Merkez TANAP, turizmde yeni bir kapı aralayacak

TANAP, turizmde yeni bir kapı aralayacak

Paylaş
TANAP, turizmde yeni bir kapı aralayacak

TANAP, turizmde yeni bir kapı aralayacak

İSTANBUL, (DHA)- Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı (TANAP) kapsamında yapılan kazı çalışmalarında arkeolojik ve kültürel kalıntılara rastlanıldığını hatırlatan enerji alanında uluslararası çalışmaları bulunan Profesörü Dr. Şenay Yalçın, “Bulunan kalıntılar kültürel turizmi de tetikleyecek. Ortaya çıkan ve çıkartılacak eserlere ve kalıntılara ziyaretler artacak. Kültür Turizmi'nin bir başka ağırlık merkezi de zamanla bu keşiflerin yapıldığı bölgeler olacak” dedi.

‘Enerjinin İpek Yolu’ olarak adlandırılan Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı (TANAP) ile Azeri gazı Anadolu’dan geçerek Avrupa’ya ulaştı. Hem Türkiye’nin hem de Avrupa’nın enerji arz güvenliğinde kilit bir role sahip olan hat İpsala’dan geçerek Trans Adriyatik Boru Hattı (TAP) ile Avrupa’yı ısıtacak. Azeri gazı aynı zamanda Türkiye’nin de 6 milyar metreküplük doğalgaz ihtiyacını karşılayacak.

Türkiye’ye ekonomik ve stratejik açıdan birçok katkı sağlayacak olan TANAP ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Profesörü Dr. Şenay Yalçın, kazılar sırasında keşfedilen arkeolojik ve kültürel kalıntılara ilişkin olarak, “Proje hattı üzerinde yüzden fazla kazı yapılabilecek yeni kalıntılara rastlandı. Bu kalıntıların bazıları üzerinde yapılan C-14 testleri Anadolu’nun bu güzergâh üzerindeki yerleşim tarihini milattan önce 4 binli yıllara götürüyor. Yani Anadolu’nun medeniyet tarihi içindeki yeri yeniden yazılıyor. Kalıntılar üzerine yapılan çalışmalardaki ilk bulgular, bölgede o dönemlerdeki yerleşik insanların Akdeniz tipi insan modeline uygun olduğunu gösteriyor” dedi.

ENERJİNİN İPEK YOLU

“Sanayi devriminden önce özellikle Uzak Doğu’nun ürettiği ürünlerin Ortadoğu ve Avrupa’ya taşınmasında kullanılan İpek Yolu için Anadolu önemli bir role sahipti. Aynı şekilde Asya, Afrika ve Avrupa’yı birbirine bağlamayı hedefleyen ve 21’inci yüzyılın çarpan etkisi en büyük kalkınma projelerinden biri olarak adlandırılan ‘Kuşak ve Yol Projesi’nde de Anadolu bu öneminin artırarak korumakta. Şimdi ise İpek Yolu’nun bir başka biçimi ile karşı karşıyayız diyebiliriz” ifadelerini kullanan Nişantaşı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şenay Yalçın şöyle konuştu:

“Çünkü ‘Enerjinin İpek Yolu’ olarak adlandırılan TANAP ile Azeri gazı Anadolu’dan geçerek Avrupa’ya ulaştı. Bir sonraki aşamada, gazın bu hat sayesinde Yunanistan üzerinden Adriyatik Denizi’ni geçerek İtalya’ya taşınması, oradan da Sırbistan, Bosna-Hersek ve ihtiyacı olan diğer Avrupa ülkelerine dağıtılması bazı siyasi ve ekonomik dengeleri de değiştirecek.”

ENERJİ TAŞIMA HATLARI DÜNYA BARIŞINA KATKI SAĞLIYOR

Dünya hidrokarbon rezervlerinin yaklaşık yüzde 70’nin bulunduğu coğrafyada kilit konumda bulunan Türkiye’nin, alınacak enerji politikası kararlarında hesaba katılması zorunlu olan bir aktör olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Şenay Yalçın, “Ülkemiz üretici ülkeler ile tüketici ülkeler arasında bir üs konumundadır. Bu konumuz bize jeostratejik üstünlük sağlamaktadır. Ben aslında enerji taşıma hatlarını ‘barış hatları’ olarak tanımlıyorum. Çünkü bu hatlar sayesinde hem enerjiyi üreten hem de kullanan ülkeler bir ölçüde birbirlerine muhtaç oluyorlar ve aralarındaki ilişkilerde daha anlayışlı davranıyorlar. Karşılıklı olarak kaynak paylaşımı yapıyorlar. Bu sayede hem halklarının refah seviyelerini artırıyorlar hem de dünya barışına katkı sağlıyorlar. Bu yönüyle, TANAP projesi sayesinde Azerbaycan ile Avrupa ülkeleri arasında doğal olarak oluşacak yeni ilişki ağları, Azerbaycan’nın uluslararası platformlarda desteklenmesine de zemin hazırlayacak” ifadelerini kullandı.

KAPASİTE ARTIŞI BEKLENİYOR

TANAP’ın, çeşitli nedenlerle hayata geçirilemeyen Nabucco Projesi’nin alternatifi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Yalçın, “Henüz TANAP’a İran ya da Irak’tan bir bağlantı yok. Ancak ileride Türki Cumhuriyetlerdeki kaynakların da, kapasitesi artacak olan bu hat sayesinde Avrupa’ya sevki mümkün olabilecek. Hat aynı zamanda Türkiye’nin iç ihtiyacını karşılama bakımından büyük öneme sahip. Şu an 6 milyar metreküplük doğalgaz ihtiyacını karşılayan hat, 2020 yılında 16 milyar metreküplük taşıma kapasitesine çıkacak ve bunun 10 milyar metreküpü Avrupa’ya sevk edilecek. İlerleyen dönemlerde hattın taşıma kapasitesi daha da artacağı için hem ülkemize hem de Avrupa’ya daha çok doğalgaz temin ediliyor olacak” şeklinde konuştu.

Doğu Akdeniz’de sondajları yapılan sahalarda bulunacak gazın bu hatlara entegre edilmesiyle Türkiye’nin elinin çok güçleneceğinin altını çizen Prof. Dr. Yalçın, “Ülkemiz her alanda olduğu gibi enerji faaliyetleri alanında da dünyada söz sahibi olma yolunda önemli avantajlara sahip olacak. Bazı ülkeler bunu istemese de önümüzdeki 10 yıl içerisinde şu anki konumundan çok farklı bir Türkiye olacak” açıklamasında bulundu.

MALZEMELERİN YÜZDE 80’İ TÜRKİYE’DE ÜRETİLDİ

TANAP projesinde kullanılan malzemelerin yüzde 80’inin Türkiye’de üretildiğini söyleyen Prof. Dr. Yalçın, “Projenin zamanında bitirilmesi için hatta kullanılan boruların sadece yüzde 20’si yurt dışından getirildi. Yoksa ihtiyacın tamamını yerli imkânlarla karşılıyor olacaktık. Türkiye’nin böylesine dev projeye imza atması; gerek insan kaynağı, gerekse üretim bakımından sahip olduğu potansiyeli ve iş yapma kapasitesini göstermesi bakımından bize gurur veriyor” dedi.

Haberin Devamı