Av. Hakan TOKBAŞ Gizli ayıplı araçlarda üretici, zaman aşımından faydalanamaz
HABERİ PAYLAŞ

Gizli ayıplı araçlarda üretici, zaman aşımından faydalanamaz

Haberin Devamı

Aracınızda üretim aşamasında meydana gelen bir gizli ayıp var ise, Yargıtay’ın istikrarlı kararlarına göre, üretici ağır kusurlu kabul edilmektedir.

Bu durumda, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 12/3 maddesinde geçen “Ayıp, ağır kusur ya da hile ile gizlenmişse zamanaşımı hükümleri uygulanmaz.” hükmüne göre, üretici veya ithalatçı, zaman aşımı savunmasından faydalanamayacaktır. Kaldı ki ayrıca Türk Borçlar Kanunu 231/2. maddesinde de “Satıcı, satılanı ayıplı olarak devretmekte ağır kusurlu ise, iki yıllık zamanaşımı süresinden yararlanamaz.” hükmü mevcuttur.

Çok yakın zamanda bütün dünyada yankılanan bir olayı hatırlarsınız. Ünlü bir otomotiv firmasının dizel araçlarında gizli ayıp olduğu ortaya çıkmış, birçok ülkede bu araçlar toplatılmıştı. Türkiye’de ise, konunun üstü enteresan bir şekilde kapatılıp, bu araçlardan zaten Türkiye’de olmadığı söyleniverdi.

Belki de Türk tüketicisi, çevre kirliliğine karşı yeterince hassas değildi.

Ancak şu gerçek ki, bu araçlara sahip olan herkes, herhangi bir zamanaşımına takılmaksızın, hala davalarını açabilirler ve araçları için ödedikleri bedelin iadesini isteyebilirler.

Üstelik bugüne kadar aracı kullanmaktan ötürü herhangi bir indirime gidilmeksizin. (Amortisman bedeli hakkında bkz: Türk hukukunda araçtan yararlanma (amortisman) bedeli – 01.02.2017 tarihli köşe yazım)

Bu konu ile ilgili Yargıtay kararını aşağıda aynen veriyorum. İyi okumalar efendim!

(Karar, her ne kadar önceki Kanun zamanında verilse dahi, aynı hüküm 6502 Sayılı Kanunda da olduğu için, kararın esası hakkında herhangi bir değişiklik söz konusu olmamaktadır.)

YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ E. 2008/6600 K. 2008/13423 T. 11.11.2008**


(Bu kararı şu kitapta bulabilirsiniz: Özlem TÜZÜNER / Hakan TOKBAŞ; 6502 Sayılı Kanun Kapsamında OTOMOTİV HUKUKU, Ocak 2017, 2. Baskı, s.431)


ÖZET : Olayda dava konusu araç 05.10.2000 tarihinde satın alınmış arıza ise 24.07.2005 tarihinde ortaya çıkmış, davacı 26.07.2005 tarihinde davalıya ayıp nedeniyle ihtarda bulunmuş, 12.08.2005 tarihinde de bu davayı açmış dolayısıyla süresinde ayıp ihtarında bulunup davasını açmıştır. Mahkemece yapılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan 08.03.2006 tarihli raporda ayıbın imalattan kaynaklanıp gizli ayıp olduğu anlaşılmakta olup ortaya çıktığında da süreye uyularak ihbar edilip dava açmıştır. Öyle olunca olayda Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'daki zamanaşımı süresi geçmemiştir.

DAVA VE KARAR : Davacı, davalılardan A... Otomotiv İnşaat Turizm Ticaret ve San. A.Ş'den 2001 model otomobili diğer davalı ithalatçı firma ..... Otomotiv San. A.Ş'nin de garantisi altında satın aldığını, henüz 83.000 km.de iken otomobildeki motor aksamından çıkan ve imalat hatasından kaynaklanan gizli ayıp nedeniyle uğradığı 2.623,10 TL'lik zararın ticari reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
Davalılar, davanın husumet, zamanaşımı ve esas yönünden reddini talep etmişlerdir.

Mahkemece, BK'nın 207. maddesi gereğince ayıp sonradan ortaya çıksa bile davanın 1 yıllık süre içinde açılması gerektiği, bu sürenin geçtiğini belirterek davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 4. maddesinde belirtilen ayıplı mal satışı nedeniyle satıcı ve üretici/ithalatçıya karşı açılmış, ayıp nedeniyle uğranılan zararın tahsiline ilişkindir. Anılan yasanın 4/4. maddesinde, "bu madde ile ayıba karşı sorumlu tutulanlar, ayıba karşı daha uzun bir süre sorumluluk üstlenmemişlerse, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile malın tüketiciye teslimi tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımı süresine tabidir'' denildikten sonra, "ancak, satılan malın ayıbı, tüketiciden satıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse zamanaşımı süresinden yararlanılmaz" şeklinde düzenleme yapılmıştır. Somut olayda dava konusu araç 05.10.2000 tarihinde satın alınmış arıza ise 24.07.2005 tarihinde ortaya çıkmış, davacı 26.07.2005 tarihinde davalıya ayıp nedeniyle ihtarda bulunmuş, 12.08.2005 tarihinde de bu davayı açmış dolayısıyla süresinde ayıp ihtarında bulunup davasını açmıştır. Mahkemece yapılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan 08.03.2006 tarihli raporda ayıbın imalattan kaynaklanıp gizli ayıp olduğu anlaşılmakta olup ortaya çıktığında da süreye uyularak ihbar edilip dava açmıştır. Öyle olunca olayda Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'daki zamanaşımı süresi geçmemiştir.
Ayrıca BK'nın 207. maddesinde zamanaşımı süresinin de bu davada uygulanmayacağı gözetilerek mahkemece işin esasına girilerek sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma gerektirir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 11.11.2008 gününde karar verildi.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder