Giriş
17 Ağustos 1999 gece yarısı saat 03:02’de Kocaeli’nde 7.5 büyüklüğünde bir deprem oldu. 18 bin kişi öldü, 20 bin kişi yaralandı, 505 kişi sakat kaldı. 285 bin 211 konut, 42 bin 902 işyeri hasar gördü. Çürük binaların müteahhitlerine 2100 dava açıldı. “Hesap sorulacak” dendi. Sonra? Davaların 1800’ü ‘Rahşan Affı’ ile düştü, 110’u ertelendi. Geri kalan tüm davalar ise 16 Şubat 2007’de ‘zaman aşımına’ uğradı. 18 bin insanın hayatını kaybettiği felaketin ardından bir tek 17 Ağustos’un ‘günah keçisi’ ilan edilen Veli Göçer isimli müteahhit, ‘taksir nedeniyle 198 insanın ölümüne sebebiyet vermekten’ ceza aldı. O da 7 yıl yattı, çıktı.
[[HAFTAYA]]
13 Mayıs 2014 öğleden sonra saat 15:10’da Manisa’nın Soma ilçesindeki kömür madeninde yangın çıktı. 301 işçi öldü. Dava açıldı... Maden sahibi şirketin yetkilileri toplandı: 15-20 gözaltı, 3-5 tutuklama yapıldı. Yine “Hesap sorulacak” diyorlar.
Kusura bakmasınlar ama hesap böyle sorulmaz! Hesap mı soracaksın? O zaman sadece şirket yetkililerine değil, o şirkete madencilik yapma izni verenlere, o madene ‘sağlam’ raporu yazanlara, işçiler bu şartlarda çalışırken gıkını çıkarmayan sendika ağalarına da soracaksın! Ekmek parası için yerin dibinde ölümle dans etmek zorunda kalan binlerce gariban maden işçisi ve ailesi adına hesap soracaksan eğer sadece Soma’yı da değil... Karadon’u, Kozlu’yu, Odaköy’ü, Küre’yi de soracaksın! Soracaksın ki, “Devlet baba hesap soruyor” diyebilelim. Yok, derdin Soma’ya bir Veli Göçer bulup, milletin gazını almaksa topla toplayabildiğin kadar adam... Nasıl olsa 3 gün sonra hepsini serbest bırakacaksın!
