Giriş
Sevgili okurlar;
Aftlar ve ağız içerisindeki yaralar çoğumuzun belirli zamanlarda karşılaştığı bir problem. Rahatsız edici ve acı verici olması sebebiyle günlük yaşam konforunu çok bozuyor. Bu küçük yaralar yemek yemeyi, bazen konuşmayı bile işkence haline getirebiliyor.
• Bağışıklığın zayıflaması,
• Diş tedavisi sırasında, diş protezi veya diş teli kullanımına bağlı oluşan sürtünme ve çizikler,
• Alerjik reaksiyonlar,
• Kemoterapi-radyoterapi sırasındaki ağız mukozasında oluşan hasarlar ,
• Stres gibi etkenler aftların çıkmasına ve sıklığının artmasına sebep oluyor.
Böyle durumlarda acıyı hafifletip günlük konforu yerine getirmesi için hyalüronik asit içeren jel ve spreyler hayat kurtarıyor. Hyalüronik asit vücudumuzda bulunan temel kollajen. Hücre yenileyici özelliğiyle ağız içerisinde oluşan aft ve diğer yaralarda hem hızlıca acıyı engelleyip hem de iyileşmeyi hızlandırıyor.
Kemoterapi veya radyoterapi gören hastaların hemen hemen hepsinde karşılaştığımız ağız içerisindeki kuruluk ve ağız yaraları çok ağrı verici olabiliyor. Hyalüronik asit yaraların iyileşmesini hızlandırıp acıyı ve büyümesini durdurabiliyor.
Bağışıklığın düştüğü dönemlerde daha fazla çıkan aftlarda, özellikle mevsim geçişlerinde ve hastalık halinde propolis damlalarıyla bağışıklığı kuvvetlendirmek iyileşmeyi hızlandırıp tekrarlamayı azaltıyor. Propolis, hızlı iyileştirme özelliğiyle ağız içerisindeki yaralarda hem iyileşmeyi hızlandırıyor hem de antiseptik özellik gösteriyor.
DOĞADAN GELEN SAĞLIK
Hem geleneksel hem de modern hekimlikte yaygın olarak kullanılan propolis; Arıların bitkilerin yaprak, sap ve tomurcuklarından topladıkları çok güçlü antioksidan ve antimikrobiyal etkilere sahip tamamen doğal bir arı ürünüdür. Arılar tarafından, kovandaki mikropları yok etmek ve kovanın sterilizasyonu için kullanılır. İnsanlar eski çağlardan günümüze kadar çeşitli enfeksiyonların tedavisinde doğadan toplanan propolisten yararlanmışlardır. Propolisin cerrahi müdahalelerde, savaşlarda yara ve dokuların iyileştirilmesinde kullanıldığı bildirilmiştir.
Çok geniş kullanım alanı olan ve her geçen gün önemi daha da artan propolis, antibiyotiklere karşı direnç geliştiği günümüzde, insanları çeşitli hastalıklara karşı koruyan doğal antibiyotik olarak görülmektedir. Bakterilerin birçoğuna karşı öldürücü veya gelişmelerini engelleyici bileşikler içermesi nedeniyle soğuk algınlığı gibi bazı bakteriyel hastalıkların iyileştirilmesinde kullanılıyor. Klinik çalışmalar da, “doğal antibiyotik” olarak tanımlanan propolisin solunum sistemi ve kulak-burun-boğaz enfeksiyonları üzerine etkili olduğunu göstermiştir. Bununla birlikte, bazı mantar hastalıkların tedavisinde, grip, uçuk gibi viral enfeksiyonlarda, hastalık sonrası halsizlik ve yorgunluğun giderilmesinde, özellikle bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde ve hastalıklara karşı vücut direncini artırmakta kullanılıyor. Son yapılan çalışmalarla propolisin anti-tümör etkisiyle kansere karşı kullanımı da artmakta.
Boğaz ve burun spreyleriyle boğaz ağrısı, yutkunma zorluğu, burun tıkanıklığı gibi semptomları gidermeye yardımcı oluyor. Mukoza bariyer oluşturarak aynı zamanda dış etkenlere (soğuk, sıcaklık değişiklikleri, klima, sigara dumanı, hava kirliliği vb.) karşı koruyucu özellik gösteriyor. Böylelikle boğazdan başlayan kış hastalıklarını başlamadan engellemiş oluyoruz.
3 YENİ MESAJINIZ VAR
Beyinden beyine doğrudan iletişim
Uzun zamandır üzerinde çalışılan ve en sonunda geliştirilen sistem, insan beyinleri arasında görünmez bir ağ yaratarak düşünce yoluyla mesaj alıp göndermeye olanak tanıyor.
Akıllı yastık rahat uyku
Piyasaya sürülen akıllı yastıklar, telefonunuza indirdiğiniz uygulama ile kontrol edilip, önceden ısıtma, uyku izleme ve horlama alarmı başta olmak üzere birçok özelliği bünyesinde barındırıyor.
İnsan beynini taklit ediyor
İnsan beynindeki beyin sinyallerinin ve sinapsın işleyiş şeklini taklit edebilen cihaz, insan beyni gibi öğrenen akıllı makinelerin üretilmesine yol açacak.
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
• Peptit formundaki kolajenlerin daha iyi emilip vücut tarafından daha iyi kullanılabildiğini,
• L-lysine ‘in virüslerin çoğalmasına engel olan bir aminoasit olduğu için uçuk oluşumunu azalttığını,
• Yeteri miktarda ve düzenli olmayan uykunun iştahınızı etkileyebileceğini biliyor musunuz?
