Türkiye'nin en temiz plajları

Yaz tatili denince şüphesiz ilk akla gelen şey deniz! Türkiye ise 3 tarafı denizlerle çevrili bir tatil cenneti. Hal böyle olunca da Mavi Bayrak ödülü almış tertemiz plajların sayısı bir hayli fazla. Tam tamına 519 tane! Peki bunca plaj arasında en sevilen ve en özel yerlere sahip olanlar hangileri? Gelin bu soruya Neredekal.com editörlerinin sizler için seçtiği 7 plajı inceleyerek bir cevap bulalım. Hazırsanız başlıyoruz... Kemer’e 16 km uzaklıkta bulunan Phaselis Antik Kenti, birbirinden temiz 3 adet koya ev sahipliği yapıyor. Güney Liman, Merkez (Askeri) Liman ve Kuzey Liman olarak adlandırılan bu koylardan ikisinin plajı taşlık. Antik kentin içinden geçip ulaşabileceğiniz en büyük koy ise alabildiğine kum ve Müzekart’ınız yoksa belirli bir giriş ücreti ödemeniz gerekiyor. Phaselis’in mistik atmosferinde yüzmek bir yana, sonsuz maviliğin tertemiz manzarası bile bütün bir yılın stresini atmak için birebir. Camgöbeği renginde bir deniz hayal edin, hani öylesine berrak ki yüzerken dibini gördüğünüz cinsten. İşte Palamutbükü bu deniz hayalinizi gerçekleştirebileceğiniz bir plaja sahip. Her ne kadar ulaşım konusunda virajlı ve çetin yollara sahip olsa da karşılaştığınız manzara her şeye değiyor. Datça’nın en uzun plajlarından biri olan Palamutbükü Plajı’na girişler ücretsiz. Plajda yer alan işletmelerden faydalanmak ise size kalmış. Son olarak, denizi bir anda derinleşebildiği için amatör yüzücülerin dikkat etmesi gerektiğini hatırlatalım. Kaş-Kalkan kara yolu üzerinde saklı kalmış cennetten bir köşe, Kaputaş. Temizliğinin ve güzelliğinin ünü dünyaya ulaşmış bir plaj burası. Ulaşım zorluğu ve yerleşim yerlerine nispeten daha uzak olması Kaputaş’ı özel ve izole kılan detaylarından. Turkuaz denizden çıkıp da altın rengi kumlara uzanıp gün batımını izlemek bir anda bütün derdinizi tasanızı alıp götürüyor adeta. Burada hizmet veren yalnızca bir tesis var, girişler ise ücretsiz. Eğer tüm gününüzü Kaputaş’a ayıracaksanız ve bu işletmeden de yararlanmak istemezseniz gelmeden önce yiyecek-içecek konusunda tedarikli olmanızda fayda var. Ölüdeniz’e 17 km uzaklıkta bir vadi içinde yer alan plaj, doğasındaki sandal ve kızılçam ağaçları ile mavinin ve yeşilin bin bir tonuna şahit olabileceğiniz bir yer. Doğrudan araçla ulaşım ne yazık ki yok, bir yerden sonra yaklaşık 20 dakikalık bir patika yolunu takip etmek gerekiyor. Anlayacağınız yine zor ulaşıldığı için doğallık ve temizlik seviyesi yüksek. Kabak’a girişler ücretsiz ve şezlong, şemsiye gibi hizmetler bulunmuyor. Geçtiğimiz yılın turizm teması olan Patara Plajı; altın kumlardan oluşan tepeleri, upuzun sahil şeridi ve en önemlisi de temizliği ile dünyaya nam salmış durumda. 2020’de burayı ziyaret eden İngiliz seyahat yazarları tarafından da Avrupa’nın en temiz plajı olarak seçilmiş. Peki, Patara’yı özel kılanlar sadece bu kadar mı? Elbette ki değil! Yüksek kum tepeleri ile çevrelendiği için çölün ortasında bir vahayı andıran plaj, film setlerinin de meskeni olmuş durumda. Hem de Yeşilçam’dan beri. Akbük, koruma altında olan Gökova Körfezi’nin incisi desek pek de abartmış olmayız. Sessiz, sakin ve tabii ki de tertemiz! Plajı taşlık olsa da denizin içi yumuşacık kumlarla dolu. Hatta o kadar berrak ki kumlar bile suyun bulanmasına olanak vermiyor. Akyaka’nın merkezine 25 km uzaklıkta bulunan Akbük’e girişinizi aracınız ile yapacaksanız belirli bir ücret ödüyorsunuz. Şemsiye ve şezlong gibi hizmetlerden yararlanmak isterseniz de yine bir miktar ücret ödeyerek tüm gün deniz keyfi yapabilirsiniz. Ne büyük şans ki ülkemiz 3 tarafı denizlerle çevrili bir cennet. Bu cennet topraklarda da Ege’nin ve Akdeniz’in plajlarından bahsetmişken Karadeniz’den konuşmadan olmaz. Batı Karadeniz’in en çok tercih edilen deniz rotalarından olan İnkumu Plajı, 2.5 km uzunluğunda sahil şeridi ve kum plajı ile hem Bartınlıların hem de turistlerin ilgi odağı olmayı başarıyor. Üstelik Karadeniz olmasına rağmen dalgası yok denecek kadar az. Belediyenin hizmet verdiği plaja girişler ise ücretsiz. Türkiye’nin en temiz plajları arasından sizler için derlediğimiz listenin sonuna geldik. Ancak tüm bu güzelliklerden bahsetmişken ufak bir hatırlatma daha ekleyelim: #öncetürkiyeyikeşfet diyerek çıktığımız yolda keşfettiğimiz yerleri seneler sonra da aynı güzellikte bulmak için lütfen temiz tutalım. Doğasında yaşayan canlılara zarar vermeyelim. Bu dünya evimiz, burayı yaşatmak ise bizim en büyük sorumluluğumuz. Kaynak: https://neredekal.com/