Hangisi daha tuhaf?

“Taksim’de...
Yılbaşı kutlanıyorsa...
29 Ekim kutlanıyorsa...
Şampiyonluk kutlanıyorsa...
Sevgililer günü kutlanıyorsa...
1 Mayıs da kutlanabilir!
Kutlanmalı...” diye defalarca yazmış bir gazeteci olarak söylüyorum bunu:
Bu yılki 1 Mayıs Taksim’de kutlanamaz! Kutlanmamalı...

[[HAFTAYA]]

* * *
Daha önce de yazdım, bu yıl 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamamanın son derece mantıklı bir sebebi var:
“Taksim’in fiziksel koşulları”
* * *
İstanbul Valisi görüntülerle açıkladı...
Yayalaştırma projesi kapsamındaki çalışma nedeniyle Taksim şu an bir şantiye görünümünde!
Ortalıkta demir filizler, çiviler, büyük çukurlar, vesaire...
Gümüşsuyu hariç Taksim’e direkt giriş ve çıkış yapılabilecek tüm bağlantılar kapalı...
* * *
Böyle bir ortamda binlerce kişiyi oraya toplayıp sonra da ‘sorunsuz’ bir şekilde dağılmalarını organize etmek mümkün mü?
Bir arbede ya da provokasyon halinde yaşanabilecek felaketi tahmin edebiliyor musunuz?
* * *
Kaldı ki Taksim artık 1 Mayıs’a yasaklı bir meydan değil. Geçtiğimiz yıllarda kutlandı. Bundan sonra da kutlanacak... Dolayısıyla Taksim’e çıkmanın artık ‘yasağa başkaldırmak’ gibi kutsal bir anlamı da yok.
* * *
O halde neden bu ısrar? Niye bu inat?
Anlamak mümkün değil...
* * *
“Anlamak mümkün değil” demişken...
Bir yanda 1 Mayıs’ta Taksim’e çıkmakta ısrar edenler, diğer yanda “Taksim’e kimse gelmesin” diye metroyu, metrobüsü ve vapur seferlerini iptal ederek 13 milyonluk şehrin fişini çekenler!
Ne çektin be İstanbul!