Galatasaray - Trabzonspor maçını izleyen Luis Campos, faturayı Torrent'e kesti

Galatasaray, Trabzonspor karşısında 1-0 öne geçtiği maçı 6 dakikada yediği 2 golle kaybetmişti. Haftalar sonra galibiyet alıp kara bulutları dağıtmak isteyen Galatasaray'da işler daha da kötüye gitti ve küme düşme hattına iyice yaklaşıldı. Danışman olarak davet edilen Luis Campos'un yorumu ise dikkat çekti. Hürriyet Spor Arena'nın haberine göre, Burak Elmas'ın özet davetlisi olarak Türkiye'ye gelen ve Galatasaray'a transfer konularında danışmanlık etmesi beklenen Luis Campos, Trabzonspor maçını izledi.Karşılaşma sonrası yorumlarını ileten dünyaca ünlü spor adamı, şunları söyledi: Önde olduğunuz bir maçta 75-80. dakikadan sonra hâlâ defanstan pas yaparak çıkmaya çalışıyorsunuz. Ama bu eski Barcelona takımı değil! Sizin elinizde Messi, Xavi, Pique ya da Busquets yok ki! Kaldı ki, Galatasaray’ın kadrosu buna uygun da değil! Skoru aldıktan sonra son bölümde Galatasaray’ın topu ileriye taşıyıp orada baskı yapması gerekirdi. Galatasaray, Trabzonspor maçıyla beraber tarihinin en kötü dönemini yaşamaya devam etti. Küme düşme hattının en üstündeki Antalyaspor ile puan farkı 3'e düşen Galatasaray, zorlu fikstürün de etkisiyle iyiden iyiye düşme potasına girebilir. Son 12 maçta sadece 1 kez kazanabilen Galatasaray'da yönetimdeki çalkantılar da ayyuka çıktı. Başkan Burak Elmas'ın yola çıktığı birçok arkadaşı istifasını verdi. Yine yola çıktığı ve planları üzerine kurduğu Fatih Terim de görevden alındı. Ayrıca Işıtan Gün krizi ve iletişimsizlik de kulübü karanlığa sürüklüyor. Divan Kurulu'nda iyiden iyiye erken seçim konuşulmaya başlandı ve Burak Elmas'ın ilk genel kurulda ibra edilmeme tehlikesi var. Eşref Hamamcıoğlu'nun yaptığı son açıklama da bunu gösteriyor. Hamamcıoğlu, Aldığımız 1500 oyun verdiği sorumluluğun bilinciyle, gözlem ve düşüncelerimi her zaman olduğu gibi popülizm yapmadan, doğru zamanda ve doğru yerde, yani marttaki genel kurulumuzda başlayacağım. O zamana kadar bilinmesini istediğim tek bir şey var... Galatasaray'ın yıllardır kurumsal vasatlığa alıştırılmasına hiçbir zaman sessiz kalmadığım gibi, bundan sonra da asla sessiz kalmayacağım ve kendi doğrularımdan vazgeçmeyeceğim demişti.