Zümrüd-ü anka kuşu

AKREP BURCU

Eski çok tanrılı dinlerin olduğu zamanlarda tanrıların, yılın bir yarısını yeryüzünde diğer yarısını yerin altına çekilerek geçirdiklerine inanılmaktaydı. Tanrıların yerin altına geçişleri ile birlikte yeryüzünde sonbahar mevsimi başlar ancak yeryüzüne çıkışları ile ilkbahar gelirdi. Mevsimsel döngüleri ifade eden bu mit, tanrıların yerin derinliklerine inmeye başladığı, yeryüzünün kışa hazırlandığı dönemsel zamanlara denk gelen Akrep burcunun içsel, sessiz, soğukkanlı, derin ve gizemli tabiatına ait olguları barındırır.

Bir su grubu burcu olan akrep, suyun sahip olabileceği derinliğin ve nüfus etme doğasının tüm özelliklerini üzerinde taşır.

Sezgileri son derece güçlü olabilen Akrep burcu, içsel gücün varlığının keşfine odaklanmış olan güdüleri ile kendi içsel gücünü keşfetme ve bu gücü ortaya koyabilmek ile dönüşüm sağlayabilmek odaklı dürtüler ile hareket eder.

Bu burcun yaradılışında var olan içsel gücü keşfetme güdüsü ile kendini yeniden oluşturma, dönüşümünü gerçekleştirme süreci Akrep burcu üzerinde kişisel özelliklerini oluşturacak yansımalar yaratır. Akrep burcu kendi benliğini bu içsel güç ile doldurma ve tamamlayabilme güdüsü altında güç ve kontrol arayışı içinde olacak ve en büyük güç silahını sabır, suskunluk ve sezgilerinden alacaktır.

Avcı Orion ve ay tanrıçası avcı Artemis

Yunan mitolojisinde Akrep ile ilgili anlatılar neredeyse hiç değişmeksizin Orion’a bir atıf içerir. Çok iyi bir avcı ve çok güçlü bir dev olan Orion (Avcı takımyıldızı) dünyadaki tüm hayvanları öldürebileceği ile övünmektedir. Ay ve doğa tanrıçası olan Artemis yine Orion kadar iyi bir avcı olmakla beraber, doğadaki tüm hayvanlara kendilerini koruma gücünü de vermiş bir tanrıça olarak Orion’un bu meydan okuyuşuna karşılık doğadan bir hayvanı Akrep’i Orion ile savaşması için gönderir. Orion ve Akrep arasında gerçekleşen bu savaş tanrılar tanrısı Zeus’un dikkatini çekecek kadar güçlü olur. Zeus bunun üzerine Akrep’i alır ve gökyüzüne yerleştirerek onu ödüllendirir. Aynısını Orion içinde yapan Zeus gökyüzüne onları iki takımyıldız olarak tam karşılıklı yerleştirir. Artık bu iki takımyıldız her zaman biri doğarken diğeri batar şekilde ikisi arasında var olan savaş sonsuza kadar sürecek bir döngüde benzer güçlerin karşıtlığında yer alacaktır.

31 Ekim Cadılar Bayramı, Pagan Kültürü

Her sene 31 Ekim’de kutlanan bir Pagan ve sonrasında Hristiyan geleneği halini almış olan Cadılar Bayramı, Akrep burcunun mevsimsel özelliklerini niteleyen geleneksel bir bayramı göstermekte. Cadılar Bayramı eski pagan geleneklerinde yazın bitip kışın başlamasını işaret eden bir gün olarak kabul edilmekteydi. Ruhların yeraltı ve yerüstünde ziyaretlerde bulunduğuna inanılan bir gün olan Cadılar Bayramı’nda insanlar bu yüzden değişik kıyafetler ve maskeler takarak ruhlardan korunacaklarına inanırlardı. Günümüzde bu inanış geleneksel bir bayram olgusu haline bürünmüş olarak bazı modern kültürlerde sürdürülmekte. Yeni bir dönüşüme başlayan doğa ve Akrep burcunun kaçınılmaz dönüşüm içeren süreci birbiriyle benzer tabiatı benliğinde taşımakta.

Hepimize güzel bir hafta dilerim, sevgiyle.