Hakim yoksa mübaşir bakar

Anayasa Mahkemesi?
Hukukçu sayısı azalıyor… Bir sonraki düzenlemede Anayasa Mahkemesi Ankara Ticaret Odası’na bağlanacak!
Seçim barajı?
Aynen duruyor.
Milletvekili dokunulmazlığı?
Aynen duruyor.
Niye?
Çünkü demokratik anayasa…
*
Mesela ben parti kapamaları zorlaştıran anayasa değişikliğine “evet” diyorum ama yargı ile ilgili kısma “hayır”…
“Olmaaaaz, diyemezsin, ya hep ya hiç!”
Niye?
Çünkü demokratik anayasa…
*
Demokratik anayasa?
Çünkü 12 Eylülcülere yargı yolu açılıyor!
Hiç zahmet etmeyin muhteremlerin sayılı günleri kaldı zaten…
Bu saatten sonra müebbet versen neye yarar?
Ömürlerinin kalan kısmı o “kanlı” hesabı kapamaya yeter mi sanıyorsunuz?
Hem içini ferah tut, bu Millet 12 Eylülcülerle hesabını çoktan öbür tarafa bıraktı!
Sen 12 Eylül’ün izlerini silebiliyor musun anayasadan onu söyle?
En büyük mirasını, YÖK’ü kaldırabiliyor musun?
…
Yasasını değiştir bari?
O da yok!
Niye?
Çünkü demokratik anayasa…
*
Hâkim ve savcılar arasından seçimle HSYK’ya üye alınacakmış.
Avrupa’da böyle oluyormuş!
Avrupa’da öyle oluyor da senin ülkende adliyelerin durumundan haberin var mı?
Hâkim ve savcı başına düşen dava sayısı, zaman aşımına uğrayan dava sayısı, yargılanmayı bekleyen tutuklu sayısı kaç haberin var mı?
Hâkim-savcı günde 20 saat çalışacak sonra bir de il il gezip HSYK üyesi olmak için seçim çalışması yapacak, öyle mi?
Peki, mahkemelere kim bakacak?
Benimki de laf…
Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın muhasebeci olduğu bir ülkede hâkim yoksa mübaşir var savcı yoksa kâtip var!
Hiçbiri olmadı adliyelerdeki çaycılar ne güne duruyor?