Cinsel Sağlık Ürolojide robotik cerrahi dönemi

Ürolojide robotik cerrahi dönemi

Paylaş
Ürolojide robotik cerrahi dönemi

Robotik cerrahi özellikle ürolojide, kadın hastalıkları, genel cerrahi, kulak burun boğaz, göğüs cerrahisi, kalp cerrahisi ameliyatlarında yaygın olarak kullanılıyor. Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Fuat Atmaca ürolojide robotik cerrahi tedavileri hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.

Da Vinci Robotik Cerrahi sistemi 3 ana üniteden oluşmaktadır. Bunlar; görüntüleme ünitesi, robotik kolların bağlandığı ünite ve cerrahın oturarak robotu kontrol edip ameliyatı gerçekleştirdiği konsol adı verilen ünitedir. Robotik cerrahide yapılacak ameliyata bağlı olmak üzere karında 3-5 adet, yaklaşık 1 cm büyüklüğünde kesiler yapılır. Bu bölgelerden 8 mm çapında olan robotik aletlerin kullanılacağı robot kolları yerleştirilir. Robotik aletler cerrahın el hareketlerine göre hareket ediyor. Bu aletlerle kesme, koterizasyon denilen kanamayı durdurma ve dikiş atma işlemleri gerçekleştirilebiliyor.

Haberin Devamı

Robotik cerrahi yapılan ürolojik ameliyatlar

Ürolojide robotun en sık kullanıldığı alan prostat kanserinin cerrahi tedavisi. Bunun dışında mesane kanseri, böbrek kanseri, böbrek üstü bezi tümörleri, kadınlarda idrar kesesi-rahim sarkmaları, mesane ile vajen arasındaki fistüller (vezikovajinal fistül) ve böbrek çıkım darlığının tedavisinde de robotik cerrahi başarılı bir şekilde kullanılıyor. Son yıllarda özellikle mesane kanserinde, mesanenin alınması ve bağırsaktan yeni mesane yapılması ameliyatı önemli merkezlerde robotik cerrahi ile başarılı bir şekilde uygulanabiliyor.

Robotik cerrahinin avantajları neler?

Robotik cerrahide açık cerrahi ile kıyaslandığında daha az kan kaybı olur. Robotik cerrahi sırasında karın içi gaz ile şişirilmekte ve gaz basıncı kanamayı önlemektedir. Ayrıca robotun üç boyutlu görme imkanı sağlayan, yüksek çözünürlüklü ve görüntüyü on-on beş kat büyütebilen kamera sistemi sayesinde kanayan damarlar daha kolay fark edilmekte ve kanamalar durdurulabilmektedir.

Haberin Devamı

Robotik cerrahi uygulanan hastalar diğer hastalara göre daha erken taburcu ediliyor. Ameliyat kesileri daha küçük olduğu için hastalar ameliyat sonrası devrede daha az ağrı duyuyor.

Robotik cerrahi ile prostat kanseri ameliyatı olan hastalarda idrar kesesi ile üretra adı verilen dış idrar kanalı birbirine mükemmel bir şekilde dikilebiliyor. Dolayısıyla bir çok hastada sonda en fazla 1 hafta tutulmaktadır. Tümörün prostat dışına çıkmadığı ve derecesi düşük olan tümörlerde, sertleşmeyi sağlayan, prostat etrafındaki damar-sinir demeti robotik cerrahi ile daha iyi korunabiliyor. Bu yüzden ameliyat sonrası dönemde cinsel fonksiyon bozukluğu daha az oluyor. Bu durum mesane kanserleri için de geçerlidir.

Mesane kanseri ameliyatında da cinsel fonksiyon bozukluğu oluşuyor. Damar-sinir demetinin korunması bu ameliyatta da önem taşıyor. Robotik cerrahi ile yapıldığında prostat kanseri ameliyatında olduğu gibi cinsel fonksiyonlar korunabilmektedir.

Yine robotik cerrahi ile yapılan prostat kanseri ameliyatları sonrası idrar kontrolü daha erken dönemde sağlanmaktadır. İdrarı kontrolünde en önemli yapı sfinkter denilen kas yapısıdır. Ayrıca dış idrar kanalının daha uzun korunabilmesi de önemli. Her ikisi de robotik cerrahi ile güvenli bir şekilde korunabilmekte ve hastalar erken dönemde idrar kontrolü sağlayabiliyor.

Haberin Devamı

Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Fuat Atmaca

Robotik cerrahi ile yapılan diğer ameliyatlarda da (böbrek kanseri, böbrek üstü bezi tümörleri, kadınlarda idrar kesesi-rahim sarkmaları, mesane ile vajen arasındaki fistüller (vezikovajinal fistül) ve böbrek çıkım darlığı) başta kanama ve erken iyileşme olmak üzere açık cerrahiye oranla ciddi avantajlar söz konusu.