Giriş
Prof. Dr. Yankı Yazgan’dan öğrendim: Bir durumun yaşanırken bize hissettirdiği duygularla yaşandıktan sonra bıraktığı duygular arasında meğer ne büyük farklar varmış.
Yazgan Masumiyet Müzesi’nin giriş cümlesiyle anlatıyor bu farkı, “Hayatımın en mutlu günüymüş bilmiyordum.” Gerçekten de galiba gerçek mutluluk yaşanan bir şey değil. Hatırlanan bir şey...
Yaşarken hissettiğimiz mutlulukla hatırlarken hissettiğimiz mutluluk arasında dağlar var. “Hayatımın en mutlu günüymüş bilmiyordum” dediğimiz ne kadar çok an var öyle değil mi?
BU PAZAR MUTLAKA BUNLARI YAPIN!
Biyoloji okuyup üstüne genetiğe merak saran, arkasından o da yetmeyip moleküler onkolojiye saran ardından yıllarca ilaç sektöründe çalışan biri olarak tıp dünyasıyla aram fena değildir. Hatırı sayılır bir hekim çevrem var. Çok bilmek, çok iyi hekim olmak başka iş bunu anlatabilmek çok başka bir iş.
Psikiyatrist Yankı Yazgan Hoca’nın hekimliğini tartışmak zaten haddimiz değil ama Yankı Hoca’nın iletişim becerisine dair de 2 satır etmek şart. Yazgan’nın bu alanda meslektaşları arasında Türkiye’de bir benzeri daha yok. YouTube’da Yankı Hoca’nın konuşmaları var.
Bu pazar sadece 18 dakika ayırın ve “Ya mutluysak da bilmiyorsak?” başlıklı TEDx konuşmayı seyrederek başlayın. Neden bahsettiğimi anlayacaksınız. (Link: https://www. youtube.com/watch?v=hvhvuRVURP) Bir de müzik önerisi: Nesimi’nin ölümsüz eseri “Sığmazam”ı Yusuf Sami müthiş bir orkestra ve koroyla seslendirmiş. Muhteşem! (Link: https://www.youtube.com/watch?v =4sMI_4nQPfk )
BİR PSİKİYATRİK VAKA OLARAK FUTBOL SEYİRCİSİ!
Çıkıp dedik ki 20 yaşında Türkiye’nin en yetenekli futbolcusunun tarikatlarla filan işi yok, spordan arta kalan zamanda gitsin yabancı dil öğrensin, dünyayı tanısın. Edebiyat okusun. Sanata bilime zaman ayırsın. Trabzon düşmanı ilan ettiler.
Sözleşme fesih olunca Ankara’da devletin en üst düzey yetkililerinden bilgi alıp Galatasaray’ın Florya-Riva konusundaki son gelişmeleri aktardık. Bu kez de Galatasaray düşmanı olduk.
Yarın bizim takıma öbür gün Fenerbahçe’ye de dokunsak aynı tepkileri alacağız muhtemelen. Kimse kimsenin düşmanı değil sakin olun! Gazetecilik yapıyoruz sadece. Ayrıca aklınızda bulunsun: Psikiyatride sürekli düşman yaratıp, kendi yarattığı olmayan düşmanı yenmeye çalışma hali “hastalık” olarak tanımlanıyor.
