Arzu Çekirge Paksoy Başlarken…
HABERİ PAYLAŞ

Merhaba,

Yaklaşık 15 yıldır sosyal sorumluluk konusunda projeler geliştiren ve uygulayan biri olarak, Posta Gazetesi’nde sürekli bir sayfa hazırlamam istendiğinde çok mutlu oldum. Ülkemizde kurumsal sosyal sorumluluğun ulaştığı düzeyi gösterecek, başarılı projeleri paylaşacak ve yenilerinin hayata geçmesine belki de önayak olacak olmaktan büyük gurur duyuyorum.

Aslında sosyal sorumluluk bu ülkenin temellerinde var olan bir kavram…Bu topraklardan doğan Ahilik kültürü ile başlayan, yıllar içinde kurumların yardımseverlik ve bağış adı altında toplumun değişik katmanlarına yönelik gerçekleştirdiği çalışmalar, dünyadaki uygulamalara paralel son yıllarda “kurumsal sosyal sorumluluk” olarak nitelenmektedir. Peki ama nedir sosyal sorumluluk?

Haberin Devamı

En basit anlatımıyla sosyal sorumluluk kurumların içinde yaşadıkları toplumun ihtiyaç ve hassasiyetlerini göz önüne alarak, eğitim, çevre, sağlık, kültür sanat ve spor gibi konularda toplumsal fayda yaratmaları, “ellerini taşın altına koymaları”dır. Bu amaçla kurumlar tarafından gerçekleştirilen projeler de sosyal sorumluluk projeleri olarak adlandırılmaktadır.

Sosyal sorumluluk projelerinin başarılı olması için doğru bir amaca hizmet etmesi, özgün bir fikre dayanması, sürekli ve tutarlı olması büyük önem taşımaktadır. Sosyal sorumluluk projelerinin topluma ulaşması ve sürdürülebilir olması için işbirliği yapılacak Sivil Toplum Kuruluşları özenle seçilmelidir. Bu fikirden hareketle, her hafta başarılı sosyal sorumluluk projelerini aktarırken, birbirinden değerli Sivil Toplum Kuruluşlarını ve sosyal girişim örneklerini de tanıtmayı hedefliyorum.

Dünyada her sene katlanarak artan sosyal sorumluluk yatırımları, son 10 yıllık dönemde ülkemizde de kurumların gündeminde önemli yer tutmaya başladı. Çünkü artık tüketiciler kendi önem verdiği değerlere sahip çıkan, hassasiyetlerine duyarlılık gösteren kurumların mal ve hizmetlerini tercih ediyor. Kurumların üst düzey yöneticilerinin toplumsal konulardaki görüşleri, yaklaşımları satın alma tercihlerini etkileyebiliyor. Dolayısıyla kurumların daha sorumlu, daha duyarlı ve proaktif olması gereken bir çağdayız…’21. Yüzyılın gençleri, Y kuşağı toplumsal konulara çok daha duyarlılar, gönüllülük yapıyor, toplumsal konularda sorumluluk üstlenmekten kaçınmıyorlar. Dolayısı ile nitelikli iş gücünü çekebilmek isteyen kurumlar için de sosyal sorumluluk bir rekabet unsuru olarak öne çıkıyor.

Haberin Devamı

Bu gelişmenin farkında olan kurumlar her zamankinden daha çok sosyal sorumluluk yatırımlarına önem veriyor, rahmetli Sakıp Sabancı’nın dediği gibi “Bu topraktan aldığını, bu toprağın insanına geri veriyorlar”.

Sosyal sorumluluk kavramının 2018 yılında tüm kurumların gündeminde daha çok yer alacağı inancıyla, hepinize toplumsal konulara duyarlı olacağınız bir hafta diliyorum…

Sevgi ve saygılarımla

***

2018 SOSYAL SORUMLULUK YILI OLACAK

Türkiye’de kurumsal sosyal sorumluluk (KSS) çalışmalarının sayıları hızla artıyor. KSS projelerinde başarı ise özgün, samimi, faydalı ve sürdürülebilir olmaktan geçiyor.

Ürün ve hizmetler arasındaki farklılıkların en aza indiği günümüzde kurumsal itibarı güçlendirmek ve marka bilinirliğini artırmak için müşteri ile duygusal bağ kurmak, onun desteklediği konulara sizin de değer verdiğinizi göstermek büyük önem taşıyor. Artık tüketiciler sadece ürün ve hizmet değil onu üreten markanın imajını, yarattığı değerleri de satın alıyor. Bu bağlamda kurumsal sosyal sorumluluk çalışmaları markaların itibarını güçlendirmek ve bilinirliğini artırmak için kullanılan iletişim çalışmalarının başında geliyor. Marka değerini artırıyor Xsights Araştırma ve Danışmanlık’ın 2017’de yaptığı Kurumsal Sosyal Sorumluluk Algı Araştırması’na göre tüketicilerin yüzde 77’si kurumsal sosyal sorumluluk projelerinin marka değerini ve çalışanların kuruma olan bağlılıklarını artırdığını söylerken yüzde 68’i KSS projelerinin marka seçimlerinde etkili olduğunu belirtiyor. Rekabet avantajı sağlıyor Ülkemizin toplumsal ihtiyaçları nedeniyle Türkiye’de özellikle eğitim ve sağlık alanında fayda yaratan sosyal sorumluluk projeleri beğeniliyor. Bu projeleri çevre, engelliler, kültür sanat, girişimcilik, spor gibi farklı alanlarda yapılan çalışmalar takip ediyor. Dünyaya baktığımızda da durum farklı değil... Tüketiciler artık karşılarında daha sorumlu kurumlar, daha sorumlu çalışanlar bulmak istiyor. Kurumların toplumsal konularda takındıkları tutumlar, yöneticilerin gösterdiği duyarlılıklar hem çalışanlar hem de müşteriler tarafından dikkatle izleniyor. Amerikalı tüketicilerin üçte ikisi kendi toplumsal görüşüne ters bir konuyu destekleyen kurumun ürününü almayı reddedeceğini belirtiyor. Kurumlar açısından ciddi bir rekabet avantajı da yaratan KSS projelerinin başarısı için toplumun geneline yayılması, samimi, özgün ve sürdürülebilir olması önem taşıyor. Sürekliliği olmayan projeler yeterince algılanmıyor ve kamuoyu tarafından desteklenmiyor.

Haberin Devamı

***

BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?

Anadolu Sigorta’nın 8’inci yılını tamamlayan “Bir Usta Bin Usta” projesinin Türkiye genelinde kaybolmakta olan 40 yerel meslek için 750 yeni usta yetiştirdiğini,

Mapfre Vakfı’nın “Sağlıklı Beslenme” tiyatro oyunu ile 27 bin 808 ilköğretim öğrencisine ulaştığını, 

QNB Finansbank ve Microsoft Türkiye işbirliğinde başlatılan “Minik Parmaklar Geleceği Programlıyor” projesinin Türkiye genelinde çocukların yaratıcılığını ve bilgisayar becerilerini geliştirmeyi hedeflediğini,

Türkiye Vodafone Vakfı; UNDP ve Alternatif Yaşam Derneği işbirliğiyle engelli bireylerin yaşam kalitelerini artırmak amacıyla hayata geçen “Düşler Akademisi” projesinin 10’uncu yılını kutladığını,

Eti Sarı Bisiklet sosyal sorumluluk projesi ile 4 yılda 250 bin kilometre pedal çevrildiğini, kullanılmayan bisikletlerin tamir edilerek ihtiyaç sahibi öğrencilere hediye edildiğini,

BRM, Boğaziçi Üniversitesi ve İSKA işbirliği ile düzenlenen Sosyal Girişimcilik (SOGİP) programından 600 üniversiteli gencin faydalandığını

Sıradaki haber yükleniyor...
holder