Büşra Özbelli Bir babayı bu açıklamayı yapmak zorunda bırakmayın
HABERİ PAYLAŞ

Bir babayı bu açıklamayı yapmak zorunda bırakmayın

İzmir depreminden 91 saat sonra enkazdan çıkarılan 3 yaşındaki Ayda, tedavi gördüğü hastaneden babasının kucağında minik ayakları çıplak şekilde taburcu oldu. Ayda'nın çıplak ayakları sosyal medyada defalarca kez paylaşıldı.

Yalan yok, benim de aklımdan ilk geçen "Annesi yaşasaydı hastaneden çıkmadan küçük ayakları önce öper sonra çorap giydirirdi." oldu.

Ama bunu yazmadım, dile getirmedim. Babası elbette ki benden iyi düşünecekti kızını.

Bir babayı bu açıklamayı yapmak zorunda bırakmayın

Derken babasının yaptığı şu açıklama herkes için yeterli cevap oldu:

Haberin Devamı

"Bırakın acımızı yaşayalım. O hastaneye girdiğimde de tektim, kızım taburcu olup çıktığımda da. O gün o hastaneye girdiğimde yanımda olan dostlarım taburcu olduğunda da yanımdaydı. Evet Ayda’nın ayaklarında çorap yoktu. Ayakları yara içindeyken çorap giydiremezdim. Kızım 5 gün enkaz altında kaldı. Günlerce banyo yapmadı. Eve getirip banyosunu yaptırdım, ayaklarını kremledim. Kızıma ilk defa bakmıyorum, bu çocuğu ben büyüttüm.”

Doğru ya, ayakları yara içindeyken çorap giydiremezdi babası. Bir baba kızına çorap giydirmesi gerektiğini bilmiyor olabilir mi? Ama görünen resmin arkasını düşünmeden, sosyal medyada yazıp çizmek çok kolaydı.

Eleştireceğiz derken bir babayı yetersiz gösterdik.

Her fırsatı siyasete çevirdik.

Öyle ki, hastane çıkışında baba Uğur Gezgin'in Ayda'yı kucağında taşıması bile eleştirildi.

Baba ve kızının fotoğrafının altına, "Ayda ve babası... Ambulansa bindirirken birbirini ezenler, arayıp ‘çok ağladım’ diyenler, reklamcı köfteciler!!! Anasız bir çocuk, eşsiz bir baba, kaldılar mı baş başa!!! Hangi eve gidiyorlar acaba...!" şeklinde yorumlar yapıldı.

Gezgin bu eleştirilere de, "Kucağıma aldım, sarıldım, sarıp-sarmaladım. Ben öyle istedim. Kucağıma alıp kapının önünde bekleyen araca götürdüm. Bunda garipsenecek ne var. Kızımı, Ayda'mı kucaklamak istedim, sarılmak istedim. Hepsi bu..." diyerek isyan etti.

"Riskli binalarda oturmayın" diyenlere, "Ben de lüks yerlerde, kayalıkların olduğu yerde yaşayayım isterim ama herkesin imkanı bu kadar." diye yanıt verdi.

Eşini yeni kaybetmiş, çocuğu enkazdan çıkarılmış bu adam, hastane çıkışı bindiği lüks araç üzerinden bile linç edildi.

Haberin Devamı

Ayda'nın, babasının ve abisinin zaten çok büyük yaraları var. "Bir de biz yaptığımız yorumlarla onları incitmeyelim." demedik. Bir babaya, "Kızıma ilk defa bakmıyorum, bu çocuğu ben büyüttüm.” sözlerini söylettik.

Ayda yıllar sonra güzel bir genç kız olduğunda yazılan her şeyi okuyacak. Bir gün değil iki gün değil 4 gün boyunca beton yığınların arasında kalan bu kız, annesinin artık olmadığı anı, o fotoğraf karesinde anımsayacak. İleride yaşayacağı duyguları hiç mi düşünmüyorsunuz?

Yıkılan binalarda sorumluluğu olanları eleştirelim. Binaların kolonlarını kesen fırsatçıları, hiçbir suçu üzerine almayan tutuklu müteahhitleri eleştirelim.

Ama sırf yeni polemikler, siyasi malzemeler üretmek için Ayda'yı ve ailesini alet etmek hoş oluyor mu?

Sıradaki haber yükleniyor...
holder