Hayat, bazen bir maraton, bazen bir sprint, ama en çok da bir bayrak yarışı gibidir. Çünkü her adım, bir öncekinden devralınan emaneti daha ileriye taşımak içindir. Türkiye Milli Paralimpik Komitesi olarak, 16 Nisan 2002’de bu büyük yarışta yerimizi aldık. O gün, neredeyse sıfırdan bir bayrak inşa edildi. Bu bayrak, engellerin değil; azmin, umudun ve kararlılığın sembolü oldu. Bugün, 23 yıl sonra geriye dönüp baktığımda, yalnızca madalyalarla değil, zihinlerde ve kalplerde kazandığımız dönüşümle dolu bir hikâyeyi görüyorum. Bu hikâye, sadece sporcularımızın değil, bir ülkenin, bir toplumun hikâyesi. Ve bu hikâyenin her satırında, her başarısında, her hayalinde, hep birlikte yazdığımız bir emek var.
BİR HAYALDEN GERÇEĞE: PARALİMPİK RUHU
2002’de, “Paralimpik” dendiğinde bu kelimenin ne anlama geldiğini bilenlerin sayısı çok azdı. Bugün ise bu kavram, yalnızca spor dünyasında değil, toplumun her kesiminde bir karşılık buluyor. Artık insanlar, yalnızca madalyaları değil, o madalyaların ardındaki emeği, mücadeleyi, direnci de görüyor. İşte bu, bizim en büyük zaferimiz. Bu yolculukta, sporcularımızın gözlerindeki ışık, her şeyin ötesinde bir anlam taşıyor. Onların hayalleri, bizim hayallerimiz oldu. Onların başarıları, bizim gururumuz. Ama biliyoruz ki, bu yolculuk bitmedi. Daha gidilecek çok yol, aşılacak çok engel var.
PARİS 2024: BİR BAŞLANGIÇ NOKTASI
Paris 2024’te kazandığımız madalyalar, tarihimize altın harflerle yazıldı. Ancak bu başarıyı bir son değil, bir başlangıç olarak görüyoruz. Çünkü asıl hedefimiz, bu başarıyı sürdürülebilir ve sistematik bir hale getirmek. Biz yalnızca şampiyonlar yetiştirmiyoruz; bir zihniyet, bir kültür, bir gelecek inşa ediyoruz. Her yeni sporcu, bu büyük bayrak yarışında eline bayrağı alan yeni bir koşucu. Ve biz, onların daha güçlü, daha cesur adımlar atabilmesi için var gücümüzle çalışıyoruz. Çünkü biliyoruz ki, bu bayrak yarışı, yalnızca pistlerde değil; hayatın her alanında devam ediyor.
BİRLİKTE DAHA GÜÇLÜYÜZ
Kuruluşumuzun ilk yıllarında, yalnızca bir avuç insanın inancıyla çıktığımız bu yolda, bugün Türkiye’nin en büyük markalarıyla, en güçlü destekçileriyle yan yanayız. Bu, yalnızca bir finansal destek meselesi değil; bir inancın, bir vizyonun paylaşılmasıdır. Artık markalar, yalnızca isimlerini değil, değerlerini de bu hikâyeye katıyor. Ve bu ortaklıklar sayesinde, daha fazla sporcuya ulaşabiliyor, daha büyük başarılar için zemin hazırlayabiliyoruz. Bugün, Türkiye Milli Paralimpik Komitesi, yalnızca bir spor organizasyonu değil; bir toplum projesi, bir dönüşüm hareketi. Bu yapının her paydaşı, kendini daha güçlü, daha inançlı hissediyor. Çünkü artık biliyoruz ki, başarı paylaşıldıkça çoğalır.
GELECEĞE KOŞUYORUZ
Her şey, bir çocuğun “Ben de yapabilirim” dediği o anla başlıyor. O çocuğun gözlerindeki ışık, bizim en büyük motivasyonumuz. Çünkü biliyoruz ki, o ışık, yalnızca bir bireyin değil, bir toplumun geleceğini aydınlatıyor. Sporcularımızın hikâyeleri artık yalnızca spor sayfalarında değil, hayatın tam ortasında yer alıyor. Onların başarıları, yalnızca pistlerde değil; evde, okulda, iş yerinde, sokakta da yankı buluyor. Ve bu yankı, bizim en büyük ödülümüz.
BAYRAK ELİMİZDE, KOŞMAYA DEVAM
Bu büyük davanın bir parçası olmaktan, bu bayrak yarışında bir adımın da bana ait olmasından büyük bir onur duyuyorum. Ama biliyorum ki, bu yalnızca bir bireyin değil, bir takımın, bir inancın, bir ülkenin ortak başarısıdır. Sporcularımız mutluysa, biz de mutluyuz. Ama gözlerimiz hâlâ ufukta. Çünkü bu yalnızca bir yolun sonu değil, daha büyük bir yolculuğun başlangıcı. O bayrak hala elimizde. Ve biz, koşmaya devam ediyoruz. Dr. Av. Murat Aksu Türkiye Milli Paralimpik Komitesi Başkanı