Ekonomi Temmuz afetlerinde maddi hasar 168 milyon lira

Temmuz afetlerinde maddi hasar 168 milyon lira

Paylaş
Temmuz afetlerinde maddi hasar 168 milyon lira

Türkiye Sigortalar Birliği (TSB) Başkanı Can Akın Çağlar, "18 Temmuz'daki hasarlarla sektör olarak 7 bin adet hasar ihbarı aldık. Bunun bize şuana kadar ki maliyeti 116 milyon TL olduğunu söylemem gerekiyor. Gökova'daki depremden kaynaklanan 800 adet hasar ihbarı aldığımızı ve 12 milyon TL civarında bir hasar oluşacağını ifade edebiliriz." dedİ

Türkiye Sigortalar Birliği (TSB), son günlerde yaşanan sel, dolu ve depremler ile ilgili sektörün üstlendiği sorumlulukları ve sektörde 2017 yılının ilk 6 aylık sonuçlarını düzenledikleri toplantıyla açıkladı.

AFETİN BİLANÇOSU


Türkiye Sigortalar Birliği Başkanı Can Akın Çağlar, İstanbul'da meydana gelen sel ve dolu felaketleri ile Gökova'da meydana gelen depremin sektöre olan maliyetine ve oluşan maddi hasara değinerek şöyle dedi:

18 Temmuz'da bir 32 yılın afeti diye başladığımız bir sel felaketiyle karşılaştık. Daha sonra 21 Temmuz'da Gökova civarında bir seri deprem gözlemledik ama 27 Temmuz'da Bir dolu kâbusu yaşadık. 18 Temmuz'daki hasarlarla sektör olarak 7 bin adet hasar ihbarı aldık. Bunun bize şuana kadar ki maliyeti 116 milyon TL olduğunu söylemem gerekiyor. Gökova'daki depremden kaynaklanan 800 adet hasar ihbarı aldığımızı ve 12 milyon TL civarında bir hasar oluşacağını ifade edebiliriz. En son yaşadığımız çok afaki rakamlar dönüyor etrafta belki ama 22 bin adet hasar dosyası şuana kadar bize ulaştı. Belki bir takım insanlar yoğunluktan dolayı bize ulaşamadılar. Bu hasarın rakamının illaki bir iki kat artmasını beklemekteyiz. Şuana kadar 22 bin adet dosyada 168 milyon TL'lik bir hasar yumağıyla karşı karşıyayız. Sektör olarak bu bizi yorar mı az evvel o yüzden günlük olarak ifade ettim. Biz günde 44 bin, 2017'de 46 bin dosyayı proses eden bir sektörüz. Günde 108 milyon TL hasar ödeyen bir sektörüz

Başkan Çağlar, sektörün 2017 Haziran sonu itibariyle prim üretiminin geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12 artışla 23,1 milyar TL olarak gerçekleştiğini, yüksek büyüme potansiyeline sahip sektörün, ekonomiye fon sağladığını ve teminat sağlama rolüyle başta mega projeler olmak üzere Gayri Safi Yurt içi Hasıla'nın (GSYH) 35 katı sigorta güvencesi verdiğini vurguladı.


GEÇEN YIL 23,4 MİLYAR LİRA TAZMİNAT ÖDENDİ


Sektörün tazminat ödemelerine de değinen Çağlar, geçen yıl sektörün toplam 23,4 milyar TL tazminat ödediğini söyledi ve 2017 yılında, günde 46 bin 400 adet hasar gerçekleştiğini ve buna karşılık sektörün günde 108.8 milyon TL ödeme yaptığını belirtti.

Sözlerine sektör gündemindeki Zorunlu Trafik Sigortası ile Bireysel Emeklilik Sistemi ve otomatik katılımdaki son gelişmeleri aktararak devam eden Çağlar, trafik sigortasındaki 11 yıllık zararın 7,3 milyar TL'ye ulaşarak, tavan prim uygulanması ile trafikte 2017 yılının ilk 6 ayında prim üretiminin bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 11,5 azaldığını, poliçe sayısının ise yüzde 4,9 artışla 8,6 milyona çıktığını söyledi.

Tavan prim uygulamasıyla sektörün zararının 2,3 milyar TL'ye, tahmini hasar-prim oranının yüzde 125'e çıkmasını tahmin ettiklerini belirten Çağlar, "Son 3 yılda yaşanan kazaların yüzde 11'inin, 80 bine yakın ve 3'ün üzerinde kaza sayısına sahip sürücülerden kaynaklandı. Trafik sigortasında arzu edilen kalıcı fiyat istikrarı için bu kazaların azaltılması yanı sıra kötü sürücüler için yüksek prim uygulanması gerekli" dedi.


BES AÇIKLAMASI


Bir diğer gündem maddesi Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ve otomatik katılımdaki son durumu değerlendiren Başkan Çağlar, BES'te katılımcı sayısının 6,8 milyona, fon büyüklüğünün de devlet katkısı dahil 71 milyar TL'ye ulaştığını ifade ederek, bu yıl başlatılan otomatik katılım ile 26 Temmuz 2017 itibariyle sisteme giren 6 milyon çalışanın 2,6 milyonunun sistemde kaldığını cayma/çıkış oranının da yüzde 57 olduğunu söyledi.

Çağlar, otomatik katılımda cayma oranının yüksekliğinin nedenlerini de; işveren katkısının olmaması, teşviklerin hak ediş sürelerinin uzun olması, sistemin işçi ve işveren düzeyinde yeterli derecede tanıtılmadan devreye alınması ve cayma süresi sonrasında çıkış yapılamayacağı yönünde yanlış bir algının olması şeklinde sıralayarak otomatik katılımın güçlendirilmesi için sistem kurgusunun yeniden gözden geçirilmesinin ve bilgilendirme ile iletişimin önemini vurguladı.

Haberin Devamı