Giriş
Kim derdi ki demek isterdim... Kim derdi ki Bornova’nın göbeğine, parklara depremzedeler için binlerce çadır kurulacak. Fuardaki pavyonlar yardım kolilerinin toplandığı kriz merkezi olacak... Aşık Veysel Rekreasyon Alanı, çadır kent ve afet merkezi olacak... Belki de defalarca önünden geçilen binalar ailelere mezar olacak, birer enkaza dönecek. Ama diyemiyorum! Kim derdi ki diyemiyorum.
Sayısını hatırlamadığım kadar haberini yaptık. Deprem profesörü dediğimiz uzmanlar, hocalar yüzlerce, binlerce defa uyardı. Ve ilk gün yazdığım gibi, İzmir’i yıkan deprem bağıra bağıra geldi. Kim derdi ki diyememek o kadar acı ki... Günlerdir acımız büyük, sızımız çok derin İzmir’de.
Sanki kolumuz, kanadımız kırıldı. Ama devletin her kademesini burada görmek, yerel yöneticilerin, muhalefetin, yardım kuruluşlarının, gençlerin, şirketlerin, markaların yaraları sarmak için ilk andan itibaren canla başla çalıştığını, bir araya geldiğini görmek de ayrı güzel.
Zamana karşı yarış
Güzel ama zamanla yarışa ihtiyaç var. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in de dediği gibi: “Zamana karşı bu yarışı kazanmak ve herkesi sıcak yuvalara yerleştirmek, en büyük dileğimiz.” Bunun için de İzmir Büyükşehir Belediyesi “Bir Ev Bir Kira” kampanyası başlattı.
Depremde evini kaybeden binlerce aileye, beş aylık kira desteği olacak. İnşaat şirketleri de anlamlı girişimlerde bulundu. Diğer sektörlerdeki şirketleri de harekete geçirecek adımlar attı. Havalar iyice soğumadan, yağmurlar başlamadan çadırda, sokakta tek bir kimse kalmasın. İzmir’in kalbindeki o çadırlar, bir an önce kalksın!
