Edirne TBMM Başkanı Şentop: Hamdolsun güçlüyüz ama daha fazla güçlü olmak zorundayız

TBMM Başkanı Şentop: Hamdolsun güçlüyüz ama daha fazla güçlü olmak zorundayız

Paylaş
TBMM Başkanı Şentop: Hamdolsun güçlüyüz ama daha fazla güçlü olmak zorundayız

TBMM Başkanı Şentop: Hamdolsun güçlüyüz ama daha fazla güçlü olmak zorundayız

KEŞAN DEVLET HASTANESİ'Nİ AÇTI
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Edirne'nin Keşan ilçesinde devlet hastanesi açılışı gerçekleştirdi. Şentop, çok değerli bir tesisin açılışını yaptıklarını belirterek, "Gerçi bu sadece resmi açılış, daha önce bu derece önemli bir tesisin resmi açılışını beklemeden hizmete sunulması, vatandaşlarımızın istifadesine sunulması bekleniyordu. Hazırlanır hazırlanmaz resmi açılış yapılması lazım, kayıtlara geçilmesi bakımından önemli. Bu tesis 195 yataklı, sadece Keşan'a değil, Keşan bir kavşak noktasında, bölgeye, Trakya'nın doğusuna hizmet edecek. Bununla da yetinmiyoruz, sınırlarımızın ötesine de hizmet eden büyüklükte bir tesis" dedi.
'SAĞLIKTA HAYAL EDEMEYECEĞİMİZ NOKTADAYIZ'
Türkiye'de sağlık alanında çok önemli mesafeler alındığını ifade eden Şentop, 17, 18 yıldır özellikle sağlıkta Türkiye'nin çehresinin değiştiğini söyledi. Şentop, şöyle dedi:
"Türkiye'de bir anlayış, zihniyet değişikliği gerçekleşti. Hatırlayanlarınız vardır, bundan 20 sene öncesine kadar sağlık hizmeti en sıkıntılı hizmetlerden birisiydi. İnsanlarımız hastalanmamak için her zaman dua ederler ama bir korku, kabus halindeydi hastalanmak. Bir kere hastanelerdeki fiziki imkanlar çok yetersizdi. Mekanların temizliğinden, hijyenik olmamasından çok insan şikayetçiydi. Ekipman, alet edevat bakımından çok eksikleri vardı hastanelerimizin. Doktora ulaşmak çok ciddi problemdi. Doktora ulaştıktan sonra muayene olabilmek mümkün değildi. Çünkü doktorların baktığı hasta sayısı muazzam bir sayıda olmaktaydı. Bir reçete aldığınızda da ilaçlarınızı temin etmekte çok ciddi sıkıntılar yaşanıyordu. Ayrıca sağlık bakımından sosyal güvenlikle ilgili önemli problemler vardı. Farklı SGK kurumları vardı. Emekli Sandığı'na tabi bazı vatandaşlarımız, bazı vatandaşlarımız SSK'ya, bazı vatandaşlarımız Bağ-Kur'lu. Dolayısıyla her birinin sağlık hizmetinde sıkıntılar vardı. Hastaneleri farklıydı vs. Bazen vatandaşlarımız önemli rahatsızlıkları için yurtdışına gitmek için imkanlar ararlardı. Bugün hamdolsun çok büyük hayal edilemeyecek bir noktadayız sağlıkla ilgili."
Dün de Şarköy'de 50 yataklı bir hastane açtıklarını hatırlatan şentop, "Üniversite hastanelerimiz var. Hem Trakya hem de Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi'nin hastaneleri var. Tekirdağ'da çok büyük bir şehir hastanesi yapılıyor. İnşallah bir sene sonra o da kullanıma açılacak. Böylece sağlıkla ilgili fiziki mekanlarda çok büyük bir iyileşme var. Öbür taraftan yatak sayımız çok arttı. Türkiye genelinde yaklaşık 240 bin civarında yatak sayısına sahibiz. Dünyanın en modern cihazları hastanelerimizde kullanılıyor hem de her hastanemizde bunlar mevcut. Daha önce tahlilleri yaptırabilmek bile sıkıntıydı. En büyük hastanelerde dahi bazı tahliller yapılamıyor, bazı hastanelere gönderilme mecburiyetiyle karşı karşıya kalınıyordu. Doktor ve sağlık çalışanı sayımızda çok büyük bir artış var. Toplam sağlık çalışanı sayımız 1 milyon 20 binin üzerine ulaştı" dedi.
Türkiye'nin çok büyüdüğünü, önümüzdeki günlerde sağlık turizmi bakımından çok öne çıkacağını kaydeden Şentop, "Türkiye büyüdükçe, imkanları arttıkça, bu imkanları vatandaşın hizmetine sunma bakımından elimiz daha fazla güçleniyor, daha kaliteli hizmet sunma imkanımız oluyor" dedi. Türkiye'nin sadece İslam ülkeleri nezdinde değil, dünyadaki bütün mazlum ülkeler nezdinde itibarı olduğunu söyleyen Şentop, "Herkesin Cumhurbaşkanımıza gözbebeği gibi baktığını, ondan bahsettiğimizde gözlerinin ışıl ışıl parladığını görüyoruz. Bu bir kere öncelikle Türkiye'nin gücüyle ilgili. Çok kısa bir zaman içerisinde Türkiye başta ekonomi olmak üzere bir çok alanda önemli mesafeler katetti. Sağlıkla ilgili hususlardan bahsettim. Bununla ilgili zikretmeyi unuttuğum bir husus da ilaçla ilgili, tıbbi cihazla ilgili husus. Bu konuyu da savunma sanayi gibi stratejik bir alan olarak görüyoruz. Bu konuda da Türkiye'nin yerli ve milli üretim konusunda çok hassasiyetleri oldu, çok büyük gayretleri oldu ve çok büyük mesafeler katettik" diye konuştu.
'DÜNYADA TERÖRİSTİN ZİHNİYETİNE ZEMİN HAZIRLAYAN BİR KÜLTÜREL İKLİM VAR'
TBMM Başkanı Şentop, Türkiye'nin büyümesinin, gelişmesinin herkesi memnun etmediğini vurgulayarak, "Tabi bu itibar herkesi memnun etmiyor, Türkiye'nin dostlarını, vatandaşları memnun ediyor ama bundan rahatsız olanlar da var. Yeni Zelanda'da biliyorsunuz Cuma günü yaşanan hadise bir katliam hadisesi. Cuma namazı için camide bulunan kardeşlerimizin üzerine bir gözü dönmüş cani, bir katil, ırkçı, radikal Hıristiyan bir katil saldırdı ve 50 Müslüman kardeşimizi katletti. Bir o kadarı da yaralandı. Şahsen onların hiçbirini tanıdığını zannetmiyorum. Özel bir intikam, şahsi bir mesele yok. Nedir mesele? Orada çok farklı medeniyetten insan var, bunların hepsini makineli tüfekle tarıyor. Onları biraraya getiren, bu katliama maruz kalmaları konusunda ortak özellik nedir? Sadece Müslüman olmaları bu insanların. Fakat burada bu bir münferit hadise, bir gözü dönmüş manyak, bir teröristin gerçekleştirdiği bir eylem değil. Dünyada bu teröristin zihniyetine zemin hazırlayan bir kültürel iklim var. Avrupa'da, Batı'da birçok politikacı, medya, köşe yazarı, yazar çizer takımı, o anlamda bir İslam düşmanlığını, Müslüman düşmanlığını körüklüyor. Bu tür canilerin, katillerin yetişmesine uygun bir zehirli iklimi oluşturuyorlar" dedi.
'TÜRKİYE DÜŞMANLIĞI BARINDIRIYOR'
Şentop, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şüphesiz herkes böyle değil. Onun gibi olan Avustralyalı bir senatör benzer şekilde bir açıklama yaptı. Ama tepki gösteren Avustralyalı bir genç o senatöre yumurta atarak bir protesto gösterisinde bulundu. Şüphesiz bu bakımdan dünya barışını hedefleyen insan olması hasebiyle tüm insanlara saygı duyan daha geniş bir kitle de var. Ama öne çıkan politikada bu tür düşmanlıkları İslam düşmanlığını körükleyen, ırkçılığı körükleyen, göçmen düşmanlığını körükleyen insanlar. Bunların dünya barışı için bir tehdit olduğunu görüyoruz. Aslında bu esas olarak bir İslam düşmanlığının ötesine de taşıyor. Bir Türkiye düşmanlığı barındırıyor, bir Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığına da dönüşüyor. O manyak katil teröristin, katliamcının silahında yazan isimlere, kelimelere dikkat edersek bir tanesi Oburiç. Oburiç, Kosova Savaşı'nda Murat Hüdavendigar'ı şehit eden katil. Üzerinden 600 sene geçmiş bir hadise. Yine Osmanlı-Türk düşmanı birçok ismi o silahın üzerine derc etmiş. Elinden çıkan notlara bakıldığında, o notlarda Türkiye'ye özel bir bölüm ayırıyor, Türkiye'ye tehditler, Cumhurbaşkanımıza tehditler savuruyor. Bir yerde de diyor ki; “Türkler boğazların Doğusu'na gitsin, Batısı'nda yaşamasın' diyor. Şu anda bulunduğumuz topraklardan bizim gitmemizi istiyor. Tabi bu bir manyaktır, lafına bakılmaz diyebiliriz ama bu düşünceyi etrafına yaymaya çalışan, zihninde bu fikirleri dolaştıran politikacılar var Batı'da" dedi.
'DAHA FAZLA GÜÇLÜ OLMAK ZORUNDAYIZ'
Dünyada barış istediklerini söyleyen Şentop, "Biz istiyoruz ki dünyada bir barış olsun. İnsanlar birbirlerine hunharca saldırarak değil, fikirleriyle, görüşleriyle, birbirleriyle tartışarak anlaşmaya çalışsınlar, buna gayret göstersinler. Ama bunu sağlamanın yolu Türkiye'nin güçlü olmasıdır. Hamdolsun güçlüyüz ama daha fazla güçlü olmak zorundayız. Ama milletimizin bu anlamda bu gücü geliştirmek için de bizim birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var. Ne zaman birlik ve beraberlik içerisinde olmuşsak, ne zaman milli meselelerde ittifak etmişsek karşımızda hiçbir gücün duramayacağını tarihte görmüşüz, bugünlerde de bunu görüyoruz" dedi.

Haberin Devamı

FOTOĞRAFLI