Ardından en zorlu kısım gelmiş: Hareketlerden anlam çıkarma kısmı. Kanat ve hava arasında meydana gelen etkileşimlerin düzensiz aerodinamiğinden, yusufçuğun gövdesinin kanat çırpmaya verdiği yanıtın şekline kadar çok sayıda etmenin hesaba katılması gerekmiş. Ayrıca, Dünya’da yaşayan tüm canlıların başa çıkması gereken bir şey daha var: Yer çekimi.
Wang ve Melfi, yusufçuğun akrobatik hareketlerini başarıyla canlandıran bir bilgisayar modeli oluşturmayı başarmış. Fakat önemli bir soru hâlâ gizemini koruyormuş: Yusufçuklar düştüklerini nasıl biliyor da uçuş yörüngelerini düzeltiyor?
Wang, eylemsizlik algısı taşıyan insanlardan farklı olarak yusufçukların iki görsel sistemle (bir çift büyük ve birleşik göz ile üç basit göz) dikey durup durmadıklarını ölçebildiklerini fark etmiş.
Bilim insanı bu kuramını, bir yusufçuğun gözlerini boya ile kapatıp deneyi tekrarlayarak test etmiş. Yusufçuk bu sefer uçuş sırasında çok daha zor doğrulmuş.
“Bu deneyler, görme kabiliyetinin yusufçuğun doğrulma refleksini başlatmada birinci ve baskın güzergâh olduğunu akla getiriyor” diyor Wang.