Giriş
Türkiye'nin huzurlu adresleri: CittaSlow nedir?
Harika bir coğrafya üzerine kurulan ülkemiz, barındırdığı huzurlu yerler ile zaten bizim için sakinliğin adresi iken bu durumun uluslararası düzeyde de onaylandığını biliyor muydunuz? Dünya geneline yayılan bir şehir hareketi olan Cittaslow Organizasyonu ile tescillenen 5 destinasyonumuzu ve bu hareketin temelini merak ediyorsanız eğer, #öncetürkiyeyikeşfet sloganıyla yollara çıkan Neredekal.com editörleri sizler için oldukça faydalı bir yazı hazırladı.
Nedir bu Cittaslow?
1999 yılında İtalya’da ortaya çıkan bu şehir akımı, yavaş yemek felsefesinin şehirler üzerine uygulanmasıyla oluşmuş. İtalyanca’da şehir anlamına gelen “citta” ve İngilizce’de yavaş anlamına gelen “slow” kelimelerinin birleşiminden oluşan kavram Türkçe’ye “Sakin Şehir” olarak geçmiş durumda. İlk olarak İtalya’nın Bra, Positano, Orvieto ve Greve in Chianti şehirlerinde başlayan hareket zamanla dünyaya yayılmış ve şu anda 30 ülkede toplamda 268 şehir bu unvana sahip. 268 şehrin 18’i ise Türkiye’den.
Cittaslow’un amacı nedir?
Cittaslow’un asıl amacına gelirsek; üretimden çok tüketimin olduğu küreselleşen dünyada şehirlerin birbirinin kopyası olmasını önlemek ve özgünlüklerini korumak. Bunu yaparken de sürdürülebilir bir kalkınmaya, sanata ve kent ruhuna önem vermeleri felsefelerini güçlendiren bir temel aslında. Özellikle mobilitenin bu denli arttığı bir çağda olduğumuzu düşünürsek herkes için özgün kalmak ve ekolojik bir sürdürülebilirlik sağlamak çok büyük bir yere sahip zira.
Cittaslow hareketine katılmanın gereklilikleri nelerdir?
Her şeyden önce belirlenen bir şart var, o da şehir nüfusunun 50.000’nin altında olması. Sonrasında gelen kriterler ise 7 ana başlık altında toplanıp, değerlendirilmeye alınıyor. Tabii Slow Food hareketinden türeyen akımın gerekliliklerinden başlıcasının bu harekete tamamıyla uymak olduğunu da söylemeden geçmemek lazım. Bahsettiğimiz 7 ana başlık ise şöyle;
- Enerji ve çevre politikaları
- Altyapı politikaları
- Kentsel yaşamın kalitesi ile ilgili politikalar
- Tarım, turizm ve zanaatkarla ilgili politikalar
- Misafirperverlik, farkındalık ve eğitim için politikalar
- Sosyal uyum
- Ortaklıklar
Aynı zamanda Cittaslow unvanını alacak olan şehirden özgün dokuyu korumak adına düzenli olarak çalışmalar yapılması da isteniyor.
Dilerseniz bu küçük bilgilendirmeden sonra sizin için seçtiğimiz, ülkemizden 5 Sakin Şehir’e bir göz atalım.
1 – Seferihisar, İzmir
3000 yıllık görkemli tarihiyle Ege kıyılarının gözdelerinden biri olan Seferihisar 2009 yılında Türkiye’den bu akıma katılan ilk şehir. Cittaslow’un ülkemizde yayılmasında önemli bir yere sahip olan bu şirin yerde en önemli geçim kaynağı olan tarım tamamıyla organik! Ayrıca oteller de dahil olmak üzere kullanılan enerji kaynaklarının neredeyse hepsi sürdürülebilir enerjiye dayanıyor.
2 – Vize, Kırklareli
2012 yılında Sakin Şehir ilan edilen Kırklareli’nin Vize ilçesi tarihi ve bakir koyları ile İstanbullular şehir hayatından bunalıp kaçamak yapması için bulunmaz bir nimet adeta. Hem bu kadar huzurlu olması hem de bu atmosferin korunarak devam edeceğinin bilinci de insanın içini rahatlatıyor doğrusu. Eğer Vize’yi ziyaret etmek isterseniz Cehennem Şelaleleri ve Yenesu Mağarası’nı görmeden dönmeyin deriz.
3 – Halfeti, Şanlıurfa
Medeniyetlerin beşiği Şanlıurfa’nın batısında yer alan Halfeti, 2013 yılında Cittaslow olmuş. Birecik Barajı’nın yapımından sonra sular altında kalan kısım eski şehir olarak adlandırılıyor. Oradaki yerlilerin taşındığı kısma ise yeni şehir deniliyor. Tarihin tozlu raflarından geziyormuş hissi yaratan bu yere gelirseniz eski şehirde tekne turu yapıp sular altında kalmış şehrin büründüğü atmosferi görmeden geçmemelisiniz.
4 – Şavşat, Artvin
Yeşili ve bol oksijenli havası ile doğaseverler tarafından oldukça sevilen Şavşat da Sakin Şehir felsefesini benimsemiş yerlerden. 2015 yılında bu harekete katılan beldede yaşayan esnaflar, çiftçiler ve zanaatkarlar kamusal açıdan destekleniyor ve bir nevi Karadeniz geleneğinin devamlılığına katkı sağlanıyor. Ayrıca sınırları içinde bulunan Karagöl sayesinde de kendine ait bir ekosisteme sahip diyebiliriz.
5 – Akyaka, Muğla
2011 yılında harekete katılanlardan birisi ise Muğla’nın halihazırda sakinliğiyle bilinen beldesi Akyaka. İçinden geçen Azmak Nehri’nin verdiği serinlik ve yemyeşil ormanının yarattığı doğaüstü hava insanı büyüleyen cinsten. Bunun yanı sıra eski bir balıkçı kasabası olan Akyaka, 1988 yılında doğal sit alanı ilan edilmiş. Bu nedenle bölgenin yapısını bozacak yüksek katlı yapılara izin verilmiyor. Doğal olarak hem Sakin Şehir akımının hem de doğal sit alanı olmasının getirilerinden dolayı ilçenin yapısı uzun seneler korunabilecek.
Kaynak: https://neredekal.com/