Giriş
Tuba Ünsal hastalığını ilk kez açıkladı: Öldürmüyor ama süründürüyor
Tuba Ünsal, 17 gün sürecek tam kapanmadan önce Nişantaşı'ndaki kitapçıları gezdi. Kendisi ve çocukları için 26 tane kitap aldı. Ünsal, ayaküstü muhabirlerle sohbet etti. Geçtiğimiz hafta Avusturya’daki bir kliniğe gidecekken uçağı kaçıran oyuncu, konuyla ilgili sorulara yanıt verirken, hastalığından da ilk kez bahsetti.
Önceki gün kızı Sare ile Nişantaşı'nda bir kitapçıdan çıkarken görüntülenen Tuba Ünsal, kapanma döneminde ailece kitap okuyacaklarını söyledi.
Güzel oyuncu, “Kitapçıyı biraz yüklendik, yasakta stoklayalım evde bol bol okuruz dedim. Herhalde 26 tane kitap aldım. Kendim için ‘Ayorvedik beslenme ve beyinle bağırsakla’ ilgili ve ‘kadın beyni’ ve ‘erkek beyni’ kitapları aldım. Klasikleri topladım, okumadığım romanları aldık, bakalım arabaya kadar nasıl taşıyacağız” diye konuştu.
Milliyet'ten Seçkin Şenvardar'ın haberine göre; geçtiğimiz hafta Avusturya’daki bir detoks merkezine gidecekken uçağı kaçırdığı için İstanbul’da kalan Ünsal, kliniğe tedavi olmak için gitmek istediğini söyledi.
Meslektaşı Neslihan Atagül gibi kendisinin de ‘Geçirgen Bağırsak Sendromu’ hastası olduğunu ve merkeze gitmeyi planladığını ancak uçağı kaçırdığını söyleyen Ünsal, “Sağlık merkezine gidiyordum, rahatsızlığım var onunla ilgili, gidemedim ‘Bunda da hayır vardır’ dedim. Bir hafta içinde ya uçak kaçırdım, ya korona çıktı alacağım merkezde ya pasaportum gelmedi. Benim geçirgen bağırsak sendromu rahatsızlığım var, belli dönemlerde diyet ve sağlıklı beslenmem gerekiyor. Öldürmüyor ama süründürüyor” dedi.
Ünsal, birkaç gündür kalabalıkların İstanbul’dan pek çok kente akın etmesiyle ilgili olarak soru üzerine bu dönemde bir yere gitmeyi uygun görmediğini söyledi.
Ünsal, sözlerine; "Biz buradayız o kaosun içinde olmak istemedik, Artık mümkün mertebe herkes kendi mikro dünyasındaki psikolojik sağlığını düşünmek zorunda. O, onu eleştiriyor, o da onu. Bıktık, yıldık. Herkes ne yapıyorsa kabulümüz. O kadar zor süreçten geçiyoruz ki bakın tiyatrolar bir yıldır çalışmıyor. Sinemalar çalışmıyor, restoranlar açılıyor, kapanıyor, eğlence sektörü felaket durumda. İnsanlar batıyor, evlerine ekmek götüremiyorlar. Kimsenin kimseyi eleştirecek hali yok bence. Herkesin canı burnunda. İsteyen Bodrum'a, isteyen de Karadeniz’e gitsin kurallara uyduktan sonra” diye devam etti.
Pandemi döneminde her sektör gibi ekonomik olarak sıkıntı yaşadığını ancak tiyatrosunda birlikte çalıştığı personelin parasını ödediğini ifade eden oyuncu, "Sıkıntı olmaz mı? Ben bu dönemde kendi ekibimi maaşlarını ödeyebilecek kadar birikimim var şükür ama olmayan insanlar için çok zor bir yıl geçti."
"İnşallah şu kapanmadan sonra yüzdük kuyruğuna geldik, herkes işine gücüne devam eder" diye konuştu.