Buket Polat Nosebo etkisi: Düşüncelerimiz bizi hasta ediyor
HABERİ PAYLAŞ

Nosebo etkisi: Düşüncelerimiz bizi hasta ediyor

Plasebo etkisi dediğimiz, özetle insanın düşünme gücüyle kendini iyileştirebilmesidir. Yıllar boyunca yapılan deneylerde, çeşitli hastalara ilaç diye hiç bir etkisi olmayan bir hap verildiğinde ciddi oranda iyileşme olduğu gözlemlenir.

Bunun bir de az bilinen “nosebo” versiyonu var ki; bir durumun olumsuz sonuçlanacağına dair inancın da aynı biçimde sonucu olumsuz etkileyebildiğini ispatlar. Yine hastalara verilen bir ilacın mide bulantısına yol açabileceği söylendiğinde, aslında ilacın hiç bir etkisi olmamasına rağmen mide bulantısından şikayetçi olan hasta sayısı ciddi oranda artar.

Haberin Devamı

Ünlü araştırmacı yazar Joe Dispenza, konuşmalarından birinde bu konuyu basitçe özetler. Yaşamak istediğimiz hayatı gerçekleştirmenin yolu, sadece bu iki fenomeni kullanmaktan geçer.

Bünyemiz 3 farklı stres tipine maruz kalabiliyor; fiziksel (sakatlanmalar), kimyasal (hastalıklar) ve duygusal (kayıplar, tartışmalar, başarısızlıklar ..). Strese maruz kaldığımızda ise bedenin tüm kaynakları, bu durumla başedebilmek için kullanılıyor. Adrenalin ve kortisol gibi hormonların salgılanmasıyla kalp ritmi hızlanıyor, kaslar geriliyor, beyin fonksiyonları yavaşlıyor ve bağışıklık sistemi baskılanıyor.

Bu evrimsel süreçte dengeli bir haldeydi, bir kaplan tarafından avlanma riskiniz varsa, kaçarsınız, saklanırsınız veya savaşırsınız. Durum sonuçlandığı anda bünye dinlenmeye geçer ve kısa sürede tüm zihinsel ve bedensel fonksiyonlar normale döner.

Çağımızın zorluğu ise, bir hayvan tarafından avlanma riskimiz olmasa bile, bizi sürekli stres altında tutan etkenlerle çevrili olmamız. Sınavlar, borçlar, trafik, terör, iş hayatı, gelecek kaygısı ve sayamayacağımız kadar başkası. Bu da her daim bir hayvan tarafından avlanma riski altında olmaktan çok daha fazlası anlamına geliyor ve bünyemize dinlenmek & kendini tamir etmek için hiç alan bırakmıyor.

Uzun yıllar bu kondisyonlar altında yaşamanın iki etkisi stres hormonları bağımlılığı ve her an bir saldırıya uğranılacağına dair güçlü inanç kalıpları.

Bu hormonlara bağımlılık arttıkça, her şey yolunda giderken bile, bir konuyu kafamızda çok fazla evirip çevirerek yolunda gitmeyen bir tarafını bulabiliyoruz. Endişe, kaygı, korku, evham, huzursuzluk gibi haller olmadığı durumlarda birşeyler eksik gibi hissediyoruz. Örneğin bize muazzam sevgi ve saygı gösteren bir partnerle yaşadığımız ilişkiyi sabote etmeyi seçebiliyoruz.

Haberin Devamı

Yarattığımız sürekli stres, sürekli baskılanmış bağışıklık sistemi, yüksek kan basıncı, kasılı kaslar, düşük fonksiyonlu iç organlar ve anksiyeteye yol açıyor.

Yani düşüncelerimiz bizi hasta ediyor.

İyi haber, nosebo etkisine yola açarak bizi hasta eden düşüncelerimiz plasebo etkisini sağlayarak bizi iyileştirme gücüne de sahip. Bu güç kendini farkındalıkla gözlemlemeyle ve adım adım değişimlerle açığa çıkıyor.

Hayatındaki problemlerden kaçının gerçek olduğunu sorgulamak gerekiyor.

“Bu konuda bir şey yapabilir miyim? Evetse çözüm var ve endişelenmeyebilirim. Hayırsa çözüm yok ve bunu kabullenebilirim” diyebilmek gerekiyor.

Karamsarlık girdabına çekildiğin anda yürüyüşe çıkarak, nefes egzersizi yaparak, bir çiçeği koklayarak, sevdiğin müziği dinleyerek, dans ederek odağını dağıtmak gerekiyor.

Haberin Devamı

Özetle kendin için cenneti veya cehennemi yaratabildiğinin sorumluluğunu almak gerekiyor.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder