Savunmanın önündeki Taylan ile Berkan, altenatifsiz en iyi ikiliydi. Önlerinde Kerem’in, Halil’in, Cicaldau’nun çok hızlı geçiş oyunlarına tanıklık ettik. Sadece ön kenarda Morutan, ayaklarına ve futbol aklına çok güvenmekten olacak, aldığı her topla kalabalıklara daldı ve çoğunu kaybetti. Marsilya’ya gerçek anlamda top göstermedik. Bir penaltı atışı için topun başına geçebilirdik. Polonyalı hakemler oralı bile olmadı. Sahada sürekli çok görünür, çok hissedilir bir Galatasaray vardı.
Galatasaray bu rüzgarla, Marsilya ile adeta “kedi-fare” gibi oynarken, Fransız takımının imdadına tribün olayları yetişti. Maç durdu, Galatasaray’ın hızı kesildi, Marsilya nefes aldı.Bu Marsilya seyircisinin sicilinin ne kadar bozuk olduğunu dünya alem biliyor. Ama açık konuşalım bu konuda biz de adam olmayız. Her Avrupa maçında ya bir olayımız ya da olaya ortaklığımız var.