet):
Yolun sonu! Hiç uzatmadan, lafı eğip bükmeden hakikati görmenin en kısa yolu budur. Amsterdam’da gördük ki rotadan çıkmışız, yolumuzu kaybetmişiz. Bir yerlere gidiyormuş gibi yapıyoruz ama yolun sonu görünüyor.
Yol bitiyor. Heyecanlı, bol skorlu maçlar artık unutuluyor, yeni örnekler gelmiyor. Milli Takım dağılıyor, çözülüyor, kayboluyor. Teknik, taktik, analize hiç girmeyeceğim. Hiçbir oyuncumuzdan hiçbir talebim yok. Şenol Güneş ve ekibine de tek sözüm yok. Arzu ettiği takdirde basın toplantısında atarlanabilir. Ne de olsa hoca… Bize istediği gibi ders verebilir. Ders almasını beklerdik ama, o ders vermeyi tercih ediyor. Her neyse… Katar’a gidemeyiz biz. Yol bitti.
Uğur Meleke (Hürriyet-beIN Sports):
Bugün gerçekten çok üzgünüz. Üzüntümüzün sebebi Hollanda’ya yenilmek değil. Böyle yenilmek. Sadece Hollanda’ya böyle yenilmek de değil, son iki yılda (2020 ve 2021’de) oynadığımız 15 resmi müsabakada yalnızca 4 kez kazanmamız... Güneş döneminde çıktığımız 25 resmi maçta 6 kez %45’in altında topla oynamışız: 2 Fransa, 2 Hollanda, Norveç ve İtalya maçları. Bunların 4’ünü zafer kabul ediyoruz. Fransa’ya, Hollanda’ya ve Norveç’e topu bırakıp geçiş hücumları, duran toplarla sonuca gittik hep.
Maalesef Şenol Güneş ve ekibi diye bir cümle kuramıyoruz. Çünkü ortada bir ekip göremiyoruz. Milli kadroda da sürekli aynı oyuncular oynuyor, rekabet yok, yeni isim yok. Sayın Güneş’e hizmetleri için teşekkür edip, bir yenilik yapma zamanı geldi...
Mehmet Demirkol (Fanatik-Socrates):
Hocanın kafasında bir diziliş var, bir de oyuncu grubu. Bu dizilişe göre bir kadro çağıramıyor. Kadroya göre bir diziliş de yapmıyor. Hep aynı sonuç çıkıyor bir süredir. Evet merkezde oynatacak fazla oyuncumuz yok. Taklit edecek bir kulübümüz de (Başakşehir gibi). Ama bir yöntem bulunabilirdi. Geçen yıl Emre Belözoğlu’nun yaptığı gibi bir 4-6-0’la orta sahayı genişletmek gibi mesela. Hakan ve Salih’i merkeze koyup, onlarla top çıkarmak, Burak’tan feragat ederek hızlı ve kavgacı bir ekiple desteklemek gibi mesela.
Çünkü bu şekliyle 3-0’a geldiğinde rakip ceza sahasında topla oynamamız 3, Hollanda’nın ise 30’du. İsraf... Israr anlamsız. Ve oyuncular da bunu anlayamıyor muhtemelen. Ortaya çıkan tepkisizlik bundan. İstemedikleri için olmuyor değil, olmadığı için istemiyorlar. Güneş maalesef çözemedi.