Bu insanlar nasıl PKK'lı oldu?

1993…
“Naim Süleymanoğlu Dünya Halter Şampiyonu olduğu gün Şırnak, Cizre, Silopi ve Nusaybin’de evlerde, dükkânlarda halk sevinç gösterileri yaptı. Sokaklar Türk bayraklarıyla donatıldı.”
*
Peki, nasıl oldu da aynı halk bugün polisini, askerini taşlar hale geldi?
*
1981…
Almanya’da 10 marka satılan “Politik Rapor” isimli kitap:
“Örgütümüz ana hedef kitle olarak T.C’nin ulaşamadığı, feodalitenin vurduğu bölge insanını seçecektir. T.C.’nin yanlış politikaları ve partimizin istikrarlı propaganda süreci 10 yıl içinde bize önemli bir halk desteği sağlayacaktır.”
*
1988…
Berivan kod adlı PKK’lının İstanbul Emniyeti’ndeki itirafları:
“Bölge halkının önünde iki tercih var: Ya PKK’ya ihanet edip öldürülmek ya da devlete ihanet edip Diyarbakır 1 no.lu tutukevinde akademik kariyer yapmak. Böyle bir ortamda T.C varlığının bölgede giderek son bulacağını söylemek için falcı olmaya gerek yok. Güneydoğu’daki suni ve çarpık şehirleşme sonucunda oluşan yoğun işsiz-güçsüzler ordusu PKK’nın “Sınıfsal Kin” ve “Ulusal Kin” temalarına açık olarak taraftar kazandırmaktadır. Kırsaldan şehirlere göçlerle birlikte muazzam bir başkaldırma potansiyeli oluşmaktadır.”
*
1992…
Kuşkulu bir uçak kazasında ölen Orgeneral Eşref Bitlis’in raporu:
“PKK’nın katliamlarında öldürülen Kürtlerin aileleri ne olmuştur? Şu anda nerede, ne yapıyorlar? Devlet onlar için ne yapmıştır? Katliam gününde ahlı-vahlı ziyaretten sonra bir daha yanlarına gidilmiş midir? Ölenlerin mezarları bile belli değildir. İki tane okul çantası, üç tane önlük, beş tane kara lastik ayakkabı ile yaralar sarılamaz ve halk kazanılamaz. Televizyona iki tane itirafçı çıkarıp konuşturmak kimseyi ikna etmemektedir.”
*
1993...
Bölgede görev yapan Binbaşı Ahmet Cem Ersever’in istifa mektubu:
“Bölgede devletin yanındayım diyenlerin tamamı ekonomik ve siyasi ayrıcalıklara sahip kimselerdir. Sıradan yoksul vatandaşlar arasında “Devlet Yanlısı” bulmak hadise haline gelmiştir. Şu an için halkın büyük bir bölümünün PKK’nın yanında olmadığı iddiası devletin yanında olduğunun göstergesi olarak kabul edilemez. Güneydoğu’da görev yapan Devlet güçleri içerisinde oluşturulan bir çete, cereyan eden hadiselerin gerçek boyutlarını Türk Milleti’nin görmesini engellemektedir.”
*
Ne sormuştuk?
Nasıl oldu da…