Üniversitelerin uzaktan öğretim ile sınavı

Küresel salgın nedeniyle ülkemizde de bütün dünyada olduğu gibi üniversitelerde yüz yüze eğitime ara verildi. Uzaktan öğretim yoluyla dersler yapıldı. Peki, bu süreçte ne gibi sorunlar yaşandı? Özel mi yoksa devlet üniversiteleri mi bu süreci iyi yönetti? Bundan sonra ne olacak? Uzaktan öğretim devam edecek mi? Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Naci Gündoğan yanıtladı.

Üniversiteler ne zaman uzaktan öğretime başladı?

Türkiye’de koronavirüs salgını nedeniyle 13 Mart’ta yüz yüze öğretime ara verildi. 23 Mart’ta da üniversitelerde dijital ortamda eğitime geçildi.

Salgın sürecinde uzaktan yükseköğretimde ne gibi sorunlar yaşandı?

Tüm dünyada olduğu gibi biz de önemli sorunlarla karşılaştık. Altyapı sorunları, öğrencilerin internet erişimi sorunu, uzaktan öğretime uygun ders içeriklerinin eksikliği, öğretim elemanları ve öğrencilerin uzaktan öğretim konusundaki tecrübesizlikleri, ölçme değerlendirme alanındaki sorunlar, özellikle tıp, diş hekimliği, eczacılık ve mühendislik başta olmak üzere uygulama ağırlıklı programlarımızda yaşadığımız sorunları öncelikli olarak sayabiliriz.

Uzaktan öğretimi özel mi yoksa devlet üniversiteleri mi daha iyi yönetti?

Bu konuda kıyaslama yapmak doğru değil. Bu süreci çok iyi yöneten vakıf üniversitelerimiz de var devlet üniversitelerimiz de. Yaptığımız anket çalışmasında, vakıf üniversitelerinin ağırlıklı olarak ticari yazılımları, devlet üniversitelerinin ise açık kaynak kodlu yazılımları ve ücretsiz canlı ders platformlarını kullandıklarını gördük. Vakıf üniversiteleri eşzamanlı uygulamaları devlet üniversitelerine göre daha yoğun yaptı. Burada devlet üniversitelerindeki öğrenci sayısının yüksek olması önemli bir faktör.

Yükseköğretimde dijital dönüşüm projesi

Uzaktan öğretim için YÖK ve üniversitelerin ortak çalışmaları var mı?

YÖK, 2 yıl önce uzaktan öğretimle ilgili ‘Yükseköğretimde Dijital Dönüşüm’ projesini başlattı. Bu projenin ilk ayağında, 16 üniversitede öğretim elemanları ve öğrencilerin dijital yetkinliklerini geliştirmeye yönelik bir program düzenledik. Projenin ikinci ayağında ise yeni kurulmuş 4 teknik üniversitemiz ile Anadolu’da bulunan 4 üniversitemizin öğretim elemanlarına ‘Siber Güvenlik’ ve ‘Ağ Yönetimi’ eğitimleri verildi. Yeni dönemde bu dersler öğrencilerimize de verilecek. Önümüzdeki günlerde projemizin üçüncü aşamasını da kamuoyu ile paylaşacağız. Üniversitelerimize içerik desteği sağlamak amacıyla YÖK Dersleri Platformu’nu da kurguladık. İlk aşamada Anadolu, Atatürk, İstanbul ve Orta Doğu Teknik üniversitelerinin dijital ders içerikleri yer aldı. Kısa süre içerisinde diğer üniversitelerin katkılarıyla platformu daha da zenginleştireceğiz. YÖK, öğrencinin alması gereken toplam ders sayısının yüzde 40’ı kadarının uzaktan öğretimle verilebilmesine imkan sağladı.

Salgın nedeniyle yüz yüze öğretime devam edilememesi durumunda karma öğretim gibi modeller düşünülüyor mu?

YÖK olarak bu konuda gerekli planlamalarımızı yapıyoruz. Önümüzdeki döneme ilişkin hazırladığımız rehberi ilgili bakanlıklarımızın ve kurumlarımızın görüşlerine sunduk. Çok yakında son halini verip üniversitelerimizle paylaşacağız.

Etkileşimi mümkün olduğunca artırmak gerekiyor

Çevrimiçi derslere ilgi nasıldı?

Kampüs eğitiminin kendilerine sağladığı sosyal ortamdan uzak kalmaları nedeniyle öğrencilerimiz motivasyon kaybı yaşadı. Çevrimiçi derslere katılım başlangıçta yüksekti, fakat ilerleyen süreçte düşüş oldu. İstanbul’daki üniversitelerimizde, sabah derslerine katılım yüz yüze derslere katılımdan daha fazla oldu.

Uzaktan öğretimde öğrencinin ilgisini çekebilmek için neler yapılabilir?

Etkileşimi mümkün olduğunca artırmak gerekiyor. Bunun için de uygun araç ve yöntemler zaten mevcut.