Türkiye (Son Dakika) Türkiye'nin konuştuğu kaza böyle gerçekleşmiş!

Türkiye'nin konuştuğu kaza böyle gerçekleşmiş!

Paylaş
Türkiye'nin konuştuğu kaza böyle gerçekleşmiş!

Yazar Emrah Serbes'in çarptığı otomobilde hayatını kaybeden baba ve kızın ailesinin avukatı Burcu Ece Güler bugün önemli açıklamalar yaptı. Güler, Emrah Serbes'e tepki göstererek, "İstediğimiz delillerle köşeye sıkışmışlardı, bunun üzerine Emrah senaryo gibi itirafnamesini yaptı. Buna tabii aile inanmıyor ve samimi bulmuyor" dedi

Yazar Emrah Serbes, kullandığı 34 NT 5005 plakalı Chevrolet Camaro model araç ile Ayhan Özçelik yönetimindeki 35 TV 9335 plakalı otomobile arkadan çarpmış, kazada 59 yaşındaki Ayhan Özçelik ile 16 yaşındaki kızları Zeynep Özçelik hayatını kaybetmişti. Anne Nilgün Özçelik'in tedavisi ise sürüyor. İtirafının ardından tutuklanan yazar Emrah Serbes "taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmakla" suçlandığı belirtildi.


Ailenin avukatı, bugün yaptığı açıklamada Emrah Serbes'e tepki gösterdi, "İstediğimiz delillerle köşeye sıkışmışlardı, bunun üzerine Emrah basında yer alan senaryo gibi itirafnamesini yaptı. Buna tabii aile inanmıyor ve samimi bulmuyor" dedi.

KAZA TESPİT TUTANAĞI


Kaza tespit tutanağına göre 22 Eylül, saat 04.20 sularında her iki araç Aydın yönüne ilerliyor. Emrah Serbes, kullandığı otomobille orta şeritte ailenin aracına büyük bir hızla arkadan çarpıyor.

Çarpmanın etkisiyle Özçelik Ailesi'nin kullandığı araç savrularak yol dışına çıkıyor. Ailenin aracı takla atıp yaklaşık 16 metre savruluyor.

Emrah Serbes'in aracı ise sürüklenip bariyerleri aşıyor, 207 metre sonra durabiliyor. Serbes, yağmurun çiselediğini, hızını 130-140 km'ye düşürdüğünü iddia etmişti.

SAVCI KEMER İZLERİNİN TESPİTİNİ İSTEDİ


Yazar Emrah Serbes'in karıştığı ölümlü trafik kazasıyla ilgili itirafı öncesi, kazayla ilgili soruşturma yürüten savcılığın sürücü olduğunu iddia ederek tutuklanan şahsın vücudundaki emniyet kemeri izlerinin tespiti ve hava yastıklarındaki kan ve doku örneklerinin karşılaştırılması için İzmir Adli Tıp Kurumundan rapor istediği ortaya çıktı.

Kazayla ilgili soruşturma başlatan Torbalı Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturmayı, ilk etapta tutuklanan Kenan Doğru'nun aracın sürücüsü olup olmadığına yönelik olarak derinleştirdi.

Kaza tespit tutanağı, görgü tanıkları, otoyol gişe ile telefon kayıtları ve tarafların ifadelerini değerlendiren savcılık, Emrah Serbes'in olayın şüphelisi olabileceği üzerinde yoğunlaştı.

Savcılık, kazada hayatını kaybeden baba ile kızın ailesinin avukatı Burcu Ece Güler'in de talebi doğrultusunda olay yerindeki tüm delillerin tekrar incelenmesine karar verdi.

Hava yastıklarındaki kan ve doku örnekleri

Yapılan incelemede, kaza sonrası sürücü olduğunu belirten ve tutuklanan Kenan Doğru ve Emrah Serbes adına kayıtlı telefonlardan 112 Acil Sağlık ekibine çağrı yapılmadığı tespit edilirken, iç kanama riski bulunan bu kişilerin herhangi bir sağlık kuruluşunda tedaviyi kabul etmemeleri şüpheli bulundu. Torbalı Cumhuriyet Başsavcılığınca 27 Eylül'de gönderilen yazıda, İzmir Adli Tıp Kurumundan tutuklu sanık Kenan Doğru'nun vücudu üzerinde emniyet kemerinin bıraktığı izlerin tespit edilmesi ve iki hava yastığından alınan kan ve doku örneklerinin karşılaştırılması istenildi.

TAKİP MESAFESİNİ KORUMADI


Savcılık ayrıca, Doğru'nun kan, idrar ve saç örneklerinin tespitini, uyuşturucu kullanıp kullanmadığına yönelik incelemenin de yapılmasını talep etti. Olay yeri kaza raporunda da aracın takip mesafesini korumadığı ve kusurlu olduğu bilgisi yer aldı. Kazayı üstlenen Kenan Doğru'nun olay yerindeki kontrolde alkollü çıkmadığı, ancak ailenin avukatı Güler'in kan örneği alınmadığı gerekçesiyle itirazda bulunduğu öğrenildi. Emrah Serbes'in itirafı ve tutuklanmasının ardından otomobilde yolcu olduğu belirlenen Kenan Doğru, Buca Cezaevinden tahliye edildi.

AİLE ÖZRÜNÜ KABUL ETMEDİ


Kazada hayatını kaybeden baba ve kızın ailesinin avukatı Burcu Ece Güler, Torbalı Adliyesi önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, ailenin halen hastanede tedavi gören Nilgün Özçelik'in tedavisiyle ilgilendiğini söyledi. Emrah Serbes'in itirafı sonrası dilediği özrün aile tarafından kabul edilmediğini dile getiren Güler, Serbes'in "elindeki sosyal medya ve takipçi kitlesini kullanarak yaptığı bu itirafın aile tarafından rahatsız edici bulunduğunu" belirtti. Kenan Doğru ve araçtan alınan kan ve doku örneklerinin İzmir Adli Kıp Kurumuna gönderildiğini ve sonucun beklendiğine işaret eden Güler, şöyle konuştu:

"Doğrudan gelip savcılığa teslim olmaması ve bunu sosyal medya aracılığıyla yapması müvekkillerimin acısını daha da artırmıştır. Biz tüm delillerin toplanmasını talep etmiştik. Cezaevinde tutuklu bulunan Kenan Doğru'nun kemer izinin tespiti için adli tıptan randevu alınmıştı. Bunun üzerine hızlı şekilde bu itirafname çıktı. O yüzden zaten bu itirafın inandırıcı olmadığını biz çok rahat söylüyoruz. İstediğimiz delillerle köşeye sıkışmışlardı, bunun üzerine Emrah basında yer alan senaryo gibi itirafnamesini yaptı. Buna tabii aile inanmıyor ve samimi bulmuyor."

HAYATİ TEHLİKEYİ ATLATAMIYOR


Kenan Doğru'nun avukatının kendisini Çarşı Grubu'nun avukatı olarak tanıtmasını da eleştiren Güler, iki kişinin hayatını kaybettiği, bir kişinin ağır yaralandığı bir trafik kazasıyla ilgili kimsenin hiçbir taraftar grubuyla meselesinin olamayacağını söyledi.

Öte yandan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Anestezi Yoğun Bakım Servisinde tedavisi devam eden Nilgün Özçelik'in hayati tehlikeyi atlatamadığı bildirildi.

DÜN BÖYLE İFADE VERDİ


Öte yandan, dün sosyal medya üzerinden kazaya karıştığını itiraf ederek teslim olan ve tutuklanan Emrah Serbes'in Sulh Ceza Hakimliğinde verdiği ifade de ortaya çıktı. Serbes ifadesinde, geçimini yazarlık yaparak sağladığını, aynı zamanda Behzat Ç. adlı dizinin senaristi olduğunu, olay günü dinlenmek amacıyla arkadaşı Kenan Doğru'yu da yanına alarak Bodrum'a gittiği sırada İzmir-Aydın Otoyolu Torbalı Kavşağı yakınlarında kazanın meydana geldiğini ve aracı kendisinin kullandığını anlattı.

Suçu üstlenerek tutuklanan Doğru'nun elektrik teknisyeni olduğunu ancak iş bulamadığını aktaran Serbes, şoförlük teklif ettiği Doğru'yu kaza olmasaydı ertesi gün işe başlatacağını da belirtti. İstanbul'dan yola çıktıklarında aracı bir süre Doğru'nun kullandığını, İzmir'e geldiklerinde Doğru'nun yorulduğunu farkedince aracı kendisinin kullanmaya başladığını anlatan Serbes, bu esnada yağmur başladığını ve zeminin kayganlaşması nedeniyle hızını 130-140 kilometreye düşürerek ortaya şeritten ilerlemeye devam ettiğini belirtti. Serbes, rampa çıkarken önüne bir araç çıktığını, çarpmamak için direksiyonu sola kırdığını kaydetti. Emrah Serbes, sağ ön tekerlek tarafından önündeki aracın sol tarafına çarptığını, frene bastığını ancak zeminin kaygan olmasından dolayı duramadığını ileri sürdü.

Serbes ifadesinde kazayla ilgili şu bilgilere yer verdi:"Kaza sonrası takla atarak şarampolde tele takılıp durduğumuzu
hatırlıyorum. Aracın açılan üst kısmından dışarı çıktık. Çarptığımız araca doğru gittik. İçinde olan bayanın yaşadığını farkettim. Camdan fırlayarak ölen çocuğu görünce kendimi kaybettim. Suçu o anda üstlenmememin temel sebebi budur. Kenan'a bu ruh hali içinde suçu üstlenemeyeceğimi söyledim. Bunun için herhangi bir plan yapmadık, anlık gelişti. Jandarma olay yerinde 'sürücü kim?' diye sorduğunda Kenan da 'benim' diye cevap verdi. Ben de herhangi bir düzeltme yapmadım. Daha sonra Kenan tutuklandı. Kesinlikle uyuşturucu veya alkol almadık."

Serbes, kaza sonrası geçen süreye ilişkin olarak da şunları ifade etti:

"Kaza sonrası İstanbul'a döndüm. Özel bir psikiyatri kliniğinde 4-5 gün kadar yattım ve tedavi oldum. Kendimi cezaevi koşullarına ruhsal ve bedensel olarak hazırladım. Sonra Torbalı Cumhuriyet Başsavcılığına gelerek olayı anlatmaya karar verdim. Kesinlikle bir kastım yoktur. Hayatını kaybedenlerin ailesinden çok özür diliyorum, çok pişmanım. Ayrıca bu vicdani yük, ne ceza alırsam alayım ömür boyu bende kalmaya devam edecektir. Cezam neyse çekmeye razıyım."
İfadesi sonrası tutuklanan Serbes'in "taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmakla" suçlandığı belirtildi.

Haberin Devamı