YAŞAYAN EN BÜYÜK ŞEY NEDİR?
Fil, mavi balina ya da dev sekoya ağacı? Hayır, dünyadaki yaşayan en büyük şey bir mantar. Kesilmiş bir ağaç kütüğünün üzerinde büyüyen bal mantarından (Armillaria ostoyae) şu ana kadar görülen ve Oregon’daki Malheur Ulusal Ormanı’nda bulunan en büyük numune 890 hektarlık bir alan kaplıyor ve yaşı 2000 ila 8000 arasında tahmin ediliyor.
KAÇ TANE BURUN DELİĞİMİZ VAR?
İki tane görünen iki tane de görünmeyen olmak üzere toplam dört. Oksijeni sudan alan balıklarda öndeki suyun girişini arkadaki ise suyun çıkışına sağlayan iki çift burun derini bulunuyor. Evrim sürecinde insanlardaki arka taraftaki delikler kafanın içine girerek iç burun delikleri haline geldiler.
SAVAŞTAN ÜÇ KAT DAHA TEHLİKELİ OLAN ŞEY NEDİR?
Çalışmak; içki, uyuşturucu ya da savaştan çok daha fazla insan öldürmektedir. Her yıl yaklaşık iki milyon insan, işle ilgili kazalar ve hastalıklar yüzünden hayatını kaybediyor; buna karşın savaşlarda her yıl 650 bin kişi ölüyor. Tek başına değerlendirildiğinde, en tehlikeli işin, Bering Denizi’nde çalışan Alaskalı yengeç avcılarına ait olduğu söylenir.
BİR KIRKAYAĞIN KAÇ ADET AYAĞI VARDIR?
Kırkayak kelimesi, Latince “yüz ayak” anlamına gelen centipeda kelimesinden gelmektedir. Kırkayaklar yüz yılı aşkın bir süredir kapsamlı bir biçimde incelenmelerine karşın tam olarak yüz ayağa sahip bir örneğine rastlanmamıştır. Türkçedeki adlarına bakarak bu hayvanların kırk ayaklı oldukları da söylenemez.
"EKMEK BULAMIYORLARSA PASTA YESİNLER" DİYEN KİMDİR?
“1789 yılıydı ve Fransız Devrimi tüm hızıyla cereyan etmekteydi. Paris’teki yoksullar ayaklandılar çünkü yiyecek ekmekleri yoktu. Bu sırada Kraliçe Marie Antoinette 'ekmek bulamayanlar pasta yesin' şeklindeki ahmakça öneriyi ortaya attı.”
Çoğu kişinin doğru bildiği yanlışlardan birisi daha... İlk sorun şu ki, bahsedilen şey pasta değil "brioche" adlı verilen ve ekmeğe çok benzeyen bir çörekti. Bu durumda bu sözler iyi niyetli bir girişim olabilir: “Eğer ekmek istiyorlarsa onlara iyi cinsinden verin.”
Kaldı ki bu sözleri söyleyen Marie Antoinette değildi. Bu ifade en aşağı 1760’tan beri aristokratik çürümenin tasviri olarak yazılı bir biçimde kullanılıyordu. Jean-Jacques Rousseau bu ifadeyi daha 1740’ta duyduğunu ileri sürüyordu.
DEVELER HÖRGÜÇLERİNE NE DEPOLAR?
Develer hörgüçlerinde su değil, yağ depolar; bu yağ da enerji stoku olarak kullanılır. Suyun depolandığı yer vücutlarıdır, özellikle de kan dolaşım sistemleri; bu da onları su kaybından etkin bir biçimde korur.
EN YÜKSEK DAĞ NEREDE?
Dünya’da değil, Mars’ta... Dev volkan Olympus Dağı (Latincede Olympus Mons) güneş sistemindeki ve bilinen evrendeki en yüksek dağdır. 22 km yüksekliğindeki Olympus Dağı Everest’ten üç kat daha yüksek. 624 km genişliğindeki bu dağ Britanya adalarının bulunduğu alanın tamamını kaplayabilir.
DÜNYANIN EN BÜYÜK ŞEHRİ HANGİSİDİR?
Resmi olarak Honolulu... . Hawaii eyaletinde 1907’de çıkarılmış bir yasaya göre Honolulu Şehri ve Honolulu İdari Bölgesi (County) aynı yeri ifade ediyor bu Honolulu şehrinin Büyük Okyanus’ta 2,400 km boyunca uzanan Kuzeybatı Hawaii adalarının kalanını da kapsadığı ve 5,509 km2’yle en büyük yüzölçümüne sahip şehir olduğu anlamına geliyor. Dünyanın en kalabalık şehri ise 12,8 milyonluk nüfusu ve 440 km2lik yüzölçümüyle Mumbai’dir: Km2 başına 29,042 kişi! Eğer bütün anakent alanı dahil edilirse en kalabalık şehir, 13,500 km2 üzerinde yaşayan 35,2 milyon kişiyle Tokyo olur.
EDİSON'UN HANGİ İCADINI HER GÜN KULLANIRIZ?
Alo kelimesi.Alo kelimesinin ilk yazılı kullanımı, Edison’un “3 ila 6 metre uzaktan duyulabileceği için” telefon görüşmesine “alo”yla başlamak gerektiği önerisini belirttiği 1887 tarihli bir mektubudur.
İLK BİLGİSAYAR VİRÜSÜ GERÇEK BİR BÖCEK MİYDİ?
Hem evet hem hayır. Önce “evet.” 1947’de Harvard Üniversitesi’nde röle anahtarına sıkışan bir güve, geniş, havalandırmasız bir odaya konmuş olan Amerikan Donanması’nın Mark II bilgisayarının kilitlenmesine sebep oldu. Teknisyenler tahrip olmuş böcek ölüsünü çıkardılar ve makineyi yeniden başlatmadan önce kayıt defterindeki yazının yanına yapıştırdılar. Ama şu “virüs” kelimesi buradan mı geliyor? Hayır. Bir makinede oluşan hata ya da yanlış anlamında kullanılan “virüs” kelimesi 19. yüzyıla dayanır. 1889’da yayımlanmış bir gazete haberine göre Thomas Edison “iki gecedir fonografındaki virüsü aradığı için uyumamıştır.” Webster sözlüğü 1934 baskısında “virüsün” modern anlamına yer vermiştir.