Giriş
Sevgili okurlar;
Geçtiğimiz hafta birinci sınıfların okula alışma sürecinden sonra artık milyonlarca öğrenci yarın ders başı yapacak. Bu yüzden son iki haftadır sizlere probiyotiklerden ve çocuklarda probiyotik kullanımının bağışıklık sistemi üzerindeki etkilerinden bahsetmeye çalışıyorum. Özellikle kreşe, okula yeni başlayacak çocuklarda bağışıklarını desteklemek çok önemli. Korunaklı aile ortamlarından kreşe başlayan çocuklarda, kapalı alanlarda uzun süre vakit geçirmeleri, diğer çocuklarla sürekli temas halinde olmaları sebebiyle çok sık hastalanma görülmektedir. Ayrıca beslenme şekli değiştiğinden sindirim şikayetleri ile de karşılaşmaktayız. Bağırsak florasını bu dönemlerde desteklemek, hem bu şikayetlerin ortadan kalkmasını hem de bağışıklık sistemini destekleyip hastalıklara karşı daha dirençli olmasını sağlamak için en iyi yöntem.
DOST BAKTERİLER
Probiyotikler sindirim sistemimizde doğal olarak bulunan “dost bakteri”lerdir. Vücutta doğal olarak bulunması dolayısıyla da insan kaynaklıdır. Probiyotikler sindirim sistemini düzenlemeye ve bağışıklık sistemini desteklemeye yardımcı olur. Tam olarak dilimizdeki karşılığı “yaşam için” demektir. Esas olarak probiyotikleri tanımlamak istersek yeterli miktarda alındığı zaman konağı olumlu yönde etkileyen canlı mikroorganizmalardır. Probiyotiklerin etkisini gösteren çalışmalar her geçen gün artmakta ve klinik olarak kanıt seviyeleri yüksek olan çalışmalar sayesinde artık günlük kullanımda yerlerini almışlardır.
Probiyotikler turşu, yoğurt gibi gıdaların içinde de bulunmaktadır. Fakat probiyotiklerin sindirim sistemini destekleyebilmesi için bağırsaklara canlı olarak ulaşması gerekmektedir. Hem safra hem de mide asidine maruz kalıp ölen bu “dost bakteriler”in yeterli miktarlarda bağırsağa ulaşması ve sindirim sistemini desteklemesi için bu gıdalardan normal miktarların çok fazla üzerinde tüketilmesi gerekir ki bu mümkün değildir. Bu yüzden özellikle okul zamanı, mevsim geçişleri gibi belli dönemlerde iyi hazırlanmış probiyotik takviyeleri kullanmak gerekli.
Kullanılan probiyotiklerin olmazsa olmaz bazı özellikleri vardır:
• Zararlı olmamalı
• Konakçının yani kullanan kişinin sağlığı üzerinde olumlu etkisi olmalı
• Bağırsağa canlı olarak ulaşabilmeli
• Kolonize olabilmeli yani bağırsağa canlı ulaştıktan sonra tutunup çoğalabilmeli
• İnsan kaynaklı olması tercih edilir.
Probiyotiklerin çok farklı çeşitleri bulunmaktadır. Bu bakterilerin her biri farklı özelliklere sahip olup çok fazla klinik araştırma yapılmaktadır. Birden fazla bakteri çeşidini bir arada bulunduran probiyotik desteklerini kullanmak bağırsak florasının daha güçlü olmasını sağlayabilmektedir. Fakat farklı dost bakterileri bir üründe bir araya getirmek uzmanlık ve özel araştırmalar gerektirmektedir. Çünkü çoğunlukla birbirleriyle geçimleri pek olası olmamaktadır.
Özel bir üretim şekline ihtiyaç duyulan probiyotik desteklerinin seçimine dikkat etmeliyiz. Soğukta saklaması ihtiyacı, tek çeşit bakteri içermesi, kaplama olmaması, bağırsağa canlı ulaşım ve destek anlamında soru işaretleri yaratabilecek hususlardır. Bu canlı bakterilerin biz kullanıncaya kadar canlılığını koruması ve biz kullandıktan sonra da mide asidimizden etkilenmeden geçerek bağırsağımıza canlı olarak ulaşabilmesi çok önemli.
3 YENİ MESAJ
Alzheimer hastalarına umut ışığı mı doğuyor?
Dünyada 40 milyondan fazla kişiyi etkileyen Alzheimer için bilim insanları beyinde hastalığın işareti olan lezyonları gösteren moleküller üzerinde yeni bir çalışma yapıyor.
Burun kıkırdağıyla dizlere şifa!
İsviçreli doktorlar, hastaların kendi burunlarından toplanan kıkırdak hücrelerini, 10 yetişkinin diz tedavisi için kullandılar. Başarılı şekilde sonuçlanan kıkırdak nakilleriyle araştırmacılar iki yılın ardından ağrı, diz fonksiyonu ve yaşam kalitesinde iyileşme olduğunu bildirdiler.
Kansere umut olan böcek!
Bir grup Türk bilim insanı, kanatlı karıncaya benzeyen, ezilince salgıladığı maddeyle insan vücudunda yanık ve egzama benzeri alerjik reaksiyon oluşturan Paederus böceği üzerinde yaptığı çalışmalarda, "Paederus" böceği zehrinin, kanser hücrelerine zıt bir etki gösterdiği tespit edildi.
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
• Probiyotiklerin yediğimiz besinlerin sindirilmesine yardımcı olup, çeşitli vitaminleri ve diğer yararlı maddeleri sentezlediğini,
• Bozulmuş barsak mikrobiyotasının, depresyon, anksiyete gibi problemlerle yakından ilişkili olduğunu,
• Probiyotiklerin bağırsaklardaki toksinlerin uzaklaştırılmasında dolayısıyla özellikle kolorektal kansere karşı korunmada da önemli rol aldığını,
• Probiyotiklerin alınan kalorinin sindirimini ve enerji kullanımını düzenleyerek sağlıklı kilo kontrolü sağlayabildiğini biliyor musunuz?
AKLINIZDA OLSUN
• Mide koruyucu olarak bilinen proton pompası inhibitörleri sabahları aç karna alınmalı.
• Tek tip bakteri içeren probiyotiklerden ziyade insan kaynaklı ve çeşitli bakteri içeren destekler bağırsakta çoğalabilir ve zenginlik sağlar.
