Bilal Emin Turan Elektrikli otoda şarjın en pratik yolu
HABERİ PAYLAŞ

Elektrikli otoda şarjın en pratik yolu

Elektrikli araç satışları her geçen gün artarken, Türkiye’nin dört bir yanına da şarj istasyonları kuruluyor. Şimdiden 4 bini bulan istasyonların 2030’da 250 bini aşacağı öngörülüyor. Araç şarj işlemini ve süresini yönetmenin önemli olduğu bu dönüşümde, Gaziantep merkezli En Yakıt AŞ’nin yerli imkanlarla geliştirdiği teknoloji öne çıkıyor.

2035 YILI KRİTİK EŞİK

Tüm dünyada elektrikli araçlara geçiş süreci hızlanmış durumda. Dünyanın önde gelen dev otomobil üreticileri, fosil yakıtların çevreye verdiği zarar ve küresel ısınmaya etkisi nedeniyle son yıllarda elektrikli ve hidrojenli araç geliştirme çalışmalarına ağırlık verdi. Artık dizel ve benzinli araçların yerini hızla elektrikliler almaya başlayacak. Avrupa Birliği (AB) ülkeleri 2035’ten itibaren yeni benzinli ve dizel otomobil satışlarını yasaklayacak.

SATILAN 100 ARAÇTAN 35’İ

Dünyanın birçok ülkesinde ve özellikle AB ülkelerinde elektrikli araç sayısı teşviklerin de etkisiyle hızla artmaya başladı. Türkiye’de de elektrikli araçlar yaygınlaşıyor. Asıl sıçrama ise yerli elektrikli oto Togg’un piyasaya çıkmasıyla birlikte olacak. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın ‘Mobilite Araç ve Teknolojileri Yol Haritası’na göre; 2030’da Türkiye’de satılan her 100 aracın en az 35’inin elektrikli olacağı öngörülüyor.

ÖTV İNDİRİMİ, İŞLETME LISANSI

Elektrikli araç dönüşümünü hızlandıracak adımlar ve teşvikler de peş peşe geliyor. Bunlardan en önemlisi yüzde 10’a çekilen ÖTV düzenlemesi oldu. Diğer yandan şarj istasyonları da çok kritik öneme sahip. Özellikle de hızlı şarj denilen ‘DC’ sistemlerin yaygınlığı elektrikliye geçişte önemli olacak. Yine 2030’da 88 bini hızlı şarj olmak üzere 251 bin şarj istasyonunun kurulacağı hesaplanıyor. Şu ana kadar Togg dahil 20 firma şarj ağı işletme lisansı almış durumda. Bu anlamda ilk lisansı alan firma ise En Yakıt A.Ş.

GAZİANTEPLİ FİRMANIN BAŞARISI

Gaziantep merkezli ve 30 yıldan fazla akaryakıt sektöründe faaliyet gösteren Akcan Holding çatısı altında bulunan En Yakıt, elektrikli araç ekosisteminin gelişmesine önemli katkıda bulunacak ve dünyada ilk olan, tamamen Türk mühendislerin geliştirdiği bir mobil uygulamayı da devreye almış durumda. Hem bu uygulamayı, hem de elektrikli araçlara geçiş sürecindeki son durumu ve şarj istasyonlarının özellikleri gibi konuları En Yakıt AŞ İcra Kurulu Başkanı Özcan Akcan’la konuştuk.

UYGULAMAYI TELEFONA İNDİRMEK YETİYOR

En Yakıt uygulamasını, 3 yıl önce akaryakıt istasyonlarında pratik yakıt alıp, temassız ödeme imkanı sağlaması için geliştirdiklerini ifade eden Özcan Akcan, pandemiyle birlikte kullanıcı sayısının yüzde 600 artarak 60 bini aştığını söyledi. Akcan, halen 1100 akaryakıt istasyonunda geçerli olan uygulamanın çalışma prensibiyle ilgili de şunları söyledi: “Apple Store veya Google Play’den telefona indirilen uygulama, hiçbir ön ödeme, bloke gerektirmiyor, kontrat bağlayıcılığı yok. Aracı ve kredi kartını tanımlıyorsunuz. Akaryakıt aldıktan sonra indirim de düştükten sonra kalan tutar otomatik çekiliyor. Mobil uygulamayı açmak da gerekmiyor. Bu yolla fatura operasyonları birleştiriliyor. Şirket, araçlarına limit koymak istiyorsa limitlendirebiliyor. Özetle bürokratik engelleri de ortadan kaldıran uygulamayla araçtan inmeden yakıt ikmali sağlanmış oluyor. Zaman kaybı da yaşanmıyor.”

ŞİRKETLERE AVANTAJ

En-ix teknolojisinin şirket araçlarını yönetme konusunda aynı akaryakıttaki taşıt tanıma sistemi gibi rahatlık sağladığını aktaran Özcan Akcan, “İsterseniz araçların belli günlerde ikmal yapmasını engelleyebilir, limitler koyabilirsiniz. Hatta HGS operasyonları dahi bu sistem üzerinden yapılabiliyor. Şimdi şirketin 10 aracı varsa bunun örneğin 2’si elektrikliye dönecek. Bunlar, aynı çatı altında hem akaryakıt ikmali hem de elektrik şarjı yapacaklar. Tek operasyonla aynı faturada akaryakıtı, elektriği ve HGS’si yer alacak” diye konuştu. Bilişim Vadisi’nde ofis de açacaklarını belirten Akcan, “Yazılımı daha da geliştirip yurtdışına da açma planımız var” dedi.

MALİYETİ NE KADAR?

180 kilovat kapasiteli cihazların 40-50 bin dolar civarı maliyeti olduğunu söyleyen Akcan, “Bunun yanında kurulu güç yeterliyse 4-5 bin dolar da altyapıya gidiyor. Kurulu güç yeterli değilse 10-15 bin dolar ek altyapı yatırımı gerekiyor. Toplamda 60 bin dolar civarı” dedi.

İSTASYON SAHİBİ OLMAK HAYALDİ AMA...

Mevcut akaryakıt ikmallerinin akaryakıt istasyonlarında yapılabildiğini ifade eden Özcan Akcan, “Elektriklide istasyon mantığından kopacağız. Bundan sonraki süreçte şarj istasyonu bir kafenin, restoranın önünde veya AVM’lerin otoparkında olacak. Eğer bir esnaf dükkanının önüne şarj istasyonu kurdurmak istiyorsa, aynı akaryakıt dağıtım şirketlerinde olduğu gibi lisans sahibi firmalarla anlaşma yapacak. Yatırımını yüzde 100 biz karşılarsak o zaman gelirin yüzde 10-15’ini alacak. Eğer yatırım bedelinin tamamını kendisi karşılarsa yüzde 80-90’ınını alabilecek. Bu herkes için de bir yatırım fırsatı olacak. Bundan önce akaryakıt istasyonu sahibi olmak bir hayaldi. Şimdi elektrikli şarj istasyonları çok büyük kompakt yapılara sahip olmaksızın daha basit bir şekilde yatırım fırsatı doğuracak. Yatırımcılar kendi şarj istasyonlarını kuracak biz de lisans vereceğiz” dedi.

TELEFON ŞARJ EDER GİBİ

Akaryakıt istasyonlarında kullanılan uygulamayı elektrikli şarj istasyonlarına da entegre ettiklerini söyleyen ve bu yeni inovatif ürünü ‘En-ix’ olarak tanımlayan Akcan, şöyle devam etti: “Bu, bizim için de Türkiye’deki tüm elektrikli araç kullanıcıları için de heyecan veren bir teknoloji. En-ix, marka değil, aracı tanıyan bir sistem. Dünyada tek! Şu andaki şarj istasyonları bir kart tanıma sistemiyle çalışıyor ve kartta para yüklü olması gerekiyor. En-ix ise aracı tanıyan bir sistem olduğu için aynı cep telefonunu şarj eder gibi soketi araca taktığınızda otomatik doluma başlıyor. Hiçbir faturalaşma işlemi yok. Hepsi otomatik yapılıyor. Araç sahiplerine büyük özgürlük sağlıyor. Önümüzdeki süreçte 50-60 firma olacak. Bunların her birinin kartlarını taşımak, her birinin uygulamasını takip etmek başlı başına sorun olacak. En-ix teknolojisi bunların hepsini tek çatı altında topluyor ve şu anda aktif olarak çalışan bir sistem.”

'AC' VE 'DC' FARKI

İki tip elektrikli şarj istasyonunun (‘AC-yavaş şarj’ ve ‘DC-hızlı şarj’) olduğunu belirten Akcan, “AC’ler ticari amaçlı kullanılacak cihazlar değil. Bunlar, işyerlerinde ve evlerde olması gereken cihazlar. Ancak maalesef ticari olarak pazarda kullanılıyor. 4000 cihazın yüzde 90’ı şu anda ‘AC’. 4000 cihazın ortalama gücü 26 kilovat. Milli gururumuz Togg, 150 kilovat enerji çekebilecek kapasitede. Bu araca 26 kilovat güç verirseniz yaklaşık AC’de 10 saatte ikmal yapar. En Yakıt olarak, en az 180 kilovat güç sağlayacak şekilde istasyon kuruyoruz. 150 kilovat çeken bir araç, 180 kilovat kapasiteli DC sistemlerde şarj olduğunda 18-20 dakikada yüzde 80’lik dolum yapabilecek” bilgilerini paylaştı.

İlandır.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder