Gündem Uğur Işılak, Meclis'te uyuklama gerekçesini anlattı

Uğur Işılak, Meclis'te uyuklama gerekçesini anlattı

Paylaş
Uğur Işılak, Meclis'te uyuklama gerekçesini anlattı

7 Haziran seçimlerinde Meclis'e giren ve 5 ay milletvekili olarak kalan Uğur Işılak, genel kurulda uyukladığı günle ilgili "Genel kurulda uyuklamak çok çalışmış olmanın bir işaretidir" dedi

7 Haziran seçimlerinde girdiği Meclis'te sadece 5 ay milletvekili olarak kalan Uğur Işılak, uyukladığı görüntüsüyle zihinlere kazındı.

Hürriyet gazetesinden Cengiz Semercioğlu'na röportaj veren Uğur Işılak, yaşadığı olayla ilgili "Meclis'te, genel kurulda kaç kişi olması lazım? 550. Benim uyukladığım gün 150 kişi vardı. Yadırganması gereken buydu. Ben en azından genel kuruldaydım. Uyuklamanın bir diğer masum tarafı da şu: Bir adam bir yerde uyukluyorsa, çok yorulmuştur. Gecem gündüzüm yoktu. Toplantıdan toplantıya koşuyordum. Eve 4'te gidip, 2 saat uyuyup tekrar Meclis'e geliyordum. Genel kurulda uyuklamak çok çalışmış olmanın bir işaretidir" dedi.


'Meclis'e uyumaya gitmiyorum' diyen Uğur Işılak Meclis'te uyuyakaldı!


Siyasete atılma macaresını da anlatan Işılak, şu ifadelere yer verdi: "Ankara'da ilk kez sahnede Tayyip Bey'in huzurunda 'Dombra'yı okuduktan sonra Erol Abi, ben ve Tayyip Bey bir araya geldik. Tayyip Bey sahnede spontane konuştuğumu fark etmiş. 'Sende siyasi kumaş görüyorum' dedi. Bir gece başbakanlıktan telefon geldi. 'Evraklarınızı tamamlayın' dediler."

İşte Uğur Işılak ile yapılan röportajdan bir kesit;

5 aylık vekillik sürecinde koalisyon görüşmelerinden dolayı mı kendini gösteremedin?

- Evet, öyle bir imkanımız yoktu. 5 ayın içinde bizi bırak, başbakan bir şey yapamadı.

1 Kasım'da aday olmayı bekliyor muydun?

- Beklemiyordum. Bir yıpranma sürecine girmiştik. AK Parti teşkilatı yeni bir karar aldı.



5 ay, yıpranmak için çok kısa bir süre değil mi?

- O zaman zarfında biliyorsun birçok ismi yeniden aday göstermediler. Eski isimleri yeniden kadroya dahil ettiler. "Vizyonu değiştirip eski isimlerle yola devam edelim" dediler. Stratejik değişikliğe gittiler. Bu stratejik değişiklikte de hakikaten bizim olmamamız gerekiyordu. Bu noktada AK Parti'nin karar mercii, bizim bir sanatkâr olarak daha fazla yıpranmamızı istemedi diye düşünüyorum.

Siyaseti sevdin mi? Yeniden adaylık teklifi gelse kabul eder misin?

- Milletvekili olarak girmem. Milletvekili olarak siyaset yapmak istemiyorum. Bir gün siyasete girecek olursam, bu da en az 10 sene sonra olur, o zaman bir ihtimal kültür ve sanat konusunda bir şeyler yapabilirim. Eğer büyüklerimiz de inanırlarsa, elimi taşın altına koyarım.



"TAYYİP BEY FARK ETTİ"

Milletvekilliği sürecin nasıl başladı? Tayyip Bey'in "Belagatın güçlü, neden siyasete girmiyorsun" demesi mi etkili oldu?

- Doğru, o konuşma fitili ateşledi... Ankara'da ilk kez sahnede Tayyip Bey'in huzurunda "Dombra"yı okuduktan sonra Erol Abi, ben ve Tayyip Bey bir araya geldik. Tayyip Bey sahnede spontane konuştuğumu fark etmiş. "Sende siyasi kumaş görüyorum" dedi. Bir gece başbakanlıktan telefon geldi. "Evraklarınızı tamamlayın" dediler. Sonra 9'uncu sıradan aday gösterildim. Seçilme şansım yüzde 100'dü. Böyle bir teveccüh gösterdikleri için sevindik. Bu milletin vekili olmak bir şereftir. Bunun kıymetini bilenler vardır, bilmeyenler vardır.

"5 AYDA EPEY YIPRATTILAR BENİ"

Sen kıymetini bildin mi?

- Bunun büyük bir sorumluluk olduğunu düşünerek bu işe girdim. Milletin vekili demek milletin olmadığı yerde onu temsil etmek demek.



Peki, 5 ay sonra niye vekalet verilmedi? 7 Haziran'da seçildin ama 1 Kasım'da aday gösterilmedin...

- Çünkü 7 Haziran seçimi AK Parti için iyi bir sonuç olmadı. Tek başına iktidar olamadı. Bir de "Uğur bu alemi bir görsün, bir ozan olarak siyaset sahasını da müşahede etsin" düşüncesiyle bana o milletvekilliği yolu açıldı. Belki de ikinci defa yıpranmamı istemediler. 5 ayda epey yıprattılar beni..

Ama sen de yıpratılacak paslar verdin...

- Pas dediğin, sadece uykumdu.

"BİR ADAM BİR YERDE UYUKLUYORSA..."

"Meclis'e uyumaya gitmiyorum" deyip üçüncü toplantıda uyurken görüntülenmek valla iyi pas be Uğur...

- "Uyumaya gitmiyorum" sözünü bir deyim gibi düşünün. Vekillik dönemimde sadece uyku meselem gündeme geldiği için "Yarabbi sana binlerce şükür olsun" dedim. Hırsız olarak gündeme gelebilirdim, uyku kadar masum bir şeyle anıldım. O Meclis'te uyumayan bir siyasetçi var mı? Uyumaktan kastım; uyuklamak. Orada yadırganacak şey uyuklayan bir adamın 3-5 saniye gözünü kapaması değil. Meclis'te, genel kurulda kaç kişi olması lazım? 550. Benim uyukladığım gün 150 kişi vardı. Yadırganması gereken buydu. Ben en azından genel kuruldaydım. Uyuklamanın bir diğer masum tarafı da şu: Bir adam bir yerde uyukluyorsa, çok yorulmuştur. Gecem gündüzüm yoktu. Toplantıdan toplantıya koşuyordum. Eve 4'te gidip, 2 saat uyuyup tekrar Meclis'e geliyordum. Genel kurulda uyuklamak çok çalışmış olmanın bir işaretidir.

Ama sonuçta talihsiz bir fotoğraf oldu...

- Ona da şükrediyorum. Hırsızlık ya da teröristlerle işbirliği yaparken de fotoğrafım olabilirdi. Yok hamdolsun. Alnım açık, yüzüm ak benim...