TGC: Nefret söyleminden uzak durun
TÜRKİYE Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu'nca yapılan açıklamada, "Ulusal barışın sağlanması için başta Başbakan Erdoğan olmak üzere tüm adayları ve siyasetçileri nefret söyleminden uzak durmaya, gazetecileri hedef göstermekten vazgeçmeye çağırıyoruz" denildi
TGC Yönetim Kurulu'nun açıklamasında şu görüşler yer aldı:
"Kamuoyuna yansıyan Başbakan Erdoğan'ın kadın gazeteci Amberin Zaman'a yönelik 'Gazeteci kılıklı bir kadın militan çıkmış, edepsiz kadın, haddini bil haddini' şeklindeki sözlerinin siyasi etik açısından olduğu kadar, kadını aşağılayıcı sorunlu bir üslup olduğunu söylemek zorundayız.
Cumhurbaşkanı adayı olarak milleti kucaklaması beklenen Başbakan Erdoğan ve bakanlarının son günlerde kendilerinden olmayan gazetecilere akreditasyon uygulamaya hız verdikleri de gözlemlenmektedir. Nitekim İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın konuşmacı olduğu Ankara'daki Anadolu Öğrenci Birliği'nin toplantısına davetli olduğu halde Cihan Haber Ajansı muhabirleri alınmamıştır.
GAZETECİLERİ HEDEF GÖSTERMEKTEN VAZGEÇMEYE ÇAĞIIYORUZ
Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde her zamankinden daha çok birlikteliğe ve ulusal barışa ihtiyacı olan Türkiye'nin politikada başlayan ve bazı medya manşetlerine de sıçrayan nefret söylemleriyle giderek gerginleştiği görülmektedir.
Ulusal barışın sağlanması için başta Başbakan Erdoğan olmak üzere tüm adayları ve siyasetçileri nefret söyleminden uzak durmaya, gazetecileri hedef göstermekten vazgeçmeye çağırıyoruz.
Etnik ayrımcılığın olmadığı, kadına saygının ön planda olduğu, halkın haber alma kanallarının tıkanmadığı, savaşın değil barışın yüceltildiği, nefretin değil, sevginin yeşerdiği demokratik Türkiye özlemimizi bir kez daha yineliyoruz"
BASIN KONSEYİ'NDEN SEVİYELİ SİYASET ÇAĞRISI
Basın Konseyi'nce yapılan açıklamada, "Başbakan ve Cumhurbaşkanları'nın görevi, gazetecilere ve gazetelere hiza vermek değildir" denildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Bir televizyon programında soru soran gazeteciyi, miting meydanlarında halka yuhalatan ve haddini bildirmekle tehdit eden siyasi anlayışı kınıyor, seviyeli siyaset yapmaya çağırıyoruz. Alışkanlık haline getirilen gazetecileri hedef alma ve gazetecilerle basın kurumlarına hiza verme çabalarının, ifade, düşünce, basın özgürlüğü ile bağdaşmadığını bir daha hatırlatırız.
Kaldı ki, Başbakan ve Cumhurbaşkanları'nın görevi, gazetecilere ve gazetelere hiza vermek değil, demokrasinin olmazsa olmazı basın özgürlüğüne sahip çıkmaktır.
Gazetecilere linç kampanyası başlatmak, demokrasi sınırları dışına çıkmak olur. Seçim atmosferi ve bölgemizde çok sıkıntılı geçen şu günlerde, siyasilerin ifade özgürlüğüne saygılı olmalarını ve içtenlikle, sevgiyle halkın tüm kesimlerini kucaklamalarını bekliyoruz." DHA
- Doğal gaz ve elektriğe zam gelecek mi? Bakan Bayraktar'dan açıklama!
- İsrail’den İran’a misilleme! Saldırının ardından altın fırladı
- Herkesi birbirine bağlamaktan her şeyi birbirine bağlamaya: Turkcell 30. yılını kutluyor!
- En ucuz Tesla, Türkiye'de satışa çıktı! Türkiye'ye özel yeni sürüm
- Faizler yükselse de ihtiyaç sahipleri krediye ve kredi kartına koştu! Evdeki hesap çarşıya uymayabilir