Giriş
Gün ışığına duyulan hasret nihayet sona erdi. Ben de geçen hafta “Şimdi ilkbaharın tadını çıkartma zamanı” deyip Alaçatı Ot Festivali’ne gittim. Avrupa’dakileri aratmayan festivalde Şefler Meydanı, Sanat Sokağı, Edebiyat Buluşmaları, atölyeler, çocuk etkinlikleri, sergiler, söyleşiler, yarışmalar ve konserler düzenlendi. Festivale gelenler arasında Sakız Adası sakinleri de vardı. Öğrendim ki Çeşme- Sakız Adası feribot seferleri başlamış, onlar da festivali izlemek için gelmişler. Ege ve Akdeniz sahillerimiz şu an cennetten bir köşeye dönmüş durumda. “İlkbaharın sunduğu güzel enerjiden yararlanmak, doğal güzelliklerin tadını çıkartmak istiyorum ama ille de yurt dışına gitmeliyim” diyenler için Sakız, en cazip yerlerden biri.
NEDEN ORAYA GİDELİM?
Sakız’a gitmenin en cazip tarafı, Çeşme’den adaya yarım saatte ulaşabilmeniz ve adanın sakin, huzurlu bir ortam sunması. Dolayısıyla bu mevsimde otel, araç kiralama ve yeme-içme fiyatları daha makul. Sakinliği sayesinde doğa yürüyüşleri, bisiklet turları ve keşif gezileri yapmak isteyenler için en ideal zaman.
ADADA NE YAPILIR?
Tipik bir Orta Çağ köyü olan Mesta, Pyrgi, Armolia, Anavatos ve Mastichochoria köyleri mutlaka görülmeli. Adanın ortasındaki küçük bir müze ve Agios Georgios Tapınağı’na ev sahipliği yapan kale de ziyaret edilmeye değer. Tampakika bölgesinde yer alan yel değirmenlerine gidip harika fotoğraflar çekebilirsiniz. Geniş ve uzun sahiliyle Karkas Plajı, altın rengi kumları ve berrak deniziyle ünlü Vroulidia ve Mavra Volia plajlarında denize girebilirsiniz. UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Nea Moni Manastırı da mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri. Damak tadına düşkün olanlar için The Pastards, Roussiko, Bachari, Sponti, Fabrika ve Amethystos Restaurant ile Meltemaki Taverna iyi birer seçenek olabilir. Adaya yetişkinler için gidiş-dönüş biletleri 50 Euro, tek yön 40 Euro. 6-12 yaş aralığındaki çocuklar için gidiş-dönüş 35 Euro, tek yön 20 Euro. Adaya kapı vizesi ve Schengen vizesiyle giriş yapabilirsiniz. İyi tatiller!
