Bengisu Özkes Çernobil faciası ve insanı insana rağmen yaşatan yeryüzü
HABERİ PAYLAŞ

Çernobil faciası ve insanı insana rağmen yaşatan yeryüzü

Asırlar boyu üzerinde egemenlik kurmaya çabaladığımız, sonsuz ve tek taraflı bir yarışa girdiğimiz doğa, çoğu kez bize karşı galip gelmişse de, 1986 yılında insan eli beraberinde - kendi sonunu hazırladığını bilmeden - ona belki de en büyük felaketi sunmuştu.

1970 yılında Çernobil Nükleer Santrali’nin kurulmasıyla ağırlıklı olarak santral çalışanlarının yerleştirildiği, dönemin en zengin ve prestijli şehirlerinden sayılan yaklaşık 50 bin nüfuslu Pripyat şehri, 1986 yılında santralin dördüncü reaktöründeki bir arıza sonucu gerçekleşen büyük patlama ile adeta ölüm sessizliğine bürünmüştü.

Haberin Devamı

Ukrayna’nın kuzeyinde yer alan şehrin hemen yakınına kurulan nükleer santralde kaza günü tam dört reaktör aktifti. 25 Nisan gecesi, teknisyenlerin olası bir güç kesintisine karşı deneme yapmak istemesi üzerine dördüncü reaktör bakıma alındı.

Çernobil faciası ve insanı insana rağmen yaşatan yeryüzü

Saatler 01.24’ü gösterirken, deneme için devre dışı bırakılan güvenlik sisteminden ötürü reaktör tepki vermeye başladı. Isı ve enerji bir anda önü alınamayacak kadar yükseldi; artan buhar basıncı reaktörün tonlarca ağırlıktaki çatısını havaya uçurdu. Sonunda, reaktördeki zehirli salınımlar yüksek sıcaklıktaki buharla karıştı ve tüm santral alevler içinde kaldı.

Patlama, ilk saniyelerinde neredeyse bir kilometre yüksekliğe ulaştı. İki metre kalınlığındaki bir betonu bile eritebilecek güçte olan, çevreye Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan atom bombalarından 200 kat daha fazla radyoaktif madde saçan bu büyük patlama, ilk anda santral çevresinde görevli 31 kişinin yaşamını yitirmesine sebep oldu. Ancak, elbette etkisi bununla sınırlı kalmadı.

Çernobil faciası ve insanı insana rağmen yaşatan yeryüzü

Türkiye de dahil olmak üzere pek çok ülke felaket sonrası yayılan radyasyondan etkilendi ve binlerce insan kanser hastalığına yakalanarak yaşamını yitirdi. Olayın ardından patlama bölgesine gelen itfaiye ekipleri ve sağlık görevlileri, yalnızca 3 dakikada hayatları boyunca maruz kalabilecekleri radyasyonun kat ve kat fazlasını soludu. Çoğu mide bulantısı ve kusma sonucu görevini yapamaz hale geldi ve hayatını kaybetti.

Şehrin tarım alanları kullanılamaz hale geldi, ormanlar yok oldu, civardaki canlı yaşamı son buldu. Santral binası, olayın büyümemesi ve etrafa daha fazla radyoaktif madde yayılmaması için çimento ve çelik ile kaplandı. Bölgede yaşayan insanlar büyük otobüs konvoylarıyla kısa sürede başka yerlere tahliye edildi ve şehir tamamen boşaltıldı. Tüm bu yaşananlardan sonra bir zamanların gözde şehri Pripyat, sonsuz bir uykuya daldı.

Haberin Devamı

Günümüzde hala, Çernobil Nükleer Santrali’nin bulunduğu Pripyat şehrinde insan yaşamı yok. Konuyla ilgili araştırmalar, şehirdeki radyasyon seviyesinin tamamen yok olması ve şehrin insan yaşamına yeniden hazır olması için daha binlerce yıla ihtiyaç olduğunu söylüyor.

Buna rağmen, bilim insanı James Beazley’nin yakın zamanda bölgede özel olarak gerçekleştirdiği araştırmalar sonucu şehirde hala yaşam olduğuna dair birtakım ilginç izler ortaya çıktı.

Bölgenin kıyı kesimlerinde kurt, rakun, su samuru, vaşak, kartal, yarasa ve kuzgun gibi canlı türlerine rastlayan Beazley ve ekibi, Pripyat kentinde vahşi hayatın hareketlendiğini öne sürdü.

Haberin Devamı

Bölgedeki tür çeşitliliğinin artışı kulağa umut verici bir haber gibi gelse de, su ve toprakta devam eden radyoaktif etkinlik hala yüksek düzeyde ölüm barındırıyor. Yani bizler Çernobil faciasının ölümcül etkileriyle ara ara karşılaşmaya devam ederken, Pripyat da, doğa kendini yenileyene dek uzun bir süre daha ölü bir şehir olarak anılacak gibi duruyor.

İnsanoğlu gerçekten garip; yaşam bulduğu alanı yaşamını sonlandırmak pahasına acımasızca harap ediyor ve böyle yaparak yalnız kendine değil, yeryüzündeki tüm canlılara kastediyor. Yine de gördüğümüz gibi doğa öyle kudretli ki, ona çoğu zaman bir şans daha tanıyor; insan eliyle gelen “ölümü” - insana rağmen - yok sayıyor ve onu yaşatmak için her yeni gün yeniden doğuyor!

Sıradaki haber yükleniyor...
holder