Suriyeli çocukların eğitime erişimi arttı
Türkiye’de 1 milyon 150 bin 18 yaş altı Suriyeli çocuk yaşıyor. Bu çocukların okullaşma oranı ise yapılan çalışmalarla yüzde 80’e ulaştı. Bunda en büyük pay da milli eğitim Bakanlığı ile birlikte Türkiye’de çalışan ulusal ve uluslararası yardım kuruluşlarına ait. Sevim Büyüktaş Demir / sevim.demir@posta.com.tr
2013 yılında Türkiye’de Suriye insani krizin etkileri görülmeye başlandı. Pek çok uluslararası ve ulusal yardım kuruluşu da Türkiye’deki Suriyeliler için destek çalışmalarına başladı. Bu kurumlardan biri de dünyada 100 yıldır çocuk odaklı çalışmalar yapan Save the Children (Çocuklara Sahip Çık).
Dünyanın en eski sivil toplum kuruluşlarından olan kurum 1919 yılında Londra’da, 1. Dünya Savaşı’ndan etkilenen çocuklara yardım etmek için kurulmuş. Bağışçılardan gelen gelirlerle yardımları yapıyor.
Çocuğa güvenli çevre
Save the Children Çocuk Koruma Proje Yöneticisi Deniz Zayim de çocuk koruma çalışmaları hakkında bilgi verdi: Projelerimizin çoğu çocuk koruma alanında yapılıyor. Diğer yapılan projeler de korumadan bağımsız değil.
Geçim kaynaklarına erişim projesinin temeli de çocuk işçiliğini en aza indirgemek. Önceliğimiz çocuğun çevresinin güvenli olması. Çocuğu ortaya koyup, çevresindeki tüm halkaları güçlendiriyoruz.
Tematik Atölyeler düzenleniyor
Avrupa Birliği Sivil Koruma ve İnsani Yardım Operasyonları Birimi (ECHO) tarafından fonlanan ve Save the Children tarafından yürütülen ‘Çocuk Dayanıklılık Programı’ kapsamında tematik atölyeler düzenliyoruz. Bu atölyelerde çocuklar duygularını tanıma, paylaşma ve yansıtma fırsatı buluyor.
YÖS’e hazırlanıyor
Ammar Taha, 16 yaşında ve 11’inci sınıfta okuyor. Beş yıldır Türkiye’de yaşayan Ammar, 3.5 aydır Save the Children’ın etkinliklerine katılıyor. Okuldaki Suriyeli bir arkadaşının vesilesiyle kurumla tanıştığını belirten Ammar kurumun gerçekleştirdiği çalışmaların topluluk arasında duyurulmasına gönüllü destek oluyor.
Yabancı Uyruklu Öğrenci Sınavı’na (YÖS) hazırlanan Ammar, YÖS hazırlık kursuna gitmesi için para gerektiğini vurguladı.
İlk ofis Hatay’da açıldı
Çocukların korunma, eğitim, beslenme, sağlık ve geçim alanlarında desteklenmesi çocuk ölümleri, yetersiz beslenme ve eğitimsizlik gibi hususlardan etkilenmemesi adına faaliyetler düzenliyor. Türkiye’de ise 2013 yılından beri faaliyet gösteriyor. İlk ofisini Hatay’da açtı.
Sonra bu ofis Suriyeli göçmenlerin Türkiye’nin birçok noktasına yayılması ile birlikte İstanbul’a taşındı. Kurumun Türkiye’de Suriyeli çocukların eğitimi ile ilgili yaptığı çalışmaları Save the Children Türkiye Yasal Temsilcisi Oben Çoban anlattı.
300 bin çocuğa ulaşıldı
Save the Children bugüne kadar sürdürülen çalışmalarda 300 bini aşkın ihtiyaç sahibi çocuğa doğrudan ulaştı. Oben Çoban, Türkiye’de çocukların korunması, eğitimi ve geçim kaynaklarına erişim konularında çalışmalar yaptıklarını belirtti.
Hatay’da ikamet eden ve okullara uzak bölgelerde yaşayan 2 bin 600 çocuğu her gün evlerinden okullarına götürdüklerini anlatan Çoban, “2015 yılından bu yana Milli Eğitim Bakanlığı ile gerçekleştirdiğimiz çalışmayla okullarına gidebiliyorlar. Hatay’da üç okul da açtık” dedi.
Ailelere iş olanağı sağlanıyor
Suriyelilerin geçim kaynaklarına erişimi konusunda da projeler ürettiklerini anlatan Çoban, “Türkiye’de aileleri ile birlikte yaşayan çocukların üzerindeki yükü almak için ailelerinde çalışabilecek kişilere iş olanakları sağlıyoruz.
Hem kültürel hem mesleki eğitimler veriyoruz. Kişinin sosyal güvenlik masraflarını belli bir dönem karşılayarak işverenlerle buluşmasını sağlıyoruz. Düzgün iş fikirlerini gerçekleştirmeleri konusunda da destekliyoruz” dedi.
Suriyeli çocuklar anlattı
Save the Children’ın Çocuk Dayanıklılık Programı kapsamında tematik atölyelere katılan dört Suriyeli çocukla, programın Ümraniye ofisinde bir araya geldik. Çocuklarla programı ve sorunlarını konuştuk.
Yardımcı ders kitaplarını alamıyor
Aye Kurdi, 12 yaşında ve 7’nci sınıfta okuyor. Sekiz yıldır Türkiye’de yaşıyor. En büyük hayali doktor olmak. Okuldan sonra Save the Children’ın atölyelerine katılan Aye, “Buraya gelmekten mutluyum. Burada kendimi huzurlu hissediyorum” dedi.
Anlamadığı ders konuları ile ilgili evde kendisine yardımcı olacak kimsesi yok. Okuldan test ya da yardımcı kitap istendiğinde alamadığını ve bunun ders başarısını etkilediğini belirtti.
‘Öğretmenim ayrımcılık yapıyor’
Shahed Alsheıkhabbas, 10 yaşında ve ilkokul 3’üncü sınıfta okuyor. 2017 yılında Türkiye’ye gelmiş. Merkezde çeşitli etkinliklere katıldığını söyleyen Shahed, çocuk hakları ile bilgiler aldığını belirtti.
Öğretmen olmak istediğini ifade eden Shahed, “Öğretmenin ayrımcılık yapıyor. Okulda arkadaşlarım da bazen ayrım yapıp benimle oynamak istemiyor” dedi.
Çocuklara yardım edecek
Yusra Almonajed, 17 yaşında ve 11’inci sınıfta okuyor. Yusra, 2012 yılından beri Türkiye’de yaşıyor. Yusra, Ümraniye bölgesinde yaşayan gençlerden oluşan ve gençlerin yaşadıkları sorunlar üzerine çalışmalar gerçekleştirdiği Gençlik Komitesi etkinliğine devam ediyor.
Moda tasarımcısı olmak isteyen Yusra, “Save the Children gibi bir kurumda çalışarak, çocukların dertlerini dinlemek ve yardımcı olmak istiyorum. Bu kararı vermemde Save the Children çok etkili oldu” dedi.