Tanju Çolak yıllar sonra anlattı: Hülya Avşar karımdan özür diledi

Geçtiğimiz günlerde bir talk şova katılmış ve programda Tanju Çolak hakkında açıklamalarda bulunmuştu. Avşar kızının Telefon rehberimdeki tek ünlü Sezen Aksu ve İbrahim Tatlıses. Tanju’yu da rehberimden silmedim. Niye sileyim? şeklinde yaptığı açıklamanın ardından bir hamle de Tanju Çolak'tan geldi. İşte detaylar... Yaşanmış şeyler, yaşandı ve bitti. Benim numaramın Hülya'da olduğunu düşünmüyorum. Bir yaşanmışlık var, bunu inkar etme şansım yok. Benim bir ailem var. Hülya'ya aşık olduğumu inkar etmiyorum. 33 yıl önce yaşanmışlıkları konuşuyorsunuz, doğru altına imza atıyorum. Ben yoruldum. Ben hata olarak görmedim Hülya'yı.Hayat devam ediyor. Oğlum var, kızım var, gelinim var. Hülya Ben Aysun'dan özür diledim dedi... Hanıma sordum Evet dedi. Yaşanmışlıkları söylemem lazım. İnkar edemem evliyken ben Hülya'ya aşık oldum, Hülya da bana aşık oldu. 3 yıl birliktelik yaşadık. O zamanlar boşanmayı düşündüm Aysun hanımdan, boşanma davasını açmıştım. Kadın istemezse erkek yaklaşmaz zaten. Benim evliliğimi karım kurtardı. İyi ki boşanmamışım eve dönmüşüm. Meşhur aldatma dizisi “The Affair”in yerlisini çektiler biliyorsunuz. Yakında gösterilecekmiş. Yapımcıların bu tür hikâyeleri bile uzaklarda arayıp adaptasyon peşinde koşmalarına şaşırmamak elde değil. Oysa geçmiş zaman Türkiye’sinde ne örnekler var.En çılgın örneği malum; Hülya Avşar ve Tanju Çolak aşkı. Şimdilerde bu eski aşk yeniden gündemde. Elbette Hülya Avşar sayesinde. Bir talk şovda şöyle bir demeç topu yuvarlayarak eski defterlerin yeniden açılmasına neden oldu Avşar: “Telefon rehberimdeki tek ünlü Sezen Aksu ve İbrahim Tatlıses. Tanju’yu da rehberimden silmedim. Niye sileyim? Dünya çapında bir ödül, Altın Ayakkabı almış bir isim. Bunlar unutulmayacak şeyler”. Sadece ama sadece Altın Ayakkabı ödülü vesilesiyle Avşar’ın telefon rehberindeki varlığını birinci dereceden sit alanı misali yıllarca korumuş Tanju Çolak, bu açıklamayı kısa sürede gururlu bir gole çevirdi tabii: “Hoşuma gitmedi dersem yalan söylemiş olurum. Kendisine saygı duyuyorum ve teşekkür ediyorum. Yaşanmışlıklar var ve herkesin saygı duyması lazım”. Ne yalan söylemeli, iki tarafın da bu dürüst ve geçmişine sahip çıkan açıklamaları pek de alışık olduğumuz şeyler değil bu topraklarda. Çünkü yaşadıkları az buz skandal olmamış zamanında. Hemen geçmişe ışınlanalım: Tanju Çolak o dönem henüz Samsunspor’da. Galatasaray’a geçmemiş ve bekâr. Bir röportajda en büyük üç hayali sorulunca şöyle yanıt veriyor: Güzel bir spor araba, benzin istasyonu sahibi olmak ve Hülya Avşar! Benzin istasyonu sahibi olma hayalinin ardından Hülya Avşar’ın gelmesi dönemin talihsizliği.O zamanlar istasyon sahibi olmak havalı ve zengin bir durummuş, şimdi olsa pekala “Üçüncü nesil kahve dükkânı sahibi olmak” diyebilirdi Tanju Çolak. Neyse, sadede gelelim... Hülya Avşar da o dönem Coşkun Sabah’la sevgili. Ama Coşkun Bey askere gidiyor ve askere gittikten sonra -anlatılanlara göre- bir daha ulaşamıyor Avşar’a. Gazetelerde dedikodular çıkıyor, çeşitli isimlerle Avşar’ın adı anılıyor. Gerçeği bir süre sonra Suadiyeliler ortaya çıkarıyor! Bu civardaki bir apartman dairesine Tanju Çolak ve Hülya Avşar’ın peş peşe girdiğini gören mahalleli hemen gazetecilere haber veriyor. Sonuç? Flaş flaş flaş, ikili aynı karede fotoğraflanıyor. Unutmadan, Tanju Çolak o fotoğraf yayınlandığında artık GS’li ve evli. Dahası, eşi Aysu Hanım bir bebek bekliyor. Böylece tam üç yıl sürecek Türk işi “The Affair” başlamış oluyor. Neler olmuyor ki o süreçte? İkili arasındaki aşk dolu dizgin devam ederken zina davası açılıyor. Hülya Avşar mahkemede, “Biz ileri derecede arkadaşız” diyor. Olaylar daha da karışıyor. Tanju Çolak’ın eşi Aysu Hanım da, “Ben, çocuğum ve Tanju çok mutluyuz” diye Hürriyet’e bir açıklama yapıyor. Sonunda bu ilişki bitiyor, ama geriye Türkiye’nin unutamayacağı bir aşk ve aldatma hikâyesi kalıyor. Olayın kahramanları da yaşananları unutamamış olacak ki, kaç yıl geçse de birbirlerine hem saygı duyuyor hem de telefon numaralarını muhafaza ediyorlar. Şimdi bu hikâye dururken “The Affair”in yerlisini izlemek kimi keser ki?