Giriş
Tomris Uyar kimdir? Tomris Uyar hakkında bilinmeyenler
Bugün birçok Google kullanıcısı ünlü arama moturuna girdiklerinde 'Tomris Uyar kimdir?' sorusunun cevabını araştırmaya başladı. Sık sık ünlü isimleri doodle yaparak kullanıcılarına sürprizlerde bulunan Google, bugün de Tomris Uyar’ı logosuna taşıdı. Tomris Uyar, Türk edebiyatının dev şairleri ve yazarlarıyla ismi anılan; Edip Cansever, Turgut Uyar ve Cemal Süreya gibi büyük isimlerin kalbini çalan ve her zaman Türk edebiyatının en merak edilen isimlerinden biri oldu. 3 şairin ortak dizesi olan Tomris Uyar'ın hayatı bu nedenle sanatının ötesinde 'bir kadın olarak' merak edildi. İşte 'Tomris Uyar kimdir?' sorusunun cevabı ve hakkında bilinmeyenler!
Hukukçu bir ailenin kızı, politikacı bir dedenin torunudur. İlkokulu Yeni Kolej’de, ortaokulu İngiliz High School’da, liseyi Arnavutköy Amerikan Kız Koleji’nde, üniversiteyi İstanbul Üniversitesinde tamamladı. 1962 yılında Varlık’da ilk çevirisini, 1965’de ise Türk Dili’nde ilk öyküsü yayımladı. Daha sonraki yıllarda Dost, Papirüs, Soyut, Gösteri, Yeni Dergi, Argos gibi belli başlı dergilerde çevirilerini, öykülerini ve eleştirilerini yayımlamaya devam etti. 1966’da ismini duyuran Tomris, 1970’de öycülüğün önde gelen isimlerinden biri oldu. İlk öykü kitabı 1971’de yayımlandı.
Lise yıllarında tanıdığı gazeteci ve şair Ülkü Tamer’le evlendi, ancak ilk çocukları Eylül'ün sütten boğularak hayatını kaybetmesi üzerine evliliği daha fazla sürdüremediler. Daha sonra Sanatseverler Derneği’nde Cemal Süreya ile tanıştı. Bu sayede Küçük Prens gibi bir klasiği Tomris Uyar ve Cemal Süreya çevirisiyle okuyabildik.
Sonraları Tomris Uyar ile tanışan İkinci Yeni'nin en önemli şairlerinden Turgut uyar, 7 yıl şiirsiz geçirdiği yılların sonunda ilk şiirini onun sayesinde yazdı. Yani, Tomris Uyar, Turgut Uyar'ın ona yeniden şiirler yazdıran kadını oldu. Bir de her doğum gününde ona şiirler armağan eden platoniği Edip Cansever vardır ki en güzel mısralarının esin kaynağı yine Tomris Uyar’dır. “Tomris rakıyı çok severdi, bense onu…”
Tomris öykülerini mizahi ve ironik yollarla, bazen tomplumcu bazen bireysel bir bakış açısıyla umutlu ama eleştirel aktarmıştır. Okura öykünün öğrenilmesi gereken bir olgu olduğunu kanıtlamıştır. Zaten onun için öykü ”dünyayı anlatma ve algılama da görme biçimine en uygun dal” dır. 2003 yılında kanser nedeniyle vefat eden yazarın kabri Zincirlikuyu Mezarlığı'ndadır.
Eserleri
- İpek ve Bakır (1971),
- Ödeşmeler ve Şahmeran Hikâyesi (1973),
- Dizboyu Papatyalar (1975),
- Gündökümü 75 (1977),
- Yürekte Bukağı (1979),
- Yaz Düşleri, Düş Kışları (1981),
- Sesler, Yüzler ve Sokaklar (1981),
- Gece Gezen Kızlar (1983),
- Rus Ruleti, Dön Geri Bak (toplu hikâyeler, 1985),
