Eğitim - Kariyer 'Teknolojik araçlar iyi yapılandırılmalı'

'Teknolojik araçlar iyi yapılandırılmalı'

Paylaş
'Teknolojik araçlar iyi yapılandırılmalı'

Robotik, kodlama, Maker ve STEM çalışmalarının iyi yapılandırılmadığında hayal gücü, empati, öz disiplin ve bireysel anlamlandırma gibi konulardaki etkilerinin tartışmalı olduğu belirtiliyor

İlerleyen teknolojiyle beraber geleceğin meslek tanımlarının değişime uğrayacağını söyleyen Yeditepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölüm Başkanı ve Eğitim-Öğretim Psikologu Prof. Dr. Servet Bayram, “Sağlık, hukuk, mühendislik ve eğitim gibi ana mesleklerde iyi yetişmiş, gelişen yeni teknolojileri alanlarına entegre edebilen, problem çözebilen, kendi öğrenme süreçlerini yönetebilen bireylerin yetiştirilmesi esas alınmalı. Ayrıca, ana mesleklerin veri bilimi, sosyal medya, bilişsel bilim gibi yeni açılım alanlarıyla güçlendirilmesi de etkili olacak” dedi.

KOPYALAMA TÜRÜ ÇALIŞMALARDAN UZAK

Robotik, kodlama, Maker ve STEM çalışmalarının kurgulama, alternatif düşünme, sorun çözme, analitik düşünme, girişimcilik, özgüven gibi konularda olumlu yönleri olduğunu belirten Prof. Dr. Servet Bayram ancak iyi yapılandırılmadığında hayal gücü, empati, öz disiplin ve bireysel anlamlandırma gibi konulardaki etkilerinin ise tartışmalı olduğunu kaydetti.

Aşırı bilgi bombardımanı ve yönlendirmelerle yapılan kopyalama türü çalışmalardan uzak durulması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Servet Bayram, duygu ve mantık ekseninde yürütülecek çalışmalarda, iletişim-ikna, karşılıklı uyum ve paylaşımın artırılmasının, çocukların bilişsel-duyuşsal gelişimlerinde etkili olacağını vurguladı.

ALTERNATİF EĞİTİM MODELLERİ

Bu çalışmalar dışında oldukça farklı eğitim-öğretim uygulama modellerinin bulunduğunu vurgulayan Prof. Dr. Servet Bayram, “Bunlar arasında, Nero-biyolojik Sinirbilim Temelli Öğrenme, Fenomen Tabanlı Eğlenceli Finlandiya Modeli, Yüksek Teknoloji Karşıtı Modeller, İngiltere’de yaygın olarak Steiner Akademi, Acord Okulları, Müze-Oyun-Doğa Tabanlı entegre sistemler ve en önemlisi Silikon Vadisi patronlarının çocuklarının gittiği Kuzey Amerika’da sayıları 200 civarında bulunan Waldof okulları sayılabilir” dedi. Prof. Dr. Servet Bayram, teknoloji odaklı eğitim anlayışına alternatif olarak Waldorf, Finnish, Nature, Shun/Non Technology gibi modellerin özellikle gelişmiş ülkelerde yaygınlaştığını sözlerine ekledi.

ENDÜSTRİ 4.0 VE EĞİTİM

Prof. Dr. Servet Bayram, bireysel özelliklerin ön plana çıktığı, teoriden çok uygulamalı proje esaslı olan 4.0 eğitim anlayışında, her zaman ve mekanda teknolojinin öğretmen rehberliğinde etkin kullanılmasının esas olduğunu söyledi.

Prof. Dr. Servet Bayram, konuyla ilgili şu bilgileri verdi: "Eğitimde 1.0’da bilginin muhafazası ve aktarılması, 2.0’da somut eğitim teknolojilerinin kullanılması, 3.0’ da bilgisayar ve internet destekli bilgi yönetim sistemlerinin realite içinde kullanılması ve 4.0’da sanalite içinde akıllı, bulut tabanlı dijital etkileşimlerin ve nesnelerin internetinin varlığı söz konusu. Dünya genelinde ve ülkemizde Eğitim 3.0 anlayışı büyük oranda yerleşti. Ancak 4.0 uygulamaları, henüz emekleme aşamasında gözüküyor. Bu anlayışın hızlı ve etkili yaygınlaşabilmesi, içinin doğru ve sağlıklı doldurulabilmesine bağlı. Adeta sömürge anlayışı gibi pompalanmakta olan yeni kavram ve yaklaşımların, sağlıklı değerlendirme süzgeçlerinden geçirilmesi gerekiyor. Bu noktada eğitim fakülteleri, MEB ve YÖK birlikte çalışmalı, ticari-insani küresel politikaların geleceği dizayn etme süreci iyi değerlendirilmeli."

'ÇOCUKLAR HAVA, SU VE TOPRAĞA DOYMALI'

Tüm öğrencilerin bolca boyama, yazma, çizme, hayal kurma, oyun oynama gibi yaratıcılığı artırıcı doğa ile iç içe etkinlikleri yapmalarını arzuladığını söyleyen Prof. Dr. Servet Bayram, çocukların drone-robot mekanikliğinden çıkarak toprağa, havaya ve suya doyması gerektiğini belirtti.

Ayakları yerde, güçlü düşünen ve hisseden bireylerin yetiştirilmesinin önemli olduğuna değinen Prof. Dr. Servet Bayram, “Çocukların sınıfta turuncu renkli yeşil yapraklı 3 boyutlu yazıcıdan çıkmış havuca dokunmaları etkileyici olabilir ancak gerçek havucu topraktan kendi elleriyle çıkartıp almaları çok daha güzel ve değerli olacak” dedi.

Haberin Devamı