Arzu Çekirge Paksoy

16 Nisan 2024, Salı 07:00

Genç sporculara olimpiyatlarda destek

Paris 2024 Olimpiyatları’na neredeyse 100 gün kaldı. Tüm Türkiye 26 Temmuz-11 Ağustos tarihleri arasında düzenlenecek Paris Olimpiyatları’nda Team Türkiye’yi oluşturan sporcuların müsabakalarını heyecanla beklerken, sporcuların kota yarışları için mücadelesi sürüyor.

 

Evin Demirhan Yavuz (Güreş)

Milli sporcularımızın olimpiyatlara hazırlanma sürecini desteklemek amacıyla Türkiye Olimpiyat Komitesi’yle (TMOK) 3 yıllık bir işbirliğine imza atan İş Bankası, gençleri sporla buluşturmayı ve ülkemizin spor alanında temsiliyetinin artırılmasını hedefliyor. Banka, Team Türkiye desteğinin yanı sıra farklı branşlardan sporculara bireysel destek de sağlıyor. Bu sporcular arasında teakwandoda Emre Kutalmış Ateşli, güreşte Evin Demirhan Yavuz, boksta Gizem Özer, artistik cimnastikte İbrahim Çolak ve Adem Asil, judoda Mert Şişmanlar, yüzmede Merve Tuncel, atletizmde Necati Er ve eskrimde Nisanur Erbil gibi farklı dallardan sporcular yer alıyor.

Hülya Şenyurt (Judo)

KADIN SPORCU SAYISI ARTIYOR

İş Bankası, ilk kez eşit sayıda kadın ve erkek sporcunun yarışacağı Paris 2024’ün cinsiyet eşitliğiyle ilgili yaklaşımını da çok önemsiyor. Uluslararası Olimpiyat Komitesi, 1991 yılından bu yana kadınlar branşı barındırmayan hiçbir yeni sporu oyunlara dahil etmiyor. Londra 2012’de ilk kez tüm branşlarda kadın sporcular yer aldı. Paris 2024’te ise yeni bir adım atılarak kadın ve erkek sporcuların sayısı eşitlenecek. Dev organizasyonda 5 bin 250 kadın sporcu ile 5 bin 250 erkek sporcu madalyalara ulaşabilmek için ter dökecek. Türkiye’yi ilk kez kadın sporcularımız Halet Çambel ve Suat Fetgeri Aşeni, eskrim dalında Berlin 1936 Olimpiyat Oyunları’nda temsil etti. Madalya alan ilk kadın sporcumuz ise Hülya Şenyurt oldu. Milli judocu, Barcelona 1992 Olimpiyat Oyunları’nda kazandığı bronz madalya ile bizi gururlandırdı.

23 Mart 2024, Cumartesi 07:00

Çocuklara bilimi sevdiriyorlar

Bilimi seven, keşfeden, merak eden, sorgulayan nesiller yetiştirilmesine destek olmayı amaçlayan proje ile 3 yılda 8-13 yaş arası 750 bin çocuğa ulaşılması planlanıyor.

Türkiye İş Bankası ve Petrol Ofisi Grubu “Bilim Kuşağı Atölyeleri” projesini başlattı. Ülkemizin sosyal, toplumsal ve bilimsel ilerlemesine katkıda bulunmayı hedefleyen proje ilk olarak deprem felaketinden etkilenen bölgelerdeki çocuklara yönelik olarak hayata geçirildi. Çocukların deneyler yaparak temel bilimsel kavramlarla tanışmalarını; bilim ve teknolojiye duydukları ilgiyi ve merak duygularını artırmayı amaçlayan “Bilim Kuşağı Atölyeleri” projesi, bilim eğitimcisi ve bilim gönüllüleri gözetiminde, 8-13 yaş arası çocukların katılımıyla gerçekleştiriliyor. Aynı zamanda çocukların rahatlıkla kullanabildikleri, kullanırken hayal dünyalarını ve bakış açılarını zenginleştiren bilim kitinin gönderildiği okullarda gönüllü öğretmenlerin yönlendirmesiyle çocuklar eğlenceli bilim içeriğiyle tanışıyor. Projenin, öğrencilerin akademik ve sosyal başarısına da pozitif etki etmesi hedefleniyor.

“BİRLİKTE, AKIL VE VİCDANLA, BİLİMİN IŞIĞINDA HAREKET EDELİM”

100. yılını kutlayan İş Bankası’nın, ilk günden bu yana sürdürülebilir kalkınmayı en büyük öncelik olarak gördüğünü ifade eden İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, projenin, geçen yıl 6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketinin açtığı yaraları sarmak, deprem bölgesindeki çocukları hayal kurmaya teşvik etmek, geleceğe güvenle ve umutla bakan bireyler haline dönüştürmek ve bölgede istihdamı artırmak amacıyla geliştirildiğini söyledi.

KIVILCIM ETKİSİ YARATILACAK

Aran, aynı bilinci ve aynı yaklaşımı paylaştıkları Petrol Ofisi Grubu ile birlikte hayata geçirmekten büyük mutluluk duydukları proje ile çocukların deprem sonrasında yaşadıkları travmanın ardından eğitim hayatlarında oluşan boşluğu bir nebze de olsa doldurmayı arzu ettiklerini ifade etti. “Birlikte, akıl ve vicdanla, bilimin ışığında hareket edelim” diyen Aran, kurumların, şirketlerin sosyal sorumluluk alanında yaptıkları işbirliklerinin önemine işaret etti. Hakan Aran, “Var olan bir ihtiyacın karşılanmasında birlikte hareket edilmesi durumunda ancak makro düzeyde bazı şeyler değişecek ve bir kıvılcım etkisi yaratılacaktır. Bilim Kuşağı Atölyeleri projesinin etkilerini gelecekte, çocuklarımız büyüdüğünde yapacakları başarılı işlerde göreceğiz. Biz bu umutla aslında bir tohum atmış olduk, bunun için yola çıktık” dedi.

18 Mart 2024, Pazartesi 07:00

İklim krizinin etkileri artıyor

Dünya Ekonomik Forumu 2024 küresel riskler raporunu yayınladı. Buna göre dezenformasyon ve iklim değişikliği, küresel düzeyde en öncelikli riskler arasında yer aldı. Ancak 10 yıllık perspektifte iklim krizinin artan etkisini gösteren maddeler ilk sıralara yerleşti. Uzmanların üçte ikisi, 2024 yılında yaşanacak aşırı hava olaylarına karşı endişeli olduğunu beyan ediyor. İklim değişikliğiyle bağlantılı olarak aşırı hava olayları, dünya sistemlerindeki kritik değişim, biyoçeşitlilik kaybı ile ekosistemin çöküşü, doğal kaynak kıtlığı ve kirlilik ise önümüzdeki on yıllık süreçte karşılaşılması beklenen en önemli 10 riskten 5’ini oluşturuyor. Önümüzdeki yıllarda yaklaşık 250 milyon insanın iklim değişikliği nedeniyle yer değiştirebileceği belirtiliyor. İklim krizi ve kuraklığın artan etkisi ile toplu göçler kaçınılmaz olacak.

BİREYLERE DE SORUMLULUK DÜŞÜYOR

Sürdürülebilir dönüşüm sürecinde kurumlara ve bireylere büyük sorumluluk düşüyor. Öncelikle bu konuları öğrenmeli, sonrasında aksiyon almalıyız. Kurumlardan, markalardan, yerel yönetimlerden sürdürülebilirliği talep etmeli, bu konuda yaptıkları çalışmaları sorgulamalıyız. Kaynaklar kısıtlı, sorunlar çok ve eşitsizlikler büyüyor; çözüm etki yatırımlarında… Kurumlar çevresel, sosyal ve yönetişimsel ESG (ÇSY) yatırımlarına odaklanmalı; sürdürülebilir kalkınma amaçları doğrultusunda, toplumsal fayda yaratmak için çalışmalı… İklim krizinin etkileri, olası afetler, yaşanabilecek olumsuzluklar ile ilgili olarak bilinçlenelim ve hazırlıklı olalım.

600 BİN ÜYEYE ULAŞTI

Yapı Kredi’nin sürdürülebilirlik kültürünü ve bilincini yaygınlaştırmak için hayata geçirdiği Sürdürülebilir Tercih Programı’na (Step) 600 bin kişi üye oldu. Step çatısı altında yapılan çalışmalar ile bugüne kadar 20 binin üzerinde üye şehir kartlarına bakiye yüklerken, yüz binlerce Step üyesi dijital ekstre ve slipe geçiş yaparak 30 milyondan fazla kâğıt tasarrufu sağladı. Yapı Kredi Kurumsal İletişim Direktörü Arda Öztaşkın bu konuda şunları söyledi: “Sürdürülebilir dönüşüm için topluma ve kurumlara çok fazla iş düşüyor. Bireysel sorumluluk almak ve doğru tercihlerle eyleme geçmek bu dönüşümün en temel unsurlarından biri. Yapı Kredi Step’le sürdürülebilirlik konusunda sorumluluk almaya hazır ancak bu anlamda ne yapacağını bilmeyen kişilere öncülük etmeyi hedefliyoruz. Sürdürülebilir tercihler yapmanın aslında zannettikleri kadar zor olmadığını anlatıyoruz.”

AVRUPA’NIN İLK AFET YARDIM MERKEZİ AÇILDI

Amazon, doğal afetlerden etkilenen toplumları desteklemek için Avrupa’daki ilk Afet Yardım Merkezini açtı. Almanya, Rheinberg’de açılan merkez bir afet durumu için hazırlıklı olmayı, temel ihtiyaç malzemelerini en geç 72 saat içinde ihtiyaç sahiplerine iletmeyi hedefliyor. Bu amaçla afet yardım merkezinde bir Boeing 737 uçağını yirmi kez doldurmaya yetecek 1.000 palet yardım malzemesi depolandı.

10 Mart 2024, Pazar 07:00

Kadınlar eşitlik istiyor

Dünya Kadınlar Günü’nü yeni kutladık. Ülkemizde kadınların ekonomiye ve hayatın diğer alanlarına katılımları giderek artsa da gidecek daha çok yolumuz var. TÜİK verilerine göre, ülkemizdeki yaklaşık 33 milyon çalışma yaşındaki kadın nüfusunun sadece 11 milyonu istihdamda yer alıyor. Her üç kadından ikisi işsiz. Bununla birlikte, eğitim arttıkça iş gücüne katılma oranı da artıyor. Üniversite okuyan kadınların istihdam oranı yüzde 38.5’e yükseliyor. Ancak cinsiyet eşitsizliği halen çözülmesi gereken bir sorun olarak kadınların önünde duruyor. OECD verilerine göre, ülkemizde aynı iş ve pozisyona sahip kadınlar erkeklere göre yüzde 20 daha az kazanıyor. Ücretlerdeki bu fark, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştirirken, kadınların ekonomik özgürlüğüne kavuşması, dolayısıyla toplumsal refaha ulaşılması daha da zorlaşıyor. Kadınların hak ettikleri koşullara ulaşması ve ekonomiye etkin katılımlarının sağlanması için toplumsal bilinç ve farkındalığın artması şart.

KARİYER YOLCULUĞU İÇİN DESTEK

Mercedes-Benz Otomotiv, genç kadınları sosyo-ekonomik olarak güçlendirmek için She’s Mentoring Programı’nı hayata geçirdi. Dünya genelinde 70’i aşkın ülkede başarılı kadınları bir araya getiren She’s Mercedes platformu genç kadınları kariyer yolculuklarında desteklemeyi hedefleyen bir mentorluk programına dönüştü. Mercedes-Benz, bu program ile ilk aşamada başvurular arasından seçilen 30 başarılı kadını, sektörün önde gelen isimleri ile buluşturarak onlara ilham vermeyi amaçlıyor. Sürdürülebilirlik, inovasyon&teknoloji ve yaratıcı endüstriler olmak üzere 3 farklı kategoride gerçekleşecek programda başarılı olacak katılımcılara toplamda 1 milyon TL değerinde para ödülü verilecek.

KADIN GİRİŞİMCİ EKOSİSTEMİ BÜYÜYOR

Akbank, TurkishWIN ile başlattığı Kadın Girişimci Mentorluk Programı ile kadın girişimcilere finansal ve sosyal destek sağlayacak. Manifestosunu “Daha demokratik, daha adil, daha eşit bir Türkiye için şartlar ne olursa olsun kadın girişimcilere destek vermeye devam etmeye söz veriyoruz” diyerek açıklayan Akbank Kobi Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Bülent Oğuz, “Türk kadınının entelektüel sermayesi çok yüksek, 100 kadından 40’ı girişimci olmak istiyor ancak sadece 14 tanesi girişimci olabiliyor, bu ekosistemi büyütmek istiyoruz” diyor. TurkishWIN kurucusu Melek Pulatkonak ise “Sürdürülebilir kalkınma için kadın potansiyelini değerlendirmeliyiz” diyor. 15 TurkishWIN paydaşı tarafından desteklenen program kapsamında, 100 girişimci kadın, 100 mentorden bire bir destek alacak.

EŞİT HAKLAR, EŞİT ÜCRET

04 Şubat 2024, Pazar 07:00

Umut veren projeler

Son dönemde gerçekleştirilen sosyal sorumluluk projelerinin ortak amacı geleceğe ilişkin umut vermek… Kadınlara, çocuklara, gençlere, engellilere yönelik tasarlanan pek çok proje onları bilinçlendirmeyi, fırsat eşitliği sağlamayı, meslek edindirmeyi, hayata ümitle bakmalarını hedefliyor. Sosyal etkisi yüksek, sürdürülebilir nitelikteki bu projeler toplumsal fayda yaratıyor.

KADINLARI TEKNOLOJİYE KAZANDIRIYOR

Teknolojide Kadın Derneği, Cumhuriyet’in yeni yüzyılında geleceğin liderlerini yetiştirecek. “Teknolojinin Lider 100leri” isimli proje, teknolojide 100 kadın ve 25 erkek lider yetiştirmek için katılımcılara kapsamlı ve tamamen ücretsiz bir eğitim programı sunacak. Kadınları istihdama ve üretime kazandırmayı amaçlayan dernek bu amaçla Türkiye’nin önde gelen 69 markasını tek bir çatı altında topladı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş proje lansmanında yaptığı konuşmada “STEM alanlarındaki yetişmiş insan gücü artık stratejik bir güç olarak değerlendiriliyor. Bu alanda bütüncül bakış açıları ve toplumsal sorunlara duyarlılıkla özellikle kadınların varlığı çok önemli. Biz de özellikle kız çocuklarımızın eğitimleri ve kariyerleri için özel çaba sarf ediyoruz. Bu öncü projenin yüzde 80 kadın kotası uygulamasının fırsat eşitliği açısından benzer projelere ilham olacağına inanıyorum” dedi.

GENÇLERE FIRSAT EŞİTLİĞİ, STK’LARA İŞ GÜCÜ SAĞLIYOR

Esas Sosyal 8 yıldır gençlik ve istihdam alanında sürdürülebilir fayda yaratıyor. Gençlere fırsat eşitliği sağlamayı hedefleyen programları ile işverenlerce daha az tercih edilen devlet üniversitelerinden mezun gençlerin; iş hayatına daha öz güvenli, donanımlı ve sorumluluk sahibi bireyler olarak adım atmalarını amaçlıyor. Esas Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Emine Sabancı Kamışlı, “El ele vermenin gücüne inanıyor, özel sektörü, sivil toplumu ve iş insanlarını genç istihdamında fırsat eşitliği misyonu etrafında bir araya getiriyoruz. STK’larda ilk iş deneyimi kazanan gençler sivil toplumu tanırken, sosyal sorumluluk bilincini ve farkındalıklarını kuvvetlendiriyor. STK’ları iş alanı olarak benimseyen yeni bir neslin oluşumuna hep birlikte fayda sağlıyoruz” diyor. Sivil toplum kuruluşlarına nitelikli iş gücü sağlayan programa katılmak isteyen STK’lar 4 Mart tarihine kadar başvuruda bulunabilir.

30 Aralık 2023, Cumartesi 07:00

Her şey yaşanabilir bir dünya için

2023 yılında dünyada ve ülkemizde en çok gündemde olan konuların başında sürdürülebilirlik geliyordu. Ben de 2024’e girerken yıllardır sürdürülebilirlik konusunda sektöre öncülük eden Sanofi’nin Ülke Başkanı ve Türkiye, Afrika ve Ortadoğu Temel Ürünler Başkanı Cem Öztürk’e bu konudaki görüşlerini sordum.

Arzu Çekirge Paksoy: Son birkaç yıldır zor bir dönem yaşadık. Önce koronavirüs salgını sonra da deprem, sel gibi afetler hepimizi derinden etkiledi. Bu dönemde siz nasıl bir strateji izlediniz?

Cem Öztürk: Geçen birkaç sene içinde dünyanın karşı karşıya olduğu iklim krizi, pandemi ve afetler ile kaynak yetersizlikleri, eşitsizlikler gündemimizin en önemli maddeleri haline geldi. Sanofi olarak hem dünyanın yaşadığı zorluklarla başa çıkmak hem de gelecek nesillere bırakabileceğimiz daha yaşanabilir bir dünya için, en fazla katkı yapabileceğimiz alanlara odaklanıyoruz. Dünya genelinde sağlığa erişimin sağlanması, sağlık ihtiyaçları için inovasyon gücünün kullanılması, gezegenin korunması ve toplumda eşitlikçi ve kapsayıcı uygulamaların artırılmasını önceliklendiriyoruz. Tüm bu başlıklar altında fark yaratmak gerektiğinin sorumluluğu ile Toplumsal Etki stratejimiz çerçevesinde hepimiz için daha iyi bir dünya için var gücümüzle çalışıyoruz. Temelinde sürdürülebilirlik vizyonumuz olan “Toplumsal Etki Stratejimiz”i ‘Sağlığa Erişim’, ‘Karşılanmamış İhtiyaçlar için Ar-Ge’, ‘Sağlıklı Gezegen’ ve ‘İnsan’ olmak üzere 4 ana başlıkta topluyoruz. Toplumsal Etki Stratejimiz kapsamındaki global taahhütlerimiz Birleşmiş Milletler’in 17 Sürdürülebilir Kalkınma Amacı’nın 13’üne doğrudan katkı sunuyor.

7.5 MİLYON ÖĞRENCİYE ULAŞTI

AÇP: Toplumsal etki stratejinizle nasıl fark yaratıyorsunuz?

CÖ: Toplumsal etki stratejisi kapsamında hayata geçirdiğimiz farklı projelerimiz bulunuyor. Sağlığa erişim hedefimiz paralelinde, sağlık sistemlerinin sürdürülebilirliğine yardımcı olurken ilaçlara erişimin herkes için karşılanabilir bir seviyeye getirilmesine katkı sağlıyoruz. Küresel sağlık adlı kâr amacı gütmeyen iş birimimiz ile dünyanın en yoksul 40 ülkesinde temel sağlık ihtiyaçları ve ilaçlara uygun fiyatla ve zamanında erişimi sağlamayı hedefliyoruz. Türkiye’de ise T.C. Milli Eğitim Bakanlığı, T.C. Sağlık Bakanlığı ve Çocuk Endokrinoloji ve Diyabet Derneği iş birliğiyle yürütülen ve 2010 yılından beri koşulsuz destek verdiğimiz Okulda Diyabet Programı ile okullarda Tip 1 diyabetin erken tanısına destek olmak, diyabet farkındalığını artırmak ve diyabetli çocukların okuldaki yaşam kalitelerini yükseltmeyi amaçlıyoruz. 13 yıldır devam eden program kapsamında 60 bin okulda, 585 bin öğretmen, 580 bin veli ve 7.5 milyon öğrenciye ulaştık. Okullardaki kantin ve sınav yönetmeliği diyabetli çocuklar lehine değiştirildi. Diyabet bilincini yaygınlaştırmak amacıyla Okulda Diyabet Programı Eğitim Platformu’nun açılmasına koşulsuz katkı sağladık.

06 Aralık 2023, Çarşamba 07:00

Toplumsal fayda yaratmak için gönüllü olur musunuz?

Dün 5 Aralık Dünya Gönüllüler Günü’ydü… Birleşmiş Milletler gönüllülüğü, herhangi bir finansal karşılık veya çıkar beklemeden kamu yararı sağlamak amacıyla sivil toplum kuruluşları ve toplumsal girişimlere, emek ve zaman ayırarak destek olmak olarak tanımlıyor. İyiliği tabana yaymak, sosyal sorumluluk bilinciyle toplumsal fayda yaratmak konusunda farkındalık oluşturmayı hedefleyen Dünya Gönüllüler Günü ülkemizde de coşkuyla kutlanıyor. Ancak Türkiye’nin gönüllülük karnesi hiç iyi değil.

BAĞIŞÇILIK ENDEKSİNDE GERİDEYİZ

Her yıl, hayata anlam katmak isteyen 1 milyardan fazla insan dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için gönüllü oluyor. Gelişmiş ülkelerde sivil girişimlere toplumsal katılım oranları yüzde 25-56 arasında değişiyor. Ülkemizde ise bu oran ne yazık ki çok daha düşük… İngiltere merkezli Charities Aid Foundation tarafından yayımlanan Dünya Bağışçılık Endeksi’ne göre Türkiye gönüllü faaliyetlere katılım süresi açısından 135 ülke arasında 132’nci sırada yer alıyor. Türk halkının yüzde 10’u para bağışı yaparken, sadece yüzde 4’ü gönüllü faaliyetlere katılıyor. Halkın yüzde 31’i ise yabancılara yardım ediyor. Yani yardımseverlik kültürümüzde var, elimizden geldiğince ihtiyacı olanlara destek oluyoruz ama bireysel olarak gönüllülük yapmıyoruz…

GENÇ KUŞAK DAHA DUYARLI

Sevindirici olan ise şirketlerin bu konudaki duyarlılığının ve buna paralel kurumsal gönüllülük faaliyetlerinin hızla artması… Artık çalışanlar yaptıkları işlerde anlam arıyorlar. Özellikle genç kuşak bu konuda çok duyarlı, toplumsal sorunlara çözüm üretmek için daha aktif rol oynamak, sürdürülebilir projelerde yer almak istiyorlar.

20 BİNDEN FAZLA PROJE

Kurumların desteği, gönüllü gençlerin enerjisi ile 21 yılda 20 binden fazla sosyal sorumluluk projesini hayata geçirdiklerini belirten Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) Genel Müdürü Ayşe Kırımlı, şunları söyledi: “Tüm sivil toplum kuruluşları, faaliyet alanları ve amaçları farklı olsa da ‘ortak iyiyi’ tespit etmek, korumak ve ‘daha iyi’ için çabalamayı hedefler. Biz, gençlerin gücüne, enerjisine ve dünyayı güzelliklerle değiştirecek potansiyelleri olduğuna inanıyoruz. Bir gençlik vakfı olarak önceliğimiz hep gençleri güçlendirip onlara alan açmak oldu. X ve öncesi kuşaklar gönüllülük deneyimiyle biraz geç tanıştı. Ancak Y ve Z kuşağı bu kavramla daha erken tanışıyor ve toplumsal hayatın her alanında etki yaratmak idealini paylaşıyor. Tecrübeniz ve bilgi birikiminizle, vaktinizi ayırarak veya bağış yaparak gönüllü çalışmalara destek olabilir, toplumsal fayda yaratabilirsiniz.”

27 Kasım 2023, Pazartesi 07:00

Kadınlara, çocuklara ve engellilere ilham veriyorlar

Geçtiğimiz hafta ‘Öğretmenler Günü’nü kutladık. Benim için öğretmen bir çocuğun geleceğini şekillendiren en önemli kişilerin başında geliyor, çocuklara ilham veren, ufkunu açan, sevecen öğretmenlerimizin gününü içtenlikle kutluyorum. Bazı sosyal sorumluluk projeleri de aynı öğretmenler gibi ilham veriyor, çocukların, gençlerin, kadınların vizyonunu açıyor, rol modellerle tanıştırıyor, ‘ben de yapabilirim’ demelerine fırsat veriyor.

İşte böyle bir proje vesilesiyle, limitleri olmayan harika bir genç sporcu ile tanıştım. Geçtiğimiz yıl Türkiye’nin engellilere özel ilk giyim koleksiyonu Limitless’ı piyasaya sunan LC Waikiki, engelsiz hayatı desteklemek ve engellilik konusunda toplumsal bariyerleri aşmak üzere Milli Paralimpik Atlet Hamide Doğangün’le iş birliği yaptığını açıkladı. Konuyla ilgili görüştüğüm LC Waikiki Mağazacılık Genel Müdürü Berna Akyüz Öğüt, “Koleksiyonumuza, Limitless ismini verirken iyi giyinmenin insanlar üzerindeki pozitif etkisinden hareketle, engelli bireylerin toplumsal hayatta daha fazla yer almalarını amaçlamıştık. Hamide, kaderiyle barışık, limitleriyle savaşan güçlü bir kadın. “Eve Kapanmak Yok” diyerek yola çıkmış, “Spora Engel Yok” diyerek her koşulda yoluna devam ediyor. 5 aylık hamileyken bile Türkiye Şampiyonası’na katılıp şampiyon olması onu bizim gözümüzde de şampiyon yaptı. Biz de Hamide gibi güçlü, ilham veren bir sporcunun arkasında kalbimiz, desteğimiz olsun istedik” dedi.

HAYALLERE LİMİT YOK

Para-atletizm branşında uluslararası başarılara imza atan milli sporcu Hamide Doğangün ise “Limitlere takılmayı reddediyorum” diyor. “Fiziksel bir engele sahipseniz, gündelik hayatta birçok engelle karşılaşıyorsunuz ve bu engeller çoğumuzu sosyal yaşamdan uzaklaştırıyor. Ben çocukluğumdan beri limitleri zorlamayı öğrendim. Önümüze çıkan engeller kadınlar için daha da fazla; pek çok önyargıyla mücadele etmeniz gerekiyor. Hedefim, 2024 Paris Paralimpik Oyunları’nda ülkeme dünya şampiyonluğu kazandırmak. Umarım ben de başkalarına ilham olabilir, engelli bireyleri, genç sporcuları ve özellikle kadınları cesaretlendirebilirim.” diyor.

100 KADIN GİRİŞİMCİYE 100 MENTOR

Akbank ve TurkishWIN kadın girişimcileri desteklemek amacıyla 100 kadın girişimciyi 100 mentorla bir araya getirecek. BinYaprak Kadın Girişimci Mentorluk Programı kadın girişimcilerin başarılarını artırarak Türkiye’nin ekonomik büyümesine katkıda bulunmalarını hedefliyor. İşlerini büyütmek isteyen ve yıllık cirosu 1 milyon TL ve üzeri olan kadın girişimcileri deneyimli mentorlarla eşleştirmeyi ve onlara rehberlik etmeyi hedefleyen ücretsiz programa katılım için başvurular 11 Aralık’a kadar sürecek.

HALKBANK ÜRETEN KADINLAR YARIŞMASI