Giriş
Piyasaların ticaret savaşıyla hop oturup hop kalktığı bu ortamda yatırımcılar güvenli limana sığındı. Altın, mevduat ve para piyasası fonları öne çıkan yatırım araçları. Altın fonları bu yıl açık ara önde. Bunu Euro, katılım ve para piyasası fonları takip etti. Son 1 yılda altın fonları yüzde 63, faize dayalı fonlar yüzde 60 kazandırdı. Her iki enstrüman enflasyonu yendi. Şiddetli kasırga ortamında da bu iki liman öne çıkıyor.
DOLARA GÜVEN SORGULANIYOR
ABD Başkanı Donald Trump’ın fitilini ateşlediği tarife krizinin etkileri hafiflese de devam ediyor. Artık hiçbir şeyin 2 Nisan’dan önceki gibi olmayacağını söyleyebiliriz. Çünkü küresel sistem, dolar hakimiyetine dayalı parasal sistem tartışılıyor ve dolarda müthiş bir güven erozyonu yaşanıyor. Trump, sorunları olsa da işleyen bir ABD ekonomisinde derin yaralar açtı. Tüm bu yaşananlar bireylerin yani tasarruf sahiplerinin gelecek hesaplarını yeniden yapmasına neden oldu.
SAVAŞIN HER TÜRLÜSÜ SAHNEDE
Artık hiç kimse ‘uzun vadeli yatırım’dan söz edemiyor. Çünkü, yarını kestirmek oldukça güç. Piyasalar, Trump’ın yapacağı açıklamaların nasıl sonuçlar doğuracağını 2 haftada test etti. Bir tarafta tarife savaşları, diğer yandan Rusya-Ukrayna savaşı, Ortadoğu’da bitmeyen istikrarsızlık ve şimdi de ABD’nin İran’a yönelik tehditleri. Dünya sahnesinde savaşın her türlüsü sergileniyor. İşte bu durum birikimi olanların da yatırım davranışını etkiliyor
GRAM BU YIL YÜZDE 37 ARTTI
Risklerin arttığı böyle bir ortamda en büyük kayıp hisse senetleri piyasalarında yaşanıyor. Daha doğrusu yeni hisse alımıyla ilgili iştah azalıyor. Yatırımcılar da güvenli liman olarak özellikle altına odaklanıyor. Altının ons (31.1 gram) fiyatı yılbaşından beri yüzde 24 değer kazanırken gram altın dolar/TL’nin de etkisiyle yüzde 37 arttı. Altın bu yıl açık ara getiri şampiyonu. En yakın rakibi ise para piyasası fonları yani faiz enstrümanları. Yine portföyünde faiz araçları olan serbest fonlar da öne çıkıyor. Bu fonların yılbaşına göre getirileri yüzde 12-13 seviyesinde.
TL MEVDUATTA DA FIRSATLAR VAR
Altın, 1 aylık, 3 aylık ve 6 aylık getirilerde hep önde görünüyor. TEFAS’ın verilerine göre; kıymetli maden (altın) fonları yüzde 62.78 getiri sağladı. Aynı dönemde para piyasası fonlarının getirisi yüzde 59.74 olarak gerçekleşti. Mevduat faizleri 20 Mart’tan sonra yaklaşık 10 puan yukarı geldi. 32 gün vadede bankalar yüzde 47-50 arasında faiz teklif ediyor. Mart ayı ortalarında bankaların mevduat faizini yüzde 39-40’lara çektiğini görülmüştü. Yani bu tarafta yeniden fırsat oluşmaya başladı. Merkez Bankası’nın dünkü faiz artırımıyla buradaki fırsatların bir süre daha devam etmesi bekleniyor.
1 LİRANIZI BİLE BOŞTA BIRAKMAYIN
GÜNLÜK BİNDE 11-13 KAZANÇ
Mobil ya da internet bankacılığı üzerinden yatırım hesabı açan herkes, hesabındaki 1 liraya dahi para piyasası fonu alabiliyor. Fonlar kısa dönemli pozisyon almak için eşi bulunmaz bir yatırım enstrümanı. 3 gün sonra yapacağınız kart ödemesi ve kira tutarını bu fonlara yatıranlar günlük kazanç sağlıyor. Şu anda günlük kazanç binde 11-13 arasında. Yani 100 bin liraya 110-130 lira civarı getiri sağlanıyor. Faiz indirimlerinin etkisiyle buradaki günlük getiriler binde 8-9’lara inmişti.
700 MİLYAR ADRES DEĞIŞTİRDİ
Diğer yandan para piyasası fonlarına en az yüzde 10 devlet tahvili bulundurma zorunluluğu getirilmişti. Tahvil satışları artınca fon gelirleri önemli ölçüde düşmüş hatta tarihte ilk kez negatif getirisi olan fonları görmüştük. Ancak bu 2-3 gün sürmüştü. Şu anda getiriler normale döndü ve yıllık hesaba göre 32 günlük mevduat faizini yakalıyor. Bu faiz avantajına rağmen son dönemde fonlardan 700 milyar liranın üzerinde para çıkışı gözlendi. Bu paranın da altın başta olmak üzere döviz bazlı yatırımlara yöneldiği öngörülüyor.
DÖVİZDE DURUM NE?
Dünyadaki tarife krizi ve iç piyasalardaki dalgalanma yatırımcının geçmiş alışkanlıklarından dolayı dövize talebi de arttırabiliyor. Ancak özellikle doların uzun bir süredir faize yenildiğini belirtmemiz gerekiyor. Dolar/TL son 3 ayda yüzde 7.2 artarken, para piyasası ve katılım fonlarının getirisi yüzde 11’ler civarında. Serbest fonlar da yüzde 8 getiri sağladı. Euro’da ise durum daha farklı. Doların tüm dünyada itibar kaybetmesi Euro/dolar paritesinin 1.02’lerden 1.14’lere çıkmasına neden oldu. Yani Euro dolar karşısında yüzde 12 civarı değer kazandı. Bu etkiyle birlikte Euro/TL’nin getirisi 3 ayda yüzde 19’a çıktı. Bu anlamda altından sonra en çok getiri Euro’da görüldü.
NASIL BİR SEPET OLMALI?
Son dönemde yaşanan tüm gelişmeler kağıt paranın aslında çok da güvenli liman olmadığını gösterdi. Parasal sistemin tartışıldığı bir ortamda 5 bin yıllık kadim, değer saklama aracı altının yine ön plana çıktığını gördük. Tüm dünya merkez bankaları altın alımlarına öyle ya da böyle devam ediyor. Sadece merkez bankaları değil bireyler de altına hücum ediyor. Bu yüzdendir ki altın kısa sürede 3 bin 357 doları gördü. Altın zirvelerde. Ancak dünyanın tamamını etkileyen bir yapısal sorun var. Bu durum lokal savaşların veya geçici krizlerin etkisinden daha uzun sürecek gibi.
SAVUNMA ODAKLI STRATEJİ
Trump, 3 yıl 9 ay daha görevinin başında olacak. Dolayısıyla piyasalarda risk algısı devam edecek gibi duruyor. Bu kapsamda uzmanlar sepette altına yer vermeyi öneriyor. Mevduat faizleri yüzde 47-50 seviyelerinde. Sabit ve risksiz bir getiri için TL halen cazibesini koruyor. Para piyasası fonlarındaki getiriler de normale döndü. Kısa vadede para piyasası TL fonları da önemli bir park avantajı sunuyor. Kasırganın tüm dünyayı savurduğu bu gibi ortamlarda savunmada kalıp, varlıkları korumak ve enflasyon karşısında değer kaybını en aza indirmek daha stratejik bir hamle olacaktır. Özetle, sabit getirili vadeli mevduat, para piyasası TL fonu ve altından oluşan bir sepet krizden koruyan bir strateji olarak öne çıkıyor.
