Türklere özgü çelik gibi besin! Kalsiyum depoların doldurup kemikleri adeta betona çeviriyor

Türk mutfağının binlerce yıllık geleneğinde önemli bir yere sahip olan kurut, sadece lezzetiyle değil, sağlığa olan katkılarıyla da dikkat çekiyor. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yaygın olarak tüketilen bu besin, yoğurdun kurutulmasıyla elde edilen, yoğun besin değeri taşıyan doğal bir süper gıdadır. Yüksek protein, mineral ve özellikle kalsiyum içeriğiyle kurut, kemik sağlığı açısından adeta doğal bir destek ürünü niteliğindedir.
Modern tıbbın ve beslenme bilimlerinin gelişmesiyle birlikte geleneksel gıdaların sağlığa etkileri de daha yakından incelenmeye başlanmıştır. Bu kapsamda yapılan araştırmalar, kurutun içerdiği kalsiyum, fosfor ve probiyotiklerin kemik yoğunluğu üzerinde olumlu etkileri olduğunu ortaya koymuştur. Geleneksel bilgiyle bilimin birleştiği bu noktada kurut, "çelik gibi sağlam kemikler" için adeta doğal bir reçete olarak öne çıkıyor.
Kurut, süzme yoğurdun güneşte veya düşük ısıda kurutulmasıyla elde edilen bir süt ürünüdür. Bu işlem sırasında yoğurdun içindeki su buharlaşır ve geriye yoğun protein, mineral ve yağ içeriği kalır.
Özellikle kalsiyum açısından oldukça zengin olan kurut, düzenli tüketildiğinde kemik mineral yoğunluğunu artırarak osteoporoz riskini azaltabilir. Türkiye’de Erzurum Atatürk Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü tarafından yapılan bir çalışmada, kurutun 100 gramında yaklaşık 850 mg kalsiyum bulunduğu tespit edilmiştir ki bu miktar, günlük kalsiyum ihtiyacının büyük bir bölümünü karşılamaktadır.
Kalsiyumun yanı sıra, kurut aynı zamanda fosfor, magnezyum ve çinko gibi kemik sağlığında kritik rol oynayan mineraller açısından da zengindir. Bu mineraller, kemik yapısının güçlenmesine ve yeni kemik dokusunun oluşmasına yardımcı olur.
Ayrıca, kurutun içeriğinde bulunan probiyotikler bağırsak sağlığını desteklerken, kalsiyum emilimini artırarak kemik gelişimine katkı sağlar.
Yapılan başka bir çalışma, kurut tüketiminin özellikle menopoz sonrası kadınlarda kemik yoğunluğunu korumada etkili olabileceğini göstermiştir.
Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden Prof. Dr. Gülhan Samur’un danışmanlığında yürütülen bu araştırmada, düzenli kurut tüketen kadınların kemik mineral yoğunluğu değerlerinin, tüketmeyenlere kıyasla daha yüksek olduğu belirtilmiştir.
Kurut aynı zamanda laktoz oranının düşük olması nedeniyle süt ve süt ürünlerine karşı hassasiyeti olan bireyler tarafından daha kolay tolere edilebilir. Ayrıca, uzun raf ömrü ve pratik kullanımı sayesinde kırsal bölgelerde halen önemli bir protein ve mineral kaynağı olarak kullanılmaktadır.